Öğretme Değil Öğrenme

Öğretme kavramının arka planında birtakım bilginin öğrenciye aktarılması vardır.Eldeki bilginin herkes için tek doğru olduğu kabullenmesi öğrenmeyi değil öğrenmeyi ön plana çıkarmıştır.Bilimsel bilginin “her şeyi” açıklama gücüne sahip olduğuna inanıldığı için bu bilgi üzerinde öğrencinin yapacağı fazlaca bir şey yoktur.Öğrenciden hazır bilgiyi alması beklendiği için eğitim programları öğretme ağırlıklı olarak düzenlenmiştir.

Öğretilmesi gereken şeyler vardır ve bunlar öğretilmelidir.Eşya ve olaylar hakkında “Ne “ sorusunun cevabı olan bilgi öğrenciye aktarılmalıdır.Öğrenciye bir takım bilgi aktarma suretiyle onu belli konularda bilgi sahibi yapmak mümkündür.Ancak bu bilgiyi anlamak ve yorumlamak öğrencinin öğreneceği bir şeydir.Aktarılan bilginin malumat olmaktan öte geçebilmesi ve kişinin düşünmelerinin bir parçası olabilmesi için o bilginin öğrenci tarafından anlamlandırılması gerekir.

Kişinin kazandığı bilgiyi beceriye dönüştürmesi gerekir.Bunun anlamı,bildiklerini hayata geçirmektir.Bilginin beceriye dönüşmesi onun hayata geçirilmesi veya zihinde referans noktası oluşturması ile gerçekleşir.Bu da bireyin öğrenmesi gereken bir şeydir.

İlgi odağının öğretmekten,öğrenme yönüne doğru r kayması,farklı kimselerin farklı biçimlerde öğrendiğinin kabul edilmesinin bir sonucudur.Böylece öğrencilerin kişisel öğrenme profiline en uygun öğrenme fırsatını sunmak okulun önemli görevi haline gelmiştir.Öğretmenlik,daha çok denetçi ve akıl hocası durumuna gelmekte ve rolü “yardım etmek “, “yol göstermek “,”örnek olmak “ ve “yüreklendirmektir” olarak yeniden belirlenmektir.

Bilgi tabanının çabuk değiştiği,bilginin kendini katlaması için gereken sürenin oldukça kısalacağı 21.yüzyılda bilginin bizatihi değeri sınırlı kalmakta, bilginin başka alanlara yansıtılması büyük önem kazanmaktadır.Bugün öğrendiklerimiz beş yıl sonra eksik,hatta yanlış en azından yetersiz hale gelecektir.Çünkü yeni bilgiler öncekinin yerini alacak bazen onları tamamlayacak,bazen de yeni bilgi ortaya çıkacaktır.Böyle bir ortamda önceki bilgileri depolamanın hiçbir esprisi kalmayacaktır.Önceki bilgiler yeni bilgi üretmek,yeni verileri yorumlamak ve değerlendirmek için kullanıldığında anlam taşıyacaktır.Okullarda öğrenme yerine öğretme yaklaşımının egemen olmasının doğal sonucu oalrak öğrencilerin bilgileri genellikle malumat düzeyindedir.Çeşitli sınavlarda anlama,beceri yansıtma düzeylerindeki sorulara verilen cevaplar içler acısıdır.Öğrenciden,aldığı bilgiyi kullanması istendiğinde ortaya çıkan traji-komik durumlar birçok araştırmacının ortaya koyduğu bir durumdur.

Farklı insanların farklı biçemlerde öğrendiğine ilişkin bulgular da eğitimde ilgi odağının öğretmekten öğrenmeye doğru kaymasının zorunluluğuna işaret etmektedir.İnsan beyni üzerinde yapılan çalışmalarda öğrenmenin kişiye özgü olduğu tezini desteklemektedir.Öğrenmenin nörofizyolojik bir olay olduğunu savunan bu görüşler herkesin farklı bir öğrenme biçemi,hızı ve ritmi olduğunu ortaya koymaktadır.

ÖĞRENMEYİ ÖĞRENME

Öğrenmeyi öğrenme,en yalın haliyle mevcut bilgileri kullanarak yeni durumlar için gerekli bilgiyi üretebilmek demektir.

Öğrenmeyi öğrenme,düşünsel bir etkinliktir.Herhangi bilgi veya yöntem ile değil tamamıyla düşünsel kapasiteyle ilgilidir.Öğrenmeyi öğrenme insanın sahip olduğu zekayı kullanması,düşünme yetilerinin geliştirmesi ile mümkündür.

Öğrenmeyi öğrenme,Bilgi Toplumunda yaşamanın bir gereğidir.Bugün öğretmenlerin eğitimde aldıkları bilgiler 5 yıl gibi bir zaman içersinde eskimiş duruma düşmektedir.Okulun öğrencilerine kazandırabileceği en önemli şey öğrenme istek ve arzusu yaratmaktır.
SONUÇ

Öğrenme ve öğretme hakkındaki yeni değerler öğrenmenin bireyselliğini ön plana çıkarmaktadır.Öğretimin estetik,toplumsal ve bilimsel açıdan değer taşımasına önem verilmektedir.Buna göre ders programları içerik ve sunum olarak aşağıdaki noktalar üzerinde kurulmalıdır:

 Düşünmeyi öğrenme:Öğrenciler çok yönlü,soyut,eleştirel,yaratıcı,yapıcı,bağımsız,mantıklı ve analitik düşünce kazandırmak amaçlanmalıdır.Nasıl ve Niçin soruları düşünceyi ateşleyen sorulardır.

 Bilgi Üretme:Öğrenciler,bilginin yeni bilgi üretmek için bir araç olduğu,kullanılmadığında fazla bir değeri olmadığı düşüncesi kazandırılmalıdır.
 Problem çözme:Her öğrenciye prıblemi tanılama,tanımlama,çözüm için alternatifler üretme ve bunlardan birini seçme basamaklarını içeren düşünme becerileri kazandırılmalıdır.

 Bireysel Çalışma:Öğrenciye kendi ilgi alanlarında derinliğine çalışma imkanı verilmelidir.

 Benlik gelişimi:Öğretim içerik ve yöntem olarak öğrencilerin sağlıklı benlik kavramı geliştirmelerini vurgulamalıdır.Çocukların kendilerini değerli bir insan olarak hissetmelerine,kapasitelerine güvenmelerine ve farklılıklarına değer vermelerine önem verilmelidir.

 Sağlıklı iletişim:Çevre ile sağlıklı iletişim kurmak kişinin toplumsal yaşamında büyük önem arz etmektedir.Bu nedenle öğrencilere kendilerini yazılı ve sözlü ifade edebilme fırsatı verilmelidir.
(Eğitimde Yeni Değerler)
Yüksel Özden