Elazığlı bekir hoca'nın genc ve güzel bir eşi vardır. bekir hoca harput'ta namusu ve iyiliğiyle tanınan biridir. karısı ise gencliğinden olacak, komşularından soylu bir ailenin oğlu yakışıklı mamoş ile ilişki kuracak kadar toydur.
mamoş'la bekir hoca'nın karısı arasındaki ilişki giderek alevlenir, etraf da bunun farkına varmaya başlar. amma ve lakin bu ikisi olaylardan habersizdir. fırsat buldukça buluşur, konuşurlar…. bekir hoca ise bunun nereye varacağının hesabını yapmaktadır.
bir gün karısına harput'a gideceğini ve akşam dönmeyeceğini söyler bekir hoca. bunu firsat bilen kadın mamoş u eve davet eder. yer icer eğlenirler. elbetteki bekir hoca'a harput'a gitmemiştir. karanlık bastırınca eve gelir, kendi anahtarıyla kapıyı açar, bunların bulunduğu odaya girer. girer girmez de tabancasını ateşler mamoş'u kalbinden karısını da ağzından vurarak öldurur, sonra da gider zabıtaya teslim olur.
Pencereden bir taş geldi
Ben zannettim Mamoş geldi
Uyan Mamoş uyan uyan
Başımıza bir iş geldi
Eyvah Mamoş eyvah eyvah
Tabip getir yarama bak
Evlerinin önü kavak
Yağmur yağar ufak ufak
Kör olasın Bekir Hoca
Ağzımdaki kurşuna bak
Eyvah Mamoş eyvah eyvah
Tabip getir yarama bak
Penceresi yeşil yaprak
Mamoş giyer siyah kalpak
Kör olasın Bekir Hoca
Yatağımız kara toprak
Eyvah Mamoş eyvah eyvah
Tabip getir yarama bak
Mamoş urban tutayım mı
Hayrın için satayım mı
Mezarında boş yer var mı
Ben de girip yatayım mı
Eyvah Mamoş eyvah eyvah
Tabip getir yarama bak
Evlerinde koyun kuzular
Vuruldum ben yaram sızılar
Öldüğümü aramam ben
Yetim kaldı yavru kızlar
Eyvah Mamoş eyvah eyvah
Tabip getir yarama bak
Fikret Memişoğlu Elazığ