Faustina Sizi Çağırıyor

İZMİR’in merkezinde yer almasına rağmen, bilmediğim birçok yeni yer gördüm, dostlar sayesinde… İlk gezi Mavişehir Rotary Kulübü organizasyonunda, Nedim Atilla ile arkadaşları Orhan Beşikçi ve Kemal Aydoğdu rehberliğindeydi. Basmane Garı ve Polis Karakolu’ndan başlayan gezide, eski çarşı yolundan geçtikten sonra antik bir evin içini gezdik. Eski bir hanın avlusunda güzel bir kahve ve sohbetin ardından Kumrulu Mescit’i ziyaret ettik; Gönül Yazar’ın doğduğu evin önünden geçerek, Arkeoloji Müzesi’nin restorasyon çalışmalarını izledik. Dönertaş’ı çevirerek tutulan dileklerin ardından “Bizi çek abi” diyen çocukların fotoğrafları çekildi. Agora’nın ve arka plandaki çok katlı otoparkın sütunlarının yarattığı tezat, kendi adını taşıyan kapının tepesinden, tüm yöre halkını bu güzellikleri görmeye davet eder gibi bakan Faustina’nın güzelliği karşısında kayboldu. Gezi Asmaaltı Restoran’da müzik eşliğinde yemekle son buldu.
***
Mavişehir Rotaract Kulübü’nün Kemeraltı’na düzenlediği gezi ise çevreyi tanıtmanın yanında, fotoğraf sanatını sevdirmeyi amaçlıyordu. Rehberimizse köklü bir fotoğrafçı aileden gelen dostum Mert Rüstem’di. Saat Kulesi’ni ve güvercinleri farklı açılardan görüntüledikten sonra, Hazma Rüstem Pasajı’nda Mert’in fotoğraf makine koleksiyonunu gördük. Hayli değişmiş bulduğum Kemeraltı’nda Abacıoğlu Hanı’nı çok beğendim; kalabalıktan sıkılanlara, bir şeyler içmek veya atıştırmak için ideal. Lesmire Cafe’de içilen kahvelerin ardından Kemaraltı’nı süsleyen rengarenk kumaşlar, elbiseler, baharatlar, şekerlemeler, çerezler ve incik boncuk görüntülendi. Demirhan’daki Kısmet Lokantası’nda anneannemim yaptığı lezzette, Girit usulü elbasan tava yendikten sonra, hak ettiği kalabalığı barındıran Kızlarağası Han gezildi. Odun ateşinde yatık et dönerden tadıldı, bir dahaki sefere mutlaka denenecek.
***
İzmir’in zenginliklerini anımsatırken, tarihi konusundaki cahilliğimizi fark etmemize yol açan gezilerin gerçekleşmesinde emeği geçen Nalan Akay’a, rehberlerimize, kulüp başkanları Işıl Nişli ve Yiğit Ok’a çok teşekkürler.
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, okulgen@superonline.com)