suyun sesi
benim sesim
gözlerin kaç zamandır uzak bakıyor
dokunsam canın yanacak sanki
gecemi bahçelendiren yüzün
kararsız bir mevsim şimdi
rüzgârında dağılıyor
dalgınlığın külleri
o elini koyduğun yer var ya
ikimiz için de iyi
zorlasak, biliyorum
bir türlü beceremeyiz türkçeyi
senin burnun aşka sürtüldü
benimki yirminci yüzyıla
bu şiirin adı
'türkçenin dudaklarısın sen'
olmalıydı aslında
Yasakmeyve, Temmuz-Ağustos 2007