Müfettişler Yollarda * Mehmet Hekim

Gelir İdaresi Müdür ve Müdür Yardımcıları Derneği (GİMDER)'nin çağrısıyla vergi dairesi müdür ve müdür yardımcılarının Maliye Bakanlığı önünde eylemi, atanamayan öğretmenlerin protestoları derken, bu sefer de sokağa eğitim müfettişleri iniyor. KHK ile mevcut statülerinin denetmenliğe indirgenmesine karşı çıkan müfettişler 9 Aralık?ta eylem yapacaklar.
Eğitimimizin temel taşlarından eğitim müfettişlerinin 652 sayılı KHK ile unvanlarının denetmene indirgenmesine tepki olarak 9 Aralıkta Müfettişler Derneği, Tem-Der, Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen, Eğitim-İş'in oluşturdukları “Eğitim Müfettişlerine Adalet Platformu” tüm ülkeden katılacak müfettişlerle Bakanlık önünde basın açıklaması yapacak. Açıklamaya diğer sendikaların da katılımı bekleniyor.
Türk Eğitim Sistemi'nde teftişin tarihsel gelişimini anlamak için cumhuriyet öncesi ve cumhuriyet dönemi olmak üzere iki döneme ayırarak incelemek gerekir. Cumhuriyetten önceki dönemde teftiş kavramı, Rüştiye Mekteplerinin açılmasına bağlı olarak 1838 yılında çıkarılan bir layihada, ?Bu okullarda öğretmenlerin mesleki yeteneklerini tespit etmek, öğretimi geliştirmek ve öğrencilerin daha iyi yetişmelerini sağlamak üzere görevlendirilecek memurlar tarafından teftiş edilmeleri?? şeklinde yer almış, 1847 yılında yayınlanan bir yönetmelikle, ?Mektepleri teftiş etmek, hocalara yol göstermek üzere muin adı verilen elemanlar?? görevlendirilmiştir 1862 yılında Rüştiye ve Sibyan okullarını denetlemek üzere görevlendirilen memurlara ilk defa müfettiş denilmiştir. Bu tarihten sonra denetleme görevi yapanlara Muin denilmesinden vazgeçilerek Müfettiş adı verilmiştir.
Geçmişi Cumhuriyet öncesine dayanan ve eğitimde çok önemli bir yeri olan İlköğretim Müfettişliği yakın geçmişte ?Eğitim Müfettişliği? unvanını almıştır. Eğitim müfettişliği unvanı, 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı?nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile ?il eğitim denetmenine? dönüştürüldü. Aynı zamanda ?eşit işe eşit ücret? düşüncesini hayata geçirmek için 666 Sayılı KHK ile ek ödeme uygulaması getirildi. Ancak, eğitim müfettişlerine denetmen unvanı verildiği için, eşit iş yaptıkları müfettişlerle değil, denetmenlerle aynı kapsamda ek ödeme verildi. Eğitim müfettişlerine denetmen unvanı verilemeyeceğini belirten Eğitim Müfettişleri, müfettişlerle denetmenlerin atanma şeklinin farklı olduğunu belirtiyorlar. ?Eğitim müfettişleri, yıllardan beridir 4 yıllık bir fakülte bitirip en az 8 yıl mesleki görev yaptıktan sonra kanunların öngördüğü usule göre seçilerek atanmışlardır. Denetmenlerin atanma koşullarında ise 8 yıl çalışma şartı yoktur. Bu atama şekliyle müfettişlerden farklıdırlar. Müfettişlerle denetmenlerin kanundaki statüleri farklıdır. Müfettişlerle denetmenlerin yetki farkı vardır, il müdürüne bağlı olarak milli eğitim müdür yardımcıları, ilçe milli eğitim müdürleri ve şube müdürlerini de denetlemekle yetkilidirler. Denetmenlerin bu şekilde teftiş yetkisi yoktur,? şeklindeki taleplerini bugünden Ankara yollarına düşerek Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklamasıyla herkese duyuracaklar.
150 yıllık geçmişi olan bu mesleğin adı ?EĞİTİM MÜFETTİŞLİĞİ? olarak kalsın. Bugün yollarda olan cefakâr ve fedakar meslektaşlarımın haklı taleplerini yürekten destekliyorum. Ayrıca bu mücadelede desteklerini esirgemeyen öğretmen dernek ve sendikalarını yürekten teşekkür ediyorum.