Reha Muhtar Klasikleri

Bir yüzücü 350 tonluk bir gemiyi cekmistir. Muhtar sorar:
– Nasıl cekiyorsunuz gemiyi?
– İnanc meselesi. Icinizde bunu hissetmeniz gerekir.
– Neyi hissetmem gerekir? Gemiyi mi?
——————————————————————————–
Muhtar bazen anlamakta zorlanir:
-Dogustan kör oldugunuzu anladim da beyfendi, kucukken de gozleriniz gormuyor muydu onu soruyorum?
——————————————————————————–
Dagcılar donmak uzereyken kurtarilmistir ve Muhtar oldukca kisa ama butun merak ettiklerimiz sorularin cevabi niteginde bir soru sorar:
-Soguk muydu?
——————————————————————————–
Italya muhabiri Muhtar'a bildiriyor:
– İtalyanlar Fatih Terim'e kurtarici anlaminda 'Salvatore' diyorlar…
– Yani O'na kurtarici diyorlar, oyle mi?
– Evet. 'Salvatore' diyorlar…
..Ve Muhtar, her zaman anlama zorlugu ceken biz izleyicilere olayı aciklar:
– Gordugunuz gibi sayin seyirciler… İtalyanlar Fatih Terim'e kurtarici anlaminda 'Matador' diyorlar…
——————————————————————————–
Muhtar cenaze haberi verir:
-Sali gunu kilinacak cuma namazindan sonra defnedilecek cenaze…
——————————————————————————–
Adam karisini bogarak oldurmustur. Muhtar'in ilk sozu:
– Efenim basiniz sagolsun…
——————————————————————————–
Alparslan Turkes'in cenaze toreni. Muhtar anlatir:
– Cenaze toreninde sayilari onbinin uzerinde yedibin guvenlik gorevlisi vardi…
——————————————————————————–
Kadin bicaklanmistir. Muhtar canli yayinda gerceklerin pesindedir:
-Sizi öldurebildi mi efenim?
——————————————————————————–
Mahkumlar tünel kazarak kaçar.. Muhtar sorar :
– Mahkumlar kaçmak için mi tünel kazdılar?
——————————————————————————–
Bir okul müdürü cinsel tacizle suçlanır…
– Sen benim sözümü bile kestiğine göre kim bilir daha neler yapmışsındır.
——————————————————————————–
Harika Avci kürtaj yaptırmıştır.
– Peki, bebek şimdi nerede?
——————————————————————————–
Reha Muhtar, canlı yayında Hamdi Bey'le konuşuyor.
– Sayın Hamdi Bey iyi aksamlar efendim. Sizin adınız Hamdi midir, efendim?
– Evet Hamdi, Reha Bey..
– Hamdi diyorsun.
– Hamdi diyorum çünkü nüfus kağıdımda öyle yazıyor.
– Ben nüfus kağıdınızı sormuyorum efendim. Sana soruyorum: Sizin sahte olmayan isminiz nedir?
– Hamdi.
– Yani sahte olmayan isminiz Hamdi diyorsunuz. Peki sahte olan isminiz hangisi?
– Benim sahte olan bir ismim yok!
– Ama demin sahte olmayan ismim Hamdi dediniz. Demek ki bir de sahte isminiz var. Size Yeşil diyorlar efendim. Siz Yeşil misiniz?
– Hayır Yeşil değilim.
– Öyleyse size niye Yeşil diyorlar?
– Bana Yeşil demiyorlar. Hamdi diyorlar.
– Yani inkar ediyorsunuz. Sükut ikrardan gelir Hamdi.
– Ben sükut etmiyorum, konuşuyorum ve Yeşil değilim diyorum.
– Yeşil değilim dediniz ama mosmor oldunuz. Bakıyorum şimdi de kızarıyorsun. Niye sarardın Hamdi?
– Ne oldu Hamdi Bey? Bir tuhaf görünüyorsunuz?
– Galiba delirdim. Bana bir doktor lütfen!
– Geçmiş olsun, Hamdi Bey. Size acil şifalar diliyorum.

İyi Günler Türkiye, her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsa…