Sınavlardan Başını Kaldıran Para Kazanır?

Güzel ülkemizde, üniversite mezunu gençlerin %70?den fazlası kamu personeli olabilmek için sınava giriyor? KPSS (kamu personeli seçme sınavı)denilen sınava giren ve başarılı olan adaylar, ilgili bakanlıkların personel ihtiyaçlarına göre çeşitli kurumlara atanıyor? Peki kurumlar ihtiyaç belirtmezse ne olacak?.. Yanıtı; hiç? Bekleyeceksiniz?

Burada en büyük mağduriyeti yaşayan kesim ise eğitim fakültelerinden mezun olan öğretmen adayları? Bir okula atanabilmek için bazen senelerce beklemek zorunda kalabiliyorsunuz? Tabii burada branşınızda önemli? Örneğin, İngilizce, matematik, fen bilgisi, v.b. alanlarda şans daha yüksek iken, beden eğitimi, rehberlik, v.b. alanlarda daha düşük?

Bir de ALES (akademik lisansüstü eğitim sınavı) var? Diyelim ki üniversitenin bir lisans programından mezun oldunuz? Ama yüksek lisans veya doktora yapmak istiyorsunuz. O zaman sadece bu sınavı kazanmak da yetmiyor, yabancı dil sınavı, ilgili enstitünün açtığı bilimsel yeterlilik sınavı, mülakat, v.b. de aşmanız gerekiyor? Yüksek lisans veya doktora aşamasında şansınız varsa araştırma görevlisi olarak atanabilir ve maaş alabilirsiniz? Eğer enstitü kadrosundaysanız, doktora veya yüksek lisansınızı tamamlayınca kadronuzda düşüyor? Siz bankamatikten maaşınızı çekmeye gittiğinizde sürpriz yaşayabilirsiniz?

Ülkemizi yöneten gelmiş geçmiş tüm hükümetler, memurluğu (hadi kibar dille söyleyelim kamu personeli olmayı) bir rant paylaşım aracı olarak kullandıklarından ve gelir dağılımı bir türlü düzelemediğinden, genç neslin neredeyse tamamı kamu personeli olma rüyalarıyla yaşıyor?

Girişimcilik, serbest çalışma, kendini işini kurma gibi kavramlar ise, bu düzen böyle devam ettiği sürece maalesef hayata geçme olanağı bulamayacak?

Üniversite hayatı boyunca gençlere çeşitli girişimcilik dersleri gerek teorik gerekse uygulamalı bazda, okulların olanakları ölçüsünde verilmeye çalışılıyor? Yaptığımız gözlemler neticesinde gençler son sınıflara yaklaştıkça ilgilerinin daha da arttığını fark ettik? Ama sonradan ne oluyorsa oluyor ve bir anda girişimcilik ruhları sönüyor, KPSS ve ALES karabasanları rüyalarına girmeye başlıyor?

Bana göre bunun iki sebebi var: Birincisi aile karşı çıkıyor? Özellikle ücretli çalışan ve çok çocuklu aileler, çocuklarının bu ilgilerini bir heves ve macera olarak gördüklerinden vazgeçiriyorlar?

İkinci neden ise daha farklı? Şöyle ki; girişimci oldunuz ve kendi işinizi kurdunuz? Bu aşamada çeşitli kuruluşlardan (örneğin, KOSGEB) maddi destek de aldınız? Fakat işler umduğunuz gibi gitmedi? İş yerinizi kapatacaksınız? Bu aşamada bir sürü vergi, SGK borçları, ödenecek faturalar, v.b. yığınla problemle mücadele etmek zorunda kalıyorsunuz?

Oysa devlet iş kurma aşamasından ziyade, iş terki aşamasında devreye girse ve genç müteşebbisi bu dertlerin en azından bir kısmından kurtarsa daha yararlı işler yapmış olur?

Genç girişimci, işlerin umduğu gibi gitmemesi ve olası bir tasfiye sürecini en az maddi zararla atlatacağını bilse, girişimcilik fikrine bu kadar olumsuz yaklaşmayacaktır?

Yıllardır söylediğimiz bir şey var: Devlet işsizlik önlemleri çerçevesinde kuralları baştan koysa, genç girişimcilere bazı avantajlar sağlasa (örneğin, düşük vergi, KDV istisnası, SGK primlerinin belli süre devlet tarafından karşılanması, v.b.), bugünkünden çok farklı yerlerde olurduk?

Eğer problem kaynak sorunuysa, işsizlik fonu ne güne duruyor?.. Doğudaki bilmem ne barajının veya sulama kanallarının finansmanı için kullanılacağına buraya harcanmış olur?

Bazı özel sektör şirketlerinin bu amaçla kurulacak bazı fonlara katkı yapması sağlanabilir? Örneğin, spor kulüplerine yapılan özel sektör yardımlarının tamamını vergilerinden düşebiliyorlar? Burada da benzeri bir muafiyet getirilebilir? Siz Vestel, Ülker, Cafe Crown, v.b. şirketlerin babalarının hayrına mı spor kulüplerini desteklediğini sanıyorsunuz?.. Hem imaj parlatma hem vergiden düşme? Al sana reklamın âlâsı?

İşsizlik, kamuya personel almakla çözülmüyor. Zaten aldığınız sayı da gölden bir kaşık misali derde derman olmuyor? Bakın size birkaç rakam vereyim?

KPSS sınavına giren aday sayısı 2009?da 630.000 kişi, 2010 yılında 800.000 kişi?

ALES sınavına giren aday sayısı 2008?de 317.000 kişi, 2009?da 374.000 kişi? Rakamın bu sene 400.000 üzerine çıkması bekleniyor?

Acaba diyorum, MEB ve sayın bakan bu sınavlara şimdiden alışsınlar diyerek mi her şeyi sınava bağladılar?.. OKS gitti, SBS geldi? Şimdi yine tek sınav ama adı SBS kaldı? ÖSS ve ÖSYS kalktı, şimdilerde 4-5 sınav?

Size bir bilgi vereyim, bir yerlerde okumuştum: bütün dünya maden mühendisi yetiştirmeyi bıraksa, Türkiye?de mevcut olan maden mühendisi sayısı dünyaya 20 yıl yetermiş?

Bir başka bilgi, beden eğitimi öğretmenliğinde atama süresi ortalama 6 yıla çıkmış?

Anlayın eğitim seviyemizi ve eğitimdeki planlamacılığımızı? Ama yazıktır; olan gencecik insanlara ve hayallerine oluyor?