En Ağır İşçi * Mustafa Ergin Kılıç

yeryüzünün en ağır işçisiyim
gözyaşı taşıyorum yanakta

güne varmak için
alnını siliyorum terleyen gecenin

bomboş dünyaya boşluğumu işliyorum
elinden tutuyorum kırılan ışığın

yeryüzünün en ağır işçisiyim
karıncadan öğreniyorum ekmek taşımasını eve

başkasında durdukça taşmasını
yaşamdan ölüm yapmasını kendine

kimsenin tutmadığı ellerimden
kaç kuş besleniyor günde

yeryüzünün en ağır işçisiyim
iki insanın öpüşmesi nasıl bir gürültü bende

çilemiş sabah şakaklarım çile aşkla tek ortak yanım
iğnelerken kendimi bir düğümün orta yerine

ölüyorum kokmayı unutuyor çiçek
sabun köpürmeyi balon uçmayı

sonsuza açıyor sesini avuntu
denizin durgunluğunu dip ediyor uğultusuna kuyu