çatılara çıkarım çapkın çiçek tozlarıyla
yaprağına düştüğüm kiraz ağacında raks
yalınayak gülümser gül kokulu notalarla
şaraptan sarhoş olmuş kadehlerle buluşurum
hayatın goncasıyla upuzun kumlarda ay ışığında
kanıma kıvılcım koyan hoppa sular yamacında
başıboş isyanlara sarılırım viran yüzlü varoşlarda
cebinden açlık taşan ten kokusuyla sarsıla sarsıla
sapsarı güllere çaldığım hiç bilinmeyen kırmızılarla
gülücük büyütürüm çekingen kirpik tarlasında
taze yurtta sözcük açan çimçiçek çocuklarla
sazların jazz çaldığı hayali öpücük vahasında
ansızın yollara düşerim ince fesleğen kokusuyla
iliğime işlemiş mutsuzluk yağmuruyla savrulup
sokaklarda kuruyan gözyaşı kahkahası umutlarla
bir dil izi bir aşk izi bırakırım yavru kedi tadında
yitirilmiş düş kırıntılarıyla evcilik oynayarak
gönlümden geçen yem kokulu muhabbet kuşlarıyla
merhaba derim tohum gözlü bulutlara, merhaba
zaman ilk gençlik şarkısıdır eskimez yolculuklarda
bakın boşlukta bulduğum mavi meşeye, bakın ne harika
(Kum, Ocak 2002 )