Körebe * Gültekin Emre

Sessiz, at başı bir yarış, uçuran uçurum
Geliyor köşe kapmaya ilkyaz durun
İşliyor içki insanın en kuytu yerine, vurun
Batmak için yitirilen renge, söz dolanıp gelir
Kendine, köprüde bir körebe dörtnala

Ne varsa dünde kaldı düşük kemer bir belde
Bakıyor bir kelebek kısa ömrüne, üç buçuk
Atıyor kalbi boyar gibi bir çiçeği, açıp kar
Kalınlığında bir pencereyi, işte sulu boya
Lekesi gibi bir ay, yukarda, yırtılan gecede

Kendi çığlığında boğulmuş bir akşamsefası
Dışarıda bir şaman ayini sapsan bir gölge
Orta yerde açılmış bir kasık arıyor tacını
Diri iki göğüs sallanıyor bayrak direği gibi
Bir ay çiçeği tarlası süt emziriyor güneşe

Ateşin dansı etek etek bacak, kansız bir ihtilal
Tenden bir yol gider öteki tele, bir çocuk gelip
Geçen trenlere bakıyor, ablası kaçmış bir
Kızın önünde duruyor ördek, bıçağın kanı
Daha soğumadan alıp götürdüler hayatı

Sigarayı bırakma kararı yatırıldı salamuraya
Bu bastığın topraklar at kişnemelerine gebe
Yüzünü yıkadığın su kilitledi kendini nazara
Büyüyen büyüye, usta çırak ilişkisi değil de
“Sensiz Hayattan Bana Ne” şarkısı gündemde

sonsuzluk ve bir gün, sayı: 3