Eğitim,öğrenciyi Sevmekle Başlar * Abbas Güçlü

Butunleme sınavları kalkmadan önce, üç milyonu aşkın öğrenci sınıfta kalıyordu. Geç de olsa, yanlışlığı görüldü ve kaldırıldı. Ancak yerine öylesine derme çatma bir sistem getirildi ki, öğrenci mağduriyeti hala devam ediyor.
13 milyon öğrencinin, üç milyonu yıl kabederken, pişkin Milli Eğitim'ciler, “o kadar fire olur” diyorlardı. Hele hele birkaç yüz binlik rakamların onlar için hiçbir önemi yoktu. Ankara'daki bakandan, köydeki ilkokul öğretmenine kadar yaygın kanı buydu. Halen de değişen bir şey yok…
Şu günlerde on binlerce veli ve öğrenci, feryat figan ediyor, dinleyen yok. Çocuğu, ya yakınlarından biri öğrenci olan, sınıfta kalmanın ne demek olduğunu çok iyi bilir. Ailede, çocuğun yaşamında yarattığı tahribatı, yüreği parçalanarak izler…
Yıllar boyu eğitimdeki çarpık yapılanmanın faturası hep öğrencilere çıktı. Ne öğretmenlerin başarısızlığı, ne siyasetçilerin vurdumduymazlığı, ne de anne babaların duyarsızlığı, hiçbiri, hiçbir zaman sorgulanmadı.
Hayvanlar üzerine eğitim gören veterinerleri öğretmen yapanlar değil, öğrenciler cazalandırıldı.
Devletin kaynaklarını en olmadık işlerde heba edenler değil, 100 kişilik sınıflarda öğretmenin ne söylediğini anlamadan sınava giren öğrenciler sınıfta bırakıldı.
Eğlenirken adam öldürenler, fuhuşa beş kala yakalananlar, devletin trilyonlarını hortumluyanlar affedilirken, çocukluk heyacanıyla biraz az ders çalışanlar, biraz sesini yükseltenler en ağır cezalara çarpıldılar.
Eğitim, çocuğu, genci sevmek ve onu kazanmaktır. Bu konuda, cezalandırmaktan başka ne yapıyoruz?
Şırnak Lisesi'nden mezun olanla, Robert Lisesi'nden mezun olanı aynı sınava sokup, sonra da başarısız diye damgalamak mı çadaş eğitim anlayışı? Öğretmenlere, politikacılara ve bu saçma sapan kuralları hayata geçiren sözde uzmanlara, bir soru sormak istiyorum: Bu çocuklardan birisi, sizin çocuğunuz olsaydı, aynı duyarsızlığı gösterirmiydiniz? Hiç sanmıyorum.
Onların başarısızlıklarında, sizlerin hiç mi payı yok? Bu soruyu hiç kendinize sordunuz mu?..
Öğrencilerin giriş sınavlarındaki başarı durumları, ülkenin bugünkü hali, zırt pırt değiştirilen sistem zaafları, sizin ölçülerinize göre bir değerlendirilse, inanın hiçbiriniz bu görevlerde kalamazsınız…
Çok haklı gerekçelere de dayansa, lütfen çektiğiniz sıkıntıların acısını öğrencilerden çıkartmayın. Sevgili öğrenciler, sizler de, ne olur, biraz daha gayret gösterin. Geçen zamanı, kaybolan yılları geri getiremezsiniz…