Görüşmeciler * Abdülkadir Bulut

Sudan örülmüşe benziyorlar
Yaklaşıp dokunsam usulcana
Akacaklar şiirlerin içine
Bir yaprak gibi kaldırarak
Bütün sözcükleri

Çekinmeden ve kendini sıkmadan
Birer taş bıraksam ayrı ayrı
Her birinin alnının ortasına
Biliyorum ki yüzyılda ancak iner
Her birinin dibine

Ne ile doludur diyemiyorum ağızları
Oturup konuşsak şöyle biz bize
Fırtına olup çıkacak sözcükler
Gündüzleri dağlara doğru esen
Geceleri dağlardan denize

İçerde olan biri her daim
Gömleğinin düğmelerini iliklerken
Onu yıkayıp ütüleyen elleri
Ve kurutulduğu balkonu düşürür
Yaşlansa da gözleri

Yollarına da ısındılar oraların
Manavlarına, kahvelerine, bakkallarına
Görüş günlerine, bekleme yerlerine
Ama bir türlü alışamadılar
Ayrılış saatlerine