Einsteinden Seçmeler

Ünlü fizikçinin sözlerinden derlenen bir kitap, Einstein’ın sadece parlak bir zekaya değil, alçak gönüllü ve korkusuz bir kişiliğe sahip olduğunu da gösteriyor. John Hopkins Yayınevi tarafından Ze’ev Rosenkranz imzasıyla yayınlanan Einstein’dan Alıntılar (Einstein Scrapbook) isimli kitap, 20 yüzyılın en çok ilgi çeken bilim adamının hayata bakışını gözler önüne seriyor. NewYork’taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi’nde açılan Einstein sergisiyle aynı zamana denk gelen kitapta bazı alıntıları beğenerek okuyacağınızı umuyoruz.

İşte Einstein’dan bazı alıntılar:

“Özel bir yeteneğim yok. Sadece fazlasıyla meraklıyım.”
” Modern öğretim metotlarının, araştırmanın kutsal merakını boğazlamamış olması mucizeden başka bir şey değildir.”
“Ricanıza kabul edemedeğim için üzgünüm, ancak analiz edilmemiş olmanın karanlığında kalmaktan çok memnunum.” (1927 yılında kendisine psiko analiz yapılması teklif edildiğinde verdiği cevap)
“Deneyimleyebileceğimiz en güzel şey gizemdir. Gizem, bütün gerçek sanat ve bilimin kaynağıdır.”
“İsrail Devleti’nin teklifinden (Devlet Başkanı olma teklifi) çok derinden etkilendim, ve aynı zamanda bu görevi kabul edemeyeceğim için üzüldüm ve utandım. Bütün hayatım boyunca objektif konularla uğraştım, bu nedenle insanlarla ve resmi işlevlerle uğraşacak doğal yeteneğe ve deneyime sahip değilim.”
“İnsanoğlunun kendisi ve kaderiyle ilgilenmek, bütün teknik çabaların ana amacı olmalı. Çizelgelerinizin ve denklemlerinizin arasında bunu asla unutmayın.”
“Kör bir böcek, bir kürenin yüzeyinde sürünürken, takip ettiği yolun kavisli olduğunu fark etmez. Ben bunu fark edecek kadar şanslıydım.”
“Tekrar genç bir adam olabilseydim, bir bilim adamı ya da akademisyen ya da öğretmen olmaya çalışmazdım. Mevcut durumlar dahilinde bana daha fazla bağımsızlık vermesi ümidiyle tesisatçı ya da seyyar satıcı olmayı seçerdim.”
“Matematik konusunda çektiğiniz zorluklardan yılmayın. Sizi temin ederim benimkiler hala sizinkilerden daha büyük. (12 yaşındaki bir çocuğa mektubundan)
“Eğer Amerika’daki herkes sizin davrandığınız gibi davransaydı, bu ülke savunmasız kalırdı ve köleliğin tutsağı olurdu.” (Bir savaş karşıtına mektubundan, 1941)
“Ben kederim” (Hiroşima’nın bombalandığını duyması üzerine, 1945)
“Otoriteye karşı duyduğum küçümsemenin cezası olarak, kader beni de bir otorite yaptı.”