Okulun son günüydü…Küçük öğrencilerin her biri öğretmenlerine armağan almış,tek tek yanına gidip veriyorlardı.
Kasabanın çiçeksinin oğlu armağan paketini verince öğretmen “ Anladım,bunun içinde çok güzel çiçekler olmalı,değil mi?”diye sordu.
Çocuk şaşırdığını görünce de,”Yalnızca tahmin ettim “ dedi.
Çiçeksinin oğlunun arkasından sıra şekerlemecinin kızına gelmişti.Öğretmen onun verdiği paketi de aldı ve “ Tamam anladım “ dedi.”Bu kutunun içinde çok tatlı şekerlemeler var.Öyle değil mi?”
Şekercinin minik kızı şaşkınlık içinde kaldı:
“Fakat bunu nasıl bildiniz,öğretmenim ?” dedi.”O kutunun içinde gerçekten şekerleme var.” Öğretmen ona da gülümseyerek cevap verdi.
“Yalnızca tahmin ettim” dedi.
Sırada,kasabanın en büyük içki mağazasının sahibinin oğlu vardı.Öğretmen onun verdiği armağan paketini alınca,elinin ıslandığını fark etti.Kutunun alt tarafından bir şeyler sızıyordu.Öğretmen,sızan sıvıyı parmağıyla iyice sıyırdı,parmağını ağzına götürdü ve sıvının tadına baktı.Sonra kararını verdi:”Anladım,bu kutuda bir şişe şarap var…Öyle değil mi?”
İçki mağazası sahibinin oğlu başını iki yana salladı:
“Hayır,öğretmenim “ dedi.
Öğretmen,kutunun altından damlayan sıvıdan biraz daha aldı parmağına ve sıvının tadına bir kez daha baktı.
“Hımmmm,şimdi anladım “ dedi.”Kutuda şampanya var.Şimdi bildim değil mi?”
Öğrenci yine iki yana salladı başını:
“Hayır öğretmenim ”dedi.”Şampanya değil kutudaki…”
Öğretmen parmağını ıslaklığa bir kez daha götürdü,sonra parmağını yine ağzına götürdü,sıvıyı üçüncü kez tattı ama ne olduğunu yine anlayamadı.
“Vazgeçiyorum,bilemedim “ dedi.” Sen söyle bakalım…Ne var kutunun içinde?”
Öğrenci başını öne eğdi ve yavaş bir sesle yanıt verdi:
“Bir yavru köpek getirmiştim size…”