Bulamam * Yılmaz Odabaşı

Her ateş bir kül,bulur elbet kendine;Her yeşil bir dal,Her su bir damla,Her ateş bir kül,Her takvim bir yıl bulur elbet kendine!her yangın bir duman,her öğrenci bir okul,her artı bir eksi,her yol bir taşıt,her soru bir yanıt,her ressam bir tuval,her kış bir ayaz,her kitap bir okul,her…

Buğulu Atlas * Yılmaz Odabaşı

” Bir şiirde, bir satır saklayabilir başka bir satırı Nasıl ki bir kavşakta bir tren belki örter bir treni … Aşkta, başka bir sitem saklayabilir bir sitem ve küçük bir serzenişte, koskoca bir şikayet gizlidir belki Bir adaletsizlik bir başkasını saklayabilir-bir sömürgeci bir başkasını Bangır…

Bozgun * Yılmaz Odabaşı

Ibiz bu kentlere sığdık dabu kentler bize sığmadı asiyave bir çığlık gibi günlerin çarmıhındaarttıkça yalnız, sustukça silik? ay ışığı gölgeleri büyüttüson kuşlar da vuruldular dağlardayakamozları söndü sahillerin, ışıkları evlerinçağın vebalı gövdesindebir hayalet gibi gölgemizde yalnızlık kaldık?kırık bardaklar gibiiçilmiş sulardan geride buruk bardaklar gibi? IIdüşler artık…

Bize Düşen Yanmaktır * Yılmaz Odabaşı

ne mene şey şairlikdil?le deşilen yara ne acıama yaralar da iyileşir inanbelki bir dize kalıcı ?yazalım?dedikbize düşenyazmaktırbir baktık kidüşen bizeyazmamaktır… kıvılcımlar sıçramasınyaan şair yaannnbelki tutuşur dünya senin ahından! yanalım: bize düşen yanmaktır /düş ölür, sevda düşerbize düşen yanmaktır…/

Bir Erken Akşam Bir Telaşlı Kasaba * Yılmaz Odabaşı

ben mızrabı kırık bağlamaben bir erken akşam, bir telaşlı kasabasavurdum yüreğimi erken göçen kuşlara ben geride kimsesi kendi kalmışbir yalnız bulut terk edilmiş ufuktaıslıkla türküler söyledim zifiri sokaklara ben okyanuslarda yalnız bir takahep özlettim kendimi kıyılarahep özettim ünlemlere, hep özet sorulara yaslanıp bir gülün kokusunadağıttım…

Bir Aşk Yara * Yılmaz Odabaşı

'beni yalnızlığımda vurdular o gecekalbimi suyla uydular o gece vaktiöldüğümü bile söylemediler…'-A.Erhan-ben şu kısa boylu hayattauzun boylu kederlerle acırımyorar şu telaş,şu karmaşabir sığınak aranırken şu uğultudabir aşk gelir bir yarabir yara…bir yara daha! eski bir aşkyeni bir ayrılıktır her zamanbunu kuşlar sorar yıldızlar da anlatırkimse…

Bileklerimde Bayat Bir İntihar * Yılmaz Odabaşı

geliyormuşumpencerelerde yazve bileklerimde bayat bir intihar oysa ölünecek bir şey yokmuşgidince senyaşanacak bir şey olmadığı kadar yanıyormuşumvardığım yere bırakıp kendimiatlasında yeryüzünün;çılgın ve çirkinve hüzünle oyalananyüreğimde kül tadı nice yangından kalan… ölüyormuşumsenin saçların uzuyormuş üstelikölünce bencigarayı da bırakıp sümerbank'a taksit ödüyormuşsun bedenin tecritmiş gençliğindenikisi de yalnızmışgeceler…

Bağırsam Uçurum Gibidir Sesim * Yılmaz Odabaşı

elimi versem uzaklarda biri varuzaklarda biri..bağırsam uçurum gibidir sesimben nerede ölsem ölümüme bir hırçın ay dolanıruzaklarda yeni yazlara soyunur kentleryeni sarhoşlara sorhoşluklarave yaşanır haritalara,tostlara,hava durumlarına göreve yasalara/y a s a l a r a g ö r e u z a k l a r…

Aşkların Yetim Rengi * Yılmaz Odabaşı

-yalnızlığımda seni büyüttükçe kalabalıklaşacağım;sen kendi kalabalığında hep yalnız olacaksın!- Ikapattım ucu kıvrılı yerinden bir defteribir defter adınla hükümlü şimdi? sen kendinin neşteri, pası, kilidigençliğin kendine savurur seniesmersin, cehennemin dibinde doğmuşsunbaban iki karılı; evlerde, erkenlerde bekler senisen, feodalizmin kara dilberigündüzlerin gölgesindeydi sevgigölgesinden gündüzlerin iklimler geçti sesin…

Ablam * Yılmaz Odabaşı

bıçaklar da kandı/ düşlerse yalan;bunları hiç bilmeden yaşadı ablam? ablam, ne çok ağlardı ablamgarlarda insanlar gurbet kokarkenherkes uydurduğu düşte solarkeno tenha pervazlara kuşlar konarken ablam, ne çok ağlardı ablambir sokak lambası kadar yalnızkimselerin geçmediği köprüler kadar sessizve hayatın kasisli yollarında yalın, hilesiz ablam, ne çok…

Aynı Göğün Ezgisi * Yılmaz Odabaşı

AbdülselamDaha aşksız ve kitapsızlisedeipinceesmer yürekli bir oğlan Bu yağmur nerden gelir:Sular bulanırBu çığlık nasıl büyür:Yürek daralırBu kavga ne de bıçkınMeydan aranır Aranır AbdülselamBilmez bir oğlan Diyarbakır'ın göğsünde terli bir akşamDaralan sokaklarda bir yaşamı çaldılarAbdülselam kardeşimi arkasından vurdular …Koştum kan mevsimine erken sarıldımBir kanlı geçitte vuruldum…

Pusuda Yalnızlık * Yılmaz Odabaşı

karacadağ yamaçlarında kardelen çiçekleri her bahar umuda rengini verir ve her bahar dicle?de ak köpüklere üşüşür papatyalar siverek düzü hayata vurgun yürekli yiğitleri ve sabahın eteklerinde ter taneleriyle ?memleketimdir benim? orada tüfekler yağlanır kerpiç damlarda türkü kaçak tütün kaçak kaçak çay buğulanır şavkı vurur mağlara…

Var Git Artık * Yılmaz Odabaşı

buralarda gece uzun gün ışığı yakındır var git artık bakma ardına ölüme fazla sokulma ama düşün ki mevsim rüzgarlarının savurduğu bir orman insan sev onu, sokul, konuştur doludur fazla üstüne varma hep susmak susmak… yetmiyor bazen işte bu yüzden bütün ışıkları yanmalı yeryüzünün ozanlar herşeyi…

Genelleme * Yılmaz Odabaşı

arınıyor, deviniyor gökyüzü toz ve ter karışıyor hayatıma uzak git bölünüp dağılan eksilip savrulan ne varsa! … merhaba doğrulup dirilten yanm ve deli dizelerime biriken çığlık merhaba uğultusu rüzgarların bahar akşamlarında arnyor, deviniyor gökyüzü akıyor zaman sevdalar karışıyor hayatıma

Bir Liseli Silüeti * Yılmaz Odabaşı

hayat hattında acemi tayfalardık ne avunduk sevinç müsvetteleriyle aşktan ikmale kaldık… bak her sabah bağıran yeni sabaha artık iklimler değişmiş, kuşlar da gitmiş tenimde eski ateş, gözlerimde fer bitmiş heybetli dağlar arasında göğümde yıldız yitmiş… sen hala anılarımın en beyaz yanısın sen buğulu bir camın…

Bitme * Yılmaz Odabaşı

Bitme, bak, içtim, yürüdüm, kederlendimDenize girdim, üşüdüm, sana geldim…. Düş bitmeden sen bitme.Bitmeden sevgi gitme. Bitme! Bak, koştum, savruldum, hep örselendim.Cıgara ziftlendim, ille de seni sevdim.Uzaklarda öyle çok kederlendim. Günler bitmeden bitme.Bitmeden hasret gitme? Bu yangın geceler, bu intihar.Gidersen paramparça yüreğimde ağıtlar!Bu dolunay gecenin göğsünü…

Konuşsam Sessizlik Sussam Ayrılık * Yılmaz Odabaşı

resmin rehindir gurbetimdegurbetimde sesleri aşındırmış kimliksiz bir kasabave senin kederini ıslatan o yağmurlar rehin alnı özlemle dağınık bir akşam getirdim sanasar, büyüt ellerinle, konuk et sıcaklığınakonuk et kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana… ve akşam, bir kez dahasaçlarını topla ve dağıt sesini rüzgârlara“bir of çeksen karşıki…

Bu Sensin * Yılmaz Odabaşı

Bu sensin Ve sesin Bu terin ve tenin haklı ıslaklığı Kal öyle Isıt gözlerimi gülüşlerinle Birazdan kapılar kırılacak belki de Birazdan kapkara bir örtü olabilir gözlerimizde Biz diz kırarken sinesinde sancının Yolunur papatya Deşilir ten Ve yara da ! Çünkü ölmek günleri biraz da Gülmek…

Aşkın Bilançosu * Yılmaz Odabaşı

Igidersin; yağmurlarda kırık kalır mızrabımgidersin; ardından dilsiz bir ihanet gider gidersin; her şey gidergidersin; kalbimde bir tabur ayaklanırilgilenmez ordular, hükümetler gidersin; ne rezil bir an’dır buyazdıkça silinen sözcükler gibidir hayatgidersin; bir hazin dramdır bu /kanmadım aynalara sana kandığım kadariçimde bir boşluk sana yandığım kadar…/ IIbugün…