Sıtkı Salih Gör * Küpeşte

Küpeştedeydim oğlum balık ayıklıyordu,
sevdanın güneşine tutunduğumda,
gözlerim kamaşıyor Karataş?ta ansızın
onu gördüğüm, onu yitirdiğim an
rüzgarını kokularla sürünmüş bedenine
kendini uçuruyor sanki rüzgarla,hızla
göğsüme dokunuyor sevdanın hırçın eli
nerdeyim, unutmuşum, nerdeyim hangi handa.

Bir kızım olsaydı Ebru koysaydım adını,
bir torunum olsaydı güneş-deniz kokulu,
inseydim o merdivenden kamaşa, gözlerim kamaşa,

seni bulduğum yerde birden yitirmeseydim,
gerdanlığın gümüşten, küpelerin platin
olaydı, sevdanın bittiğinde gelseydin.

Balkonuma martı kondu, güvercin bezeli,
küpeştede yüreğim denizi içiyordu,
geldin, ağrı-sızılı hücreni de doladın
kahkahanın sümbülüne su vere vere
kadehin yine doluydu ruhunu söken,
uçuruyordu seni sevda cehennemine,
geldin, sonra duruldu göğsümüzdeki sancı.

Küpeştede hüzün süzen bir yalnız mıyım şimdi.