23 Temmuz 2013,
Tayfun Deniz Kuğu (Ekonomi Penceresi)Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Enerji Verimliliği Derneği bir araya gelip, Enerji Hanım isimli bir proje üretmişlerdi…
Bu projenin amacı internet sayfasında şöyle tanımlanıyor…
“Enerji Hanım Projesinde enerji verimliliği çalışmalarına vurgu yapılarak, başta evlerde olmak üzere ülke genelinde kadınlarımızın enerjiyi verimli kullanmayı öğrenmesi ve bu yolla önce ev ekonomisine, sonra ülke ekonomisine katkıda bulunmasının sağlanması projemizin ana temasını oluşturmaktadır…”
www.enerjihanim.com isimli siteye girdiğinizde, hafif topluca bir ablamız bize, daha doğrusu, ev hanımlarına altın değerinde öğütler vererek nasıl enerji tasarrufu yapabileceğimizi ve aylık faturalarımızı nasıl azaltabileceğimizi anlatıyor…
Diyor ki…
-Buzdolabının kapağını açık bırakmayın!..
-Tam doldurmadan bulaşık makinenizi çalıştırmayın!..
-Lambalarınızı odadan çıkarken söndürün!..
Tüm bu uygulamaları bize öğrettiği için kendilerine şükran duyuyoruz elbette… Bu projenin hazırlanmasında emeği geçen anlı şanlı akademisyenlerimizi başta 7 profesör, bir doçent, bir yardımcı doçent ve bir doktor olmak üzere tek tek tebrik ediyor ve başarılarının devamını da diliyorum elbette…
Aynı kadroyu başka alanlarda da verimliliği artırmak üzere görev başında görmek temennimi de unutmuyorum tabi…
Misal…
-Soluk alıp verme sayımızı düşürerek oksijen tüketiminde tasarruf sağlamak…
-Banyo yaparken sırt nahiyemizin sabunlaması ertesinde boşa akacak suyun önlenmesi…
-Akşamdan kalan bayat ekmekler için en iyi papara tarifinin oluşturulması, v.s…
Nerden daldım bu konuya?..
Sabah Alem FM'de Nihat'ı dinlerken aklıma geldi. Zamanında Şükrü Kızılot hoca yazmıştı: Türkiye ham petrol ihracatçısı olduğu kadar, işlenmiş benzin ve fuel oil ihracatçısı da aynı zamanda…
Hocanın 2012 yılı sonu itibariyle yaptığı hesaplara ve kullandığı verilere göre ülke olarak, aldığımız ham petrolü benzin, motorin ve fuel oil olarak ürüne dönüştürüyoruz. Son yıllarda benzine olan talep düştüğü motorine olan talep yükseldiği için elimizde talep fazlası benzin kalıyor haliyle. Her akıllı tüccar gibi, ihtiyacımız olanı kullanıyor olmayan kısmını satıyoruz…
Kime mi satıyoruz?..
Başta Mısır olmak üzere diğer ülkelere elbette…
Şimdi sıkı durun!..
İç piyasaya 2012 yılı fiyatlarıyla litresini ortalama 4,60 TL fiyatla kendi vatandaşına satan devletimiz, dışarıya litresini 1,43 TL fiyatla satıyor…
Bir başka deyişle, içeriye yani sana bana 2012 kurlarıyla ortalama 2,58 dolara sattığı benzini dışarıya 80 cente satmış oluyor!..
Bitmedi…
Bir varil ham petrol yaklaşık 159 litre geliyor. Bunun tamamı benzin olmuyor tabi ki. A.B.D.'de bir varilden 63 litre benzin üretilirken, Ortadoğu ülkelerinde 31 litre üretilebiliyormuş… Petrol mühendisi değilim, internet araştırmasında bu rakamları buldum!..
Yapalım hesabı. 159 litrelik bir ham petrol varili için 2012 yılında ortalama 90 dolar ödeyip, 31 litre benzin ürettiğimizi varsayalım… Bir varilin %19'u eder rakam!.. Ödediğimiz bedelin %19'u ise 17,1 dolar!..
31 litre benzini yurtdışına satınca 80 centten 24,8 dolar gelir elde ediyoruz…
Yani benzini iç piyasada satan basiretli devletimiz toplamda 80 dolar gelir elde ederken, yurtdışına satınca 24,8 dolar gelir elde ediyor…
Aradaki fark nedir? Dersen, vergidir güzel ağabeycim!..
Şimdi Enerji Hanım'ın neden benzin istasyonu açması gerektiğini anladık mı hep birlikte!..
Buzdolabı açıp kapamakla olmuyor bu işler. Her konuda tasarruf öneren devletimizin, vergi konusunda biraz da olsa kendisinin tasarruf yapması gerekmiyor mu?..
Devletimize bir Enerji Hanım olmasa da , bir İnsaf Bey gerekmiyor mu sizce de?..