Uyarı * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Neyi bölüştük binbir ışıktan Binbir gece Kirpiklerim ıslanmış duy beni, Haydi dön Kötü düşüncelerden öte Yitirmiş varlığımız anıları nicedir İstesek de istemesek de bu Haydi dön Çok var dağlara, yıldızlara, ormanlara Ölüme çok Bir daha uyandırmayacağım Haydi dön?

Akdeniz Şiirleri * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Sen Deniz Gök,Bir an dursanız uykudaBüyür bir yosun geceye karşı. Tedirgin olur ölülerBir an yaşlansanız karanlığa,Sen Deniz Gök.———————Dalarım engineKi yaşadığımAnıladığımdır. Roma'yla Kartaca'nın arasındaYüzer, sevgi sevgiİstanbul. Böler bir kuş düşüncemi ikiyeMavidenYarıda kalır içki.———————Dersin kiEllerimize değecekYıldızlarBüyüyecek büyüyecek de. Dersin kiBir aydınlığı varSevgililer için,Karanlık sessiz de. Dersin kiUyuyamıyorumYalnızızGece,…

Kızılırmak Kıyıları * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Kardaş, senin dediklerin yok,Halay çekilen toprak bu toprak değil.Çık hele Anadoluya,Kamyonlarla gel, kağnılarla gel gayri,O kadar uzak değil. Çamı bitmiş, kavağı azalmış,Gamla örtülü bayırlar, çıplak değil.Yedi ay kıştan sonra,Yeşeren senin yaşamındır,Yaprak değil. Yersin, içersin sofrasından, üç yüz senedir,Kuvvetlisin ama kuvvet hak değil.Bakımsızlıklarla göçüp gitmiş bir…

Simgelerde Yüzler * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Bir ışık üstünde gelirGelir oIşırsınSeversin yeri göğüUyanmış tutsaklar çağrısına dek.Dolar daDolar da yüreğine tohumların davranışıUzarsınBir anıdan bir geleceğe gövermişçene. Gelir de bir uykusuza suGelir bir orman uyanık yellerden.Gider heleYıldızlarınGider hele göllerin yalnızlığıKalırsınızYaptıklarınızla yüz yüze, çırılçıplak. AlmıştınızVurmuştunuzOvalar başak çoğalımıyla doluydu,Derelerde vardı bilinmez anıların gücüAğaçların yemişleri sizin…

Geceye Karşı Müdafaa * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Bu adam ölmüştür ama,Düşmedi toprağa henüz vakit.Hayatını devrettik ağaçlaraKalbi kimlere ait. Bu adam ölmüştür ama,Başucundan ayrılamadık.Sonsuz kederinde gecelerimizinNedendir hala bu beyazlık. Bu adam ölmüştür ama,Henüz durmadı nehir.Ve nasibi muhteşem kuşlar gibiOnu götürebilir.

Ölü * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Hangi mahallede imam yok,Ben orada öleceğim.Kimse görmesin ne kadar güzel,Ayaklarım, saçlarım ve her şeyim. Ölüler namına, azade ve temiz,Meçhul denizlerde balık;Müslüman değil miyim, haşa,Fakat istemiyorum, kalabalık.Beyaz kefenler giydirmesinler,Sızlamasın karanlığım havada.Omuzlardan omuzlara geçerken sallanmayayım,Ki bütün azalarım hülyada. Hiçbir dua yerine getiremez,Benim kainatlardan uzaklığımı.Yıkamasınlar vücudumu, yıkamasınlar,Çılgınca seviyorum…

Çocuk Kuş * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Bir kuştu,Allı allı bir kuş.Her tüyüne bir çiçek bağladılarUçmadı o. Bir kuştu,Mavili mavili bir kuş.Her tüyüne bir boncuk bağladılarUçmadı o. Bir kuştu,Yeşilli yeşilli bir kuş.Her tüyüne bir çocuk kordelası bağladılarUçtu o.

Çirkin * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Çirkin, yavrum, dudaklarındaki kızıllık,Kansız doğaya karşı.Uyurken memleket ve evren uzaktan,aUyurken bir hücre, hücreler içinde,Eksi. Çirkin, bu satışlar,Yüzde yirmi, yüzde otuz.Geçer anların tadı içerden ;Anılar ve sevgiler, çarşılar üstünde, uçar.Yeniden var oluruz. Sürünür ovalar yaslı ve boşuna,Çirkin şimdi, yükselmiş güzellik.Ve kaçar yaşamanın ölçülerinde; yeni, uzun;Bir avuçluk,…

Dayak * Fazıl Hüsnü Dağlarca

İster misin ellerimizi birleştirelim, Sen iki vur, ben iki daha, Çalmış mı, Emmiş mi alın terini ulusunun, Sen dört vur, ben dört daha. Gemi seçmeye mi gitmiş 20 kişi, çay bulmaya mı yollanmış 30 kişi, Dışbakan olmuş da yüzde mi almış. – Saçı bitmedik çocuklarım…

Dal * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Dağ uzanır gökyüzüne, Ölüler karanlığa uzanır. Nerelerden nerelere varır yaşamak, Acıdan, iğde sarılığından, düşünüden uzanır. Sever misin, öpüler ardı boş, İşte biraktığı güzelin, bir çirkin uzanır. Yankılar, gezegenlerden ağrı gelip gider, Başı kopmuş gök mamurlarıindan bir uzanır. Uzandığımız, belki de bu gece, belki de bu…

Çakırın Destanından * Fazıl Hüsnü Dağlarca

– Vuzuh, el ve ayak halinde onu rahatsız ediyordu. Karar vermişim, öleceğim, Büyük sular arasında, korkusuz. Nur ile, uzak yazılar ile, Bir muska gibi boynumda kalacak, Bu husus. Senelerce evvel, tohumların mavi zamanından evvel, Karar vermişim, gece kuşlarının müsaadesinde, Etrafıma boş ve büyük kadehler dizeceğim….

Deniz Feneri * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Uzanmış koca burun açık denize doğru, Lacivert ve gri gecenin değerinde. Karanlıkla başlar bir dünya sevgisi, Deniz feneri parlar, Talihe aldırmadan kayalar üzerinde. Bulutlar birleşir alaca düzlüklerde, Çöker uzak limanlardan bir sis. Bir sıkıntı başlar karanlığında kaderin, Bildirir, yanınca yanınca, Ömrün neresindesiniz, aşkın neresindesiniz? Yüreğin…

Af Akşamı * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Af buyruğuyla açılmıştı hapishane kapısı Taşıyordu koca burunlar tıraşlı enseler kara çeneler Dizleri eğri omuzları çarpılmış sırtlar çıkık dökülüyordu Vakitlere kapanmış büyük karanlıklardan Taşıyordu vay dökülüyordu vay Yırtık pis bitli çirkin Sokağı dolduruyordu terli can uğultusu Geçiriyordu avucunu şaşkınlıkla saçından saçından 9 yıl yatmış Kolunda…

MUSTAFA KEMAL'İN KAĞNISI * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Yediyordu Elif kağnısını Kara geceden geceden Sanki elif elif uzuyordu inceliyordu Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar İnliyordu dağın ardı yasla Herbir heceden heceden Mustafa Kemal'in Kağnısı derdi kağnısına Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifcik Nam salmıştı asker içinde Bu kez herkesten…

Cezayir Türküsü * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Ya Allah Ya Allah derim ki Titrerim Kara sesimden Ya Allah. Ya su Akar da aydınlığın uzak anılarımdan Şırıldar yüreğimde ünlü korsanların dalgaları. Yüce sultanlarin kılıçları parlar yüzümde Ya su, anlıyor musun? Burası Cezayir, ya çöl, Develerin binlerce yıl taşıdığı, atalardan, Sevgi, Us, Kişiliğim ya…

Bir Memet Daha * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Topraktan mı çıktı yarı toprak bir yaratık, Gökten mi indi yarı gök bir kartal. Bir Memet daha var oldu o sıra, Tepenin doruğunda kalpağı al. Bir Memet olduğu besbelli, Saçları başakta, gözleri çiçekte. Elleri ayakları öylesin kocaman, Yüzü altı Memet'in yüzüne öylesin benzemekte. Vardı üç…

Çocuksuz Geceler * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Bu gece beni terk ettin çocuğumKi hala ellerimde bir şafak.Herkes ölürken son andaBir gece hatırlayacak. Birikti serçeler saçaklaraDavetler gibi uzaklardan.Ülkeler midir ki varılmazUykular içre kalan. Vaktin saadetiyle durmuşKağıt gemilerim ve rüzgar.Seyretsin sonsuz hudutları,Harap kalelerinde krallar. Çocuğum tarlalar sarardı,Nur gibi olgun başak.Herkes ölürken son andaBir çocuk…