Seattle Prag Cenova Çiçekler Açmadan Önce Adlarını Öğrenirler * Muzaffer Kale

Seattle Prag Cenova
Çiçekler Açmadan Önce
Adlarını Öğrenir

Kim ne derse desin bir çiçeğin adıdır
Carlo Giuliani. Ne yalnızca
hüzünlü kırlarında açar dünyanın,
ne de yaldızlı kentlerin bulvarlarında,
her yerde birden büyümeye başlar,
başlar başlamaz hayat.

Diplerde dolaşan dalga olsa gerek bu,
dokununca dalları kırılır
bütün cumhuriyetlerin. Ve tren
bozkırların tozuna bulanır. Devlet
kuşu konar sınırların bittiği yere. Kadın
dönüp geldiğinde unuttuğu yaşını bulur. Samanyolu
dökülür ayaklarına, ertelenmiş bir düşkırıklığıdır
anımsayınca geçer. Zaman en eski işçidir.

Zaman en eski işçidir. Günü
bölerek yaşlanmaya başlayan. Geceyi
tarif ederken çocukluktan geçilir. Çocukluğu
anımsayınca ötede bir bahar var gözleri yağmurdan,
bütün yağmurlar insanın gençliği
nerdeyse oraya yağar.

Saat kaç oldu, dünyanın saati kaç oldu,
kaçı kaç geçiyor, kaça kaç var
kaça kaç kala hazır olacak çağdaş giyotin.

Nasıl söylesem,
doğrudan beyne giden
çatlak travma bu,
çürük darağacı?

Saat kaç. Şimdi hangi otel yanmaya başlayacak,
işsizlik ve açlık
cennet ve cehennem
yağıyor yarattığınız sevimli tanrıdan.
Saat kaç.

Seattle, Prag, Cenova?
Yıldız şarkısını parlamaya çalışıyor,
yolları ne ayırdıysa o birleştirdi ister istemez.

Resmin altındaki yazılara bakmayın siz
resme bakın. Bütün hayatınızla resme bakın
bu resimde geceyarısı var, çocuklar var, siz
varsınız aklınızda bir tomar banka,
kanın volta atışı damarlarınızda,
Açlıkların ayları var.

Cenova?da bir gül düşüyor toprağa,
?Göğsünde hepimizin kanı? var.

Carlo Giuliani öldürüldü. Hepimiz için
değil belki ama, kendisi için hiç değil.
Dünya?nın İtalya?sında,
göğsündeki kanı tanıdım.

Umulmadık bir biçimde aşk çıkıp geliyor,
hayatımıza şekil veren arsız bahçeden
bütün renkler şeklinde yüksek.

Su kaynatıyor dünya. Kim ne derse desin
bir çiçeğin adıdır Carlo Giuliani,
şuraya yazıyorum, eskimiş güçlü mermere:
Kana, diyor tarih, kırmızım az.

(Hiçbir Şeyi Unutmadım?dan)