Dunning – Kruger Sendromu

MHP Genel Başkanvekili Vural’ın, “Ben teşhisimi koydum, Dunning-Kruger Sendromu. Nobel ödülü kazanmış bir tespittir” sözlerindeki bir yanlışı düzeltelim öncelikle. Kazanılan ödül “Nobel” değil, “Ig Nobel”dir; açılımı “Ignoble (cibiliyetsiz, rezil) Nobel” olan bu ödül her yıl Ekim ayında on ayrı dalda “önce güldüren, sonra düşündüren” projelere verilir. Annals of Improbable Research (AIR) adlı bilimsel mizah dergisi tarafından organize edilen ödülleri 2009 yılında kazanan projelerin bazıları:
Halk Sağlığı alanında: “Hızla iki adet gaz maskesine dönüşen sutyen…”
Veterinerlik alanında: “İsim konan inekler diğerlerine oranla daha çok süt veriyor…”
Barış alanında: “Bir kafaya vurarak boş bir bira şişesini mi, yoksa dolu bir bira şişesini mi parçalamak daha iyidir?”
Kimya alanında: “Tekiladan elmas yaratma…”
Edebiyat alanında: “İrlanda Polisine; ‘Prowa Jazdy’ (Polonya dilinde ‘Ehliyet’ anlamına geliyor) adına kestikleri 50’den fazla trafik cezası nedeniyle”
Daha önce yazdığım “Kifayetsiz muhterisler” başlıklı yazıdan bir hatırlatma yapmak istiyorum:
David Dunning ve Justin Kruger adlı iki psikolog 45 öğrenciye bir test uygulayıp, ardından ne kadar başarılı olduklarını tahmin etmelerini isterler. En başarısızların (doğru oranı yüzde 10 ve altı) testin yüzde 60’ına doğru cevap verdiklerine, iyi günlerinde olsalar yüzde 70’e ulaşabileceklerine inandıkları; en iyilerinse (doğru oranı yüzde 90 ve üzeri) soruların yüzde 70’ine doğru cevap verdiklerini düşündükleri ortaya çıkar.
* * *
“Cehaletin, sanılanın aksine, bireyin kendine olan güvenini arttırdığı”nı kanıtlayan ve bunu Dunning-Kruger Etkisi olarak adlandıran ikiliye göre bizim “cahil cesareti” olarak adlandırdığımız durum “kendi kendini değerlendirme yeteneksizliğine” bağlı. “Kifayetsiz muhteris” olarak nitelenen bu kişiler “yetersizlik+haddini bilmeme” kokteylinin yol açtığı itici güçle haddi olmayan görevlere talip olmaktan en küçük bir rahatsızlık duymayıp, bunu bir “hak” olarak görürlerken, bilgili ve yetenekli insanlar “fazla alçakgönüllü” davranıp yüksek görevlere talip olmuyorlar.
Kıymetlerinin anlaşılmasını beklerlerken “ihtiras eksikliği” ile suçlanıp, zamanla kırılarak daha da geriye çekiliyorlar. “Peter Prensibi” ne göre “Her çalışan, iş ortamında yetersiz olduğu noktaya kadar yükseliyor” ve sonuçta hızlı yükselen “kifayetsiz muhterisler” nedeniyle yüksek makamlar yetersiz insanlar tarafından işgal ediliyor.
* * *
Sonuçta ortaya “ilgililerin bilgisiz, bilgililerin ilgisiz” olduğu bir toplum çıkıyor. İnanmıyor musunuz? Çevrenize veya televizyondaki haberlere bir bakın öyleyse…