Nasıl Oluyor ?

Ardında yine kan, isyan bırakarak bir kurbanı daha uğurladık. Şimdiden gelecek kurban merasimlerinin tasası üstümüzde.
Hayvanları CAN değil MAL gözüyle değerlendirdiğimiz sürece her kurban törenleri gelecek kurbanın ağırlığını yaşatacak. Hazreti İbrahim ‘ e inen koyun dönemin en kıymetli MALI. Kral çocukları en muteber mesleği sürdürüyor. Çobanlık yapıyor. 21. yüzyılın en can alıcı ihtiyacı ne? Para…. Ama illa kan akıtılacak. Baksanıza kredi kartına 12 ay taksitle kurban alanlar “ borçsuz “ aldıklarına inanıyorlar, inandırılıyorlar. Kayseri de 5 kişi ortak aldıkları boğayı MAL bizim diyerek alnından bıçaklamış, yine kayseri de kasap zavallı hayvanın ayaklarından başlamış kesmeye. Merhametsizlik.. Sonuç; zabıta kasabı bulamamış !! Güya Kurban İçin her türlü önlem alınmıştı. Ehil olmayan kişilerin kesmesi durumunda, kimlik küpesi taşımayanların kesilmesinde ( kaçak muamele göreceği için) , veteriner hekimden sağlık raporu olmayan hayvan sahiplerine , kimliksiz ve sağlık raporu olmayan hayvanları taşıyan araç sahiplerine hayvan başına milyarlarca para cezası verileceği açıklanmıştı. Hiç biri uygulanmadı. Çevre ve Orman Bakanımız ‘Demek ki bu iş böyle olmuyormuş' demek zorunda kaldı. Bakın bu iş nasıl oluyor ? Yasalara, yönetmeliklere nasıl uyuluyor ?
Prof.Dr. Sevil ATASOY’un Elimize Bulaşan Kan yazısında da belirttiği gibi; Bodrum katlarına doluşan yüzlerce kişi horoz dövüştürüyor, yol kenarlarında, tarlalarda, kent meydanlarında, köpekler ölesiye birbirine saldırtılıyor.Pek azını yakalıyor ve para cezası veriyoruz. Ödedikleri paranın üzerinde kan var, kan elimize bulaşıyor ve bu kanı çocuklarımızın giysileriyle siliyoruz. Çünkü, hayvan dövüşlerini seyreden, onları döven ve öldürenler arasında büyüyen çocuklar, yarın önce hayvanlara, sonra insanlara şiddet gösterecekler de ondan. Biz hálá oturmuş, "Ne yapsak da suçu önlesek" diye kara kara düşünüyoruz. 27 Ağustos 2007 günü, Amerikan futbolunun en değerli yıldızlarından biri, Michael Vick, bir duruşma salonundan içeriye girdi. Atlanta Falcons takımının on binlerce taraftarı, hakkındaki iddiaların hayal ürünü olmasını dilerken, o, suçlamaların hepsini kabul etti. 5 yıl hapis, 250 bin doları bulan para cezası onu bekliyor. Büyük bir olasılıkla, bunun üç katı değerindeki toprağı kan kokan, pek çok köpeğe mezar olan çiftliğini de kaybedecek.
çiftliğini de kaybedecek. Akla gelen her türlü uyarıcı maddenin verildiği köpeklerin, bant üzerinde koşmaya, uzun bir çubuğa asılı canlı tavşanlar peşinde daireler çizmeye zorlandığı, kazanma şansı olmayan yavrular ile dövüşlerde yaralanan köpeklerin, asılarak, boğularak, kurşunlanarak, elektrik verilerek öldürüldüğü kanıtlandı.
Örgütün beyni ve temel finansörünün ünlü futbolcu olduğu, adamlarının son altı yıl içinde, ABD’nin doğusundan batısına defalarca yolculuk yapıp dövüşlere katıldığı, kumar oynayıp oynattığı, uyuşturucu satışı, rüşvet ve daha birçok suça karıştıkları anlaşıldı.
Michael Vick ve arkadaşlarının pasaportlarına hemen el kondu, kent dışına çıkmaları ve birbiriyle görüşmeleri yasaklandı. Duruşma öncesi alınan bu önlemler, Michael Vick’in Atlanta Falcons’ın kent dışı maçlarında oynamasını engelledi. Konunun medyaya yansımasıyla, takımıyla yaptığı 130 milyon dolarlık sözleşmesi iptal edildi. Nike firması, Zoom Vick V adını verdiği yeni model spor ayakkabılarını piyasaya sürmekten, Adidas’ın Reebok bölümü ve daha pek çok üretici, adını taşıyan spor malzemelerini pazarlamaktan vazgeçtiler.

26 Temmuz 2007 günü, Richmond mahkemesinin yargıcı Henry Hudson’un önüne çıkartıldıklarında gerek Michael Vick, gerekse üç adamı, kendilerine yöneltilen suçlamaları reddettiği halde, dört gün sonra aralarından biri her şeyi açıklamayı kabul etti. Onu, diğerleri izleyince, Michael Vick’in, Örgütlü Suç ve RICO yasası (Racketeer Influenced and Corrupt Organizations Act: Tehdit ve Gözdağı ile Haksız Kazanç Sağlayan ve Yolsuzluk Yapan Şirketler Yasası) kapsamında yargılanabileceği konuşulur oldu. Basit bir anlatımla, 20-40 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması işten bile değildi.Daha düşük bir cezayla kurtulmayı uman Michael Vick, 20 Ağustos’ta, suçlamaların tümünü kabul etti. Cezasının ne olduğuna yargıç Hudson karar verecek ve 10 Aralık’ta bildirecek. Köpek dövüşü artık ABD ‘de federal suç. Şimdilerde, hayvan haklarını savunan dernekler, kurtarılan 66 köpeğin bakımı, tedavi masrafına karşılık, kendisinden 10 milyon dolar istiyorlar. Ödemeye yanaşmazsa, mahkemeye başvuracaklar.
Ünü Doğu Avrupa’ya kadar yayılmış olan Pitbull yetiştiricisi David Tant, ele geçen 40 köpeğinin her biri için bir yıl, yani 40 yıl hapis yatacak. Sivil toplum örgütleri, davanın savcısı ve yargıcına, yılın hukukçuları ödülünü vermişti. David Tant, yeni yasa çıktıktan sonra yakalanmış olsaydı, herhalde 3-5 kez ömür boyu hapse mahkûm edilirdi.
Bir zamanlar, kırsal kesimde yaygın olan köpek dövüşleri, büyük kentlere taşınmış durumda ve yine bir zamanlar birbiriyle dövüşen çeteleri ayırmaya çalışan polisler, şimdilerde, onların birbirine saldıran köpeklerini ayırmaya, sahiplerini tutuklamaya çalışıyor. Aslında, sokak ortasında kavga eden iki köpeğin dövüştürüldüğünü kanıtlamak bir hayli zor. Bu amaçla, duyarlı mahalle sakinlerinden ekipler oluşturuluyor, kuşkulandıkları her olayı ilgili derneklere ya da polise bildirmeye özendiriliyor. Yerel yönetimler, bakanlıklar, sivil toplum örgütleri, basın, sanat dünyası el ele vermiş, toplumun her bireyini bu mücadelenin içine çekmeye çalışıyor. Akademisyenler, hayvana şiddet ile çocuğa, kadına, yaşlıya şiddet arasındaki ilişkiyi araştıran bilimsel çalışmalar yapıyor. Üstelik ellerinde artık çok güçlü bir yasaları var. Kısacası, birkaç kuşak önce, köpekleri ayılara, fareleri de köpeklere parçalatanların torunları, bu barbarca uygulamalarından kurtulmayı akıllarına koymuşa benziyor. Ne diyelim, darısı başımıza. (Kayanak : Istanbul Barosu Dergisi,Hayvan Haklarına Hukuki Yaklasım)
Biz de ne yapılıyor ? hayvanlar cezalandırılıyor. Alınıp kapatılıyor ya da öldürülüyor. Ödenen para cezası da bu işi yapanların çekirdek fıstık masrafı.Hayvana işkence Kabahatler kanunu kapsamında çünki.Kapalı yerde sigara içmek kadar bir şey…
Evet darısı başımıza. İlk önce 5199 Sayılı Hayvan Koruma Yasası’nın Kabahatler kanunu kapsamından çıkıp Türk ceza kanunu kapsamına girmesi, sahipli, sahipsiz hayvan kavramının kaldırılması gerekiyor. Hayvana mal değil can gözüyle bakılması…..
Kan akıtmaktan önce merhamet duygusunu yüreklere yerleştirebilirsek dinimizin asıl gereğini yerine getirmiş oluruz. Merhametin çıkarı yoktur. Getirisi sevgidir.
Sevgi ve saygılarımızla,
HAKDEM