Okumuyoruz Kardeşim !

Anlaşılır gibi değil. Kitap okumayan bir milletiz.

Daha önce bir makale ile bu konuyu gündeme getirmiştik. Bir de Taha AKYOL’ DAN okuyun.

Kitap okumak

İRAN bizden fazla okuyor! 1990 yılında İran’da 6 bin 689 kitap basılmış, bizde 1993 yılında 5 bin 600 kitap…
Bizim Milli Kütüphane’mizde 1 milyon 970 bin kitap ve sair ‘materyal’ var; bu rakam Azerbaycan’da 3 milyon 700 bin!
İngiltere’de 28 milyon!
yazımı hazırlarken acı gerçeklerle karşılaştım.
Nüfusları İstanbul kadar olan Yunanistan ile Bulgaristan’ın Milli Kütüphane’lerindeki ‘materyal’ sayısı bizdekinden yaklaşık bir milyon daha fazla!
Hem yıllık kitap yayın sayımız, hem kitap tirajlarımız içler acısı!
Sayısı 1438’i bulan halk kütüphanelerimizde, 1998’den 2002 yılına, ‘üye’ sayısı 498 binden 421 bine düşmüş!
***
NEDEN okumayı sevmiyoruz?
Bunda lonca sisteminin bizde matbaayı iki asır geciktirmiş olmasının rolü çok büyük.
Köylü toplumlar okumazlar; şehirleşmenin bizde 1950’lere kadar gecikmiş olmasının rolü de çok büyük.
"Okuyan toplum" haline gelemeden, televizyonla birdenbire "seyirci toplum" oluverdik!
Eğitimin de rolü önemli… İnsanı okumaya yönelten asıl faktör, meraklardır, tecessüslerdir, zihinlerdeki soru işaretleridir. Bizde ‘eğitim’ hemen her devirde zihinlerde "sorular" yaratmak yerine, beton döker gibi "cevaplar" akıtır!
Ve yanlış politizasyon! 1978 yılında dönemin iktidarı, Milli Kütüphane’nin başına ‘kendinden’ bir ismi getirmek istedi. Milli Kütüphane Genel Müdürü Müjgan Cumbur gibi kütüphaneciliğimizin büyük bir ismini görevden alabilmek için Genel Müdürlüğü lağvetti! Milli Kütüphane’yi "Müdürlük" yaptı!
Kitaba, bilgiye bakışımızın tipik bir simgesidir bu olay!
Milli Kütüphane 1984 yılında "Başkanlık" yapıldı, tekrar Genel Müdürlük yapılmalı.
***
AVRUPA Birliği’ne Doğu Avrupa ülkelerinin neden daha çabuk girdiğinin sebeplerinden biri bu okuma düzeyimizdir!
Elbette demokrasi bilgi yarışması değildir; vatandaşlar ihtiyaçlarına ve değerlerine göre oy verirler çünkü… Ama ‘okuyan’ bir toplumda hayatın maddi ve manevi kalitesi yükselir ve demokrasi güçlenir.
Yine de umutsuz değilim. Ekonomik gelişme, dışa açılma ve üniversite sayısının artması "araştırma" ihtiyacımızı da artırıyor. Umut verici bir dinamiktir bu.
Milli Kütüphane Başkanı Sayın Tuncel Acar’ın başarılı yönetiminde, "Türkiye Makaleler Bibliyografyası" CD olarak yayımlandı: 566 bin makalenin bibliyografyası.
Yine CD olarak yayımlanan "Eski Harfli Türkçe Eserler Bibliyografyası"ında 50 bibliyografik bilgi bulunuyor.
Araştırmacıların dikkatine sunuyorum.
Kıt imkanlara rağmen Milli Kütüphane’mizdeki gelişmeleri başka bir gün yazacağım.
Şimdi, milli kütüphaneciliğimizin büyük ismi Adnan Ötüken’i rahmetle, Müjgan Cumbur’u saygıyla anıyorum. Bugünkü Başkan Tuncel Acar’ı kutluyorum.

Taha Akyol