Öncü Bir Kadın: Süreyya Ağaoğlu * Tülin Turbil

1903?te Azerbaycan?da doğan Süreyya Ağaoğlu, hukuk Profesörü Ahmet Ağaoğlu?nun kızıy- dı. Lise yıllarında sınıfta cumhuriyet rejiminden söz ettiğinde, arkadaşlarının: gavur olarak çağırdığı Süreyya Ağaoğlu, avukat olmayı kafasına koyar. Hukuk fakültesine kaydını yap-tırmak istediğinde ise; engellerle karşılaşır. O yıllarda kız öğrenci olmadığından, üniversite- nin rektörü olan Haldun Taner?in babası Selahattin Bey?e başvurur. Dönemin kadınlarının henüz çarşafla dolaştığı bir zamanda başını bile kapatmadan görüşmeye giden Ağaoğlu, Sela-hattin Bey?e fakülteye girmek istediğini söylediğinde, odanın içinde kahkahalar yankılanır. Ancak; Süreyya Ağaoğlu, bu direnişin ardından kendisi gibi avukat olmak isteyen 3 arkada-şını daha götürünce, size hemen fakülteyi açalım cevabını alır. O yıllarda öğleden önce erkek-lere, öğleden sonra ise; kadınlar ders izleyebiliyor ve oldukça da yorucu olduğundan, fakülte-nin çabası yalnızca bir dönem sürmüş. İstanbul Hukuk Fakültesi?nden mezun olan Süreyya Ağaoğlu, avukatlığının yanısıra sıkı bir kadın hakları savunucusu olur.
Bir anısını anlatır:Atatürk üniversiteyi bitirdiğim zaman, babamı, annemi, beni ve kardeşim Tezer?i yemeğe davet etti.Akşam yemeği.Eve gittik, eve gittiğimiz zaman yoktu, çünkü o vakit ormanı ile meşguldü, ağaç dikiminde duruma nezaret ediyordu.Geldi, o gün de güzeldi, güzel adamdı?Çok güzeldi.Üzerinde gri bir takım vardı.Çok yakışmıştı?.Balkona çıktı ba-bama dedi ki:
-?Bak Ahmet Bey(Ahmet Ağaoğlu), manzaraya bak?Keçiören?e bak, Etlik?e bak?Şehre bak??Sanki ışık içindeymiş gibi görünüyor.
Halbuki her taraf kapkaranlık?Babam döndü:
-Paşam, sizin düşündüklerinizin hepsi tahakkuk edecek. Madem ki siz istiyorsunuz bunların olmamasına imkan yok.
Hakikaten bir müddet sonra Ankara ışığa kavuştu.Hele şimdi, Ankara gecelerine baktım mı hep o günü hatırlarım.
* * *
Bir hukukçu ve kadın hakları savunucusu olarak davet edildiği kadınlara anlamlı bir öğüt vermiş: Panelde konuşma yapan kadınlara ?Bu kadar konuşacağınıza milletvekili olun? demiş.
Atatür?e bir diyeceğiniz olsaydı diye sorulduğunda şu cevabı veriyor, diyor ki; kadın gözüyle Atatürk?e son sözüm şu olurdu: Kadınlara ve kadın haklarına çok değer verdin?Sana Türk kadını adına aşığız.Ve inkılaplarını Türk anaları olarak, cephane taşır gibi yine biz yaşatacak ve yine biz taşıyacağız?