Öğretmenlerin Bitmeyen Çilesi * 6 Ağustos 2011 – Milliyet

İşsizlikten en fazla etkilenen kesimlerin başında öğretmenler geliyor. Bir de birileri, onların bu duygularını istismar edip yaralarını kaşıdığında üzüntüleri iki katına çıkıyor. Devletin kamu personeli alımında ilk sırayı onlara vermesine rağmen, hâlâ yüz binlerce öğretmen işsiz. Yılda değil 50, 60 bin, 100 bin öğretmen atansa da bu alandaki işsizlik sorunu çözülmez.
Peki bu konuda öğretmenlerin daha fazla taciz ve istismar edilmeleri nasıl önlenir? 85 puan açıkta kalan branşlar varken 25, 30 puanla bazı branşlara yapılan adaletsizliğin önüne nasıl geçilir?
En önemlisi de öğretmen yetiştirme ve atama konusunda, doğru düzgün bir istihdam politikası ne zaman oluşturulacak?

Verilen sözler?
Öğretmenlere bugüne kadar çok sözler verildi. Bir kısmı yerine geldi, bazıları da havada kaldı. Ağustos için 55 bin sözü verilip, 11 bin kadro tahsis edilmesine tepki de bu yüzden.
MEB?le görüştüğünüzde onların olaya bakışı da çok farklı. ?Evet Sayın Çubukçu 55 bin sözü verdi ama o tek atama dönemi içindi. Oysa Geçen 55 binin çok üzerinde atama yapıldı. Ayrıca 70 binden fazla sözleşmeli öğretmen de kadroya alındı. Bu yüzden bize yöneltilen eleştirileri kabul etmiyoruz? diyorlar.
MEB ile öğretmenler arasında bir iletişim sorunu olduğu kesin. Ve eğer bu şekilde giderse karşılıklı güven erozyonu daha da derinleşecek. Ayrıca istismarcılara da gün doğacak!
Olayın çözümüne hiçbir katkı da bulunmayıp, kişi ve kurumlara karşı, öğretmenlerin zaten bozuk olan moralleri üzerinden prim yapmaya kalkanlar, onlara iyilik değil, kötülüklerin en büyüğünü yapıyor. Öğretmenlere önerimiz, sabırlı, temkinli yeni arayışlar içinde olmaları. Bazı branşlar var ki, erimesi mümkün değil. Bu yüzden özel okullara, dershanelere o da olmuyorsa farklı mesleklere yönelmeleri.
İktidara düşen görev ise, atayacağı kadar öğretmen yetiştirmesi ve mevcut birikimi mümkün olduğunca erken eritmesidir…

?Her şeyimi kaybettim?
Öğretmenlerden hemen her gün yüzlerce mail geliyor. Eminim ki ulaşabildikleri her yere de gönderiyorlar. Ve yine eminim ki pek çoğu hiç okumadan siliyor. Ama kamuoyu onlara artık kulak vermeli, sorunlarına çare üretilmesi için baskı yapmalıdır. Yoksa enkaza dönen öğretmenlerin atandıklarında sınıfa girecek halleri kalmayacak! Oysa yarın onlara çocuklarımızı emanet edeceğiz.
İşte o maillerden bazıları:
?Eminim size günde binlerce mail geliyordur. Belki benim yazdıklarımı okumayacaksınız ama ben çevremde kimseye derdimi anlatamadığım için size yazıyorum. Ailem de haklı, ne bilsinler, nasıl anlasınlar kızlarının bir türlü atanamadığını. 2008 Türkçe öğretmenliği mezunuyum. 4 senedir atanamıyorum. Bu 4 sene içinde her şeyimi kaybettim. Umudumu, inancımı, neşemi, her şeyimi. En son 83.4 ile atanamayınca nişanlımı da kaybettim.?

?İnsan içine çıkamıyorum?
?İnsanların yüzüme acıyarak bakmasından, yine mi olmadı tüh tüh deyip bıyık altından gülmelerinden usandım. Dayanacak gücüm kalmadı. Şimdi de 11 bin kadro gibi öyle komik bir rakam verdiler ki, hangi adalete sığar bu kandırmaca? Seçim var diye onca sözleşmeliyi bir günde kadro veren devlet, 250 bin öğretmene bu sayıyı verirken hiç mi düşünmedi? Artık annemi gözü yaşlı görmek istemiyorum. İnsan içine çıkamaz olduk.?

?88 puanla açıkta kaldım?
?9 yıldır atanmak için çırpınan bir fizik öğretmeniyim, bu sene 55 bin umuduyla çocuğumu bir kenara bırakarak varımı yoğumu ortaya koyarak sınava hazırlandım. 88.343 puan aldım ve sevincim yine kursağımda kaldı. Şimdi atanabilecek miyim diye kara kara düşünüyorum. Bazı insanların maddi olanakları aylarca beklemeye elvermeyebilir, ben de onlardanım.?

?Seçim mağduruyuz?
?Seçim var diye 67000 atama yapılırken, seçim geçti diye 11000 atama yapılır mı? Bu bize reva mı? Ve bana ilginç gelen, hiçbir medya mensubu bu olayla ilgilenmiyor. Siz de lütfen sesimizi duyurmaktan vazgeçmeyin. İnsanların emekleri bu kadar ucuz mu, bu kadar değersiz mi? Ağlamaktan mesajın devamını yazamıyorum. Haklı mücadelemize verdiğiniz destekten dolayı teşekkürler…?
Özetin özeti: Atama bekleyen öğretmenler mutsuz hem de çok mutsuzlar. Bakan Dinçer, umarız en kısa zamanda, yüreklerine su serpecek bir açıklama yapar…