Sarkıt Dikit * Mustafa Köz

Panta rei

Mor esintilerle ışıyan kule
Nevşehir taşları, oluklu tuğla
demirin ezdiği kas, kemik, safra
iner gecemizden öfkesiz, kübik
biz yığdık bu harmanı soylu, deli
çuprada, atmacada hep aynı yılgı
acıksak toprakla dağılır ekmekle tuz
tandırlar ateş, Utarit, Çolpan ve Erendiz
rüzgârın çuhası yeşil, ağacı körpe
suyun gözü eski, lipitten, sapiensten
o akar biz dururken ya sarkıt ya dikit
odur karışmayan geceye, tek baş tek vücut
odur ruhun gömleği yakasız, ince
o görür kapı berk, kitli pencere.