Beklesem * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Seni değil görsem de tek,Hayalini çiçeklesem.Hem güneş, hem ay bilerek,Seni beklesem, beklesem. Gönül sevgi denen çağda,Hangi tılsım var bu bağda.Yazın kırda, kışın dağdaSeni beklesem, beklesem. Ölüm gözlerimde solsa,İçim mısralarla dolsaNe gün olsa, ne yıl olsa;Seni beklesem, beklesem

Ballı Çam * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Güneş ışıktan bir davulGün başlarken tepemizden geçeri O düşler ki gerçek olurBinbir kişi kapımızdan içeri Ne gördükse şaşırırız nicedirBu sözcükler gizimizi açarı Yedi melek göründü mü korkarızYedi ağaç ormanlardan kaçarı Yeryüzünde ne varsa hepsi küsmüşBilinmeyen ülkelere uçarı Kör karınca varmış kaya üstüneBenim demiş ağız ağız…

Apaçık Yalan * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Unuttuklarımız doldurmuştu toplantı alanını Üstleri başları karma karışıkKimi şalvarlıdır kimi külotluKimi cüppeli kimi pantolonluSakallı olan da varYalnız bıyıklı olan da varUnuttuklarımızın yaşları pek belli değil Okulda mı tanışmışızAlışverişte mi tanışmışızİş yerinde mi tanışmışızAskerlikte mi tanışmışızDergi yapraklarında mı tanışmışızBir öykü de mi tanışmışızBir şiirde mi tanışmışızAt…

Ankara Olayı * Fazıl Hüsnü Dağlarca

CebrailAzrailMikailİsrafil Yenişehir?deki büyük yapının kapısına dayandılarGörevliler baktı kimliklerineGiremezsiniz dedilerSiz içerde değil misiniz? GERÇEK Kar yağdı mıBüyürdü yaşlı çiftçiBüyük gelirdi eli çorba kaşığınaBoynu gömleğineCeketi omuzunaBacakları pantolonunaAyağı ayakkabısınaŞaşıyordu bu duruma adamcağız Bu adam Anadolu olmasınDağ taş karAdamın ağzı kırk bin köyLokması serçe (Güzel Yazılar 27 / Mayıs-Haziran…

Anımsamalar * Fazıl Hüsnü Dağlarca

86 Dünya kadar büyük bir günüydü çocukluğumun,Mektebe ilk gittiğim o altın sabah.Omuzumda kalmıştı el sıcaklığıylaAnamın okşarken söylediği bir 'Bismillâh' Muhayyeleme sığmayan beyaz bir binaVe kocaman bir bahçe ki oyundan büyük.Harfler kadar yabancı ve çirkin çocuklarRenk renk elbise, renk renk göğüslük. İlk ders bir bayramın son…

Yenilen Büyür * Fazıl Hüsnü Dağlarca

İşte karanlık büyümüştür, Dağ daha dağ Su daha su Yıldız daha yıldız olmuştur ötelerde. İşte karanlık büyümüştür, Ellerin Ayakların Solukların karası, Göklere, göklerin karasına karışmıştır kocaman. İşte karanlık büyümüştür, Yaralı atların kişnemeleri Geri çekilen topların gıcırtısıyla büyümüştür yusyuvarlak. Uzaklarda İzmirden çok uzaklarda İşte karanlık büyümüştür,…

Zaman Parıltısı * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Karanlıklarda, gündüzlerin arkasındayım, Bitmiş ikinci dünya savaşı, uğursuz ve kahraman, Uzakta esir uluslar türkü söyler, Türklügümün farkındayim. Bir soluk gelmekte karşı gezegenlerden, Vakt içinden inmektedir gölgeler. Toprak üzerinde, atmosferler üzerinde Soğuyan gecemin farkındayim. Biçimler, evlere, eşyalara rahatça sığmış, Var olmuş var olmayan. Biçimler sonsuzluğa yaklaşmış,…

Dört Yapraklı Yonca * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Çıkamaz çocukluğundan dışarıKimse.Oynamamız bundandır.Kara toprakla binlerce yıl. Çıkamaz çocukluğundan dışarıKimse.Bundandır sevmemizkiraz ağaçlarını. Çıkamaz çocukluğundan dışarıKimse.Kardeşliğimiz bundandırMavi sularla binlerce yıl. Çıkamaz çocukluğundan dışarıKimseBundandır inanmamamızKocaman bombalara.

Dönüş * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Askerler dönüyor ihtiyar askerler,Sulhun mavi dağlarından.Kalbimize ne kadar aşinaAdımlarında kalan. Türküler dönüyor nurdan türkülerKağni arabalarından söylenmişti.Karşı bahçeler ki ayna mıdırNasibi devreder şimdi. Kuşlar dönüyor sadık kuşlar,Bahar için değil, saçaklarımız için.Dönen mesafesiyle var oluruzMevsimler arkası güzelliğin. Gemiler dönüyor garip ve zengin.Garip ve sonsuz sular üzerinde.Gemilerle beraber…

Dünyaca * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Burda, Hindistan'da, Afrika'da,Her şey birbirine benzemektedir.Burda, Hindistan'da, Afrika'da,Buğdaya karşı sevgi aynı,Ölüm önünde düşünce bir. Nece konuşursa konuşsun,Anlaşılır gözlerinden dediği.Nece konuşursa konuşsun,Benim duyduğum rüzgarlardır,Dinlediği. Biz insanlar ayrı ayrı kalmışız,Bölmüş saadetimizi çizgisi yurtların;Biz insanlar ayrı ayrı kalmışız,Gökte kuşların kardeşliği,Yerde kurtların.

Destan Önü * Fazıl Hüsnü Dağlarca

İşte zamanın karanlığı, gece gibi,Geçer bir gölge komadan.İşte Tanrı nefesli sahiller,İşte Bizans kopmuş Romadan.Sakalları uzamış keşişler sırtında,Bahar halinde bir yük:Sur örülmüs kıyılarda yokluğa taraf,Taşlarla, kiskançlıkla ağır ve büyük. Eski Istanbul, ruh kadar eski,İnsan daha fazla eskiyemez ki. Bir boşluk ki göller tadında uzun,Ya hiçe uzanmış…

Daha Us * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Taş atar aylara günlere gezegenlerden o,Avuçlarında en bağnaz inanış, soyunuk. Ver sen bir ölçek, bir ölçek daha, bin yıl ötesinden,Aç gömüleri Dara'nin soyunuk. Emmez ki bebe, dolmaz ki bebenin annesi,Nice emse emdirse, anlam soyunuk. Bir kurt ulumaz, ama kılları delice büyür,Bakımsız ormanlara, mağaralara, soyunuk. Yetmiyor,…

Davet.. * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Namaza gidiyorum, alay dizilmiş,İhtişamımla uzuyor yollar.Bazen davet eder kölelerim hayata vücudumu:'Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var…' Vakti altın gibi serpiyorum,Kapışıyor, genç, ihtiyar.Suların ve kuşlarin sesleri yanım sıra:'Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var…' Ben ki kıtalar keşfetmişim, nesillerden,Ben ki cihan kadar.Gündüzün bittiği yerler karanlık:'Mağrur…

Ağır Hasta * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Üfleme bana anneciğim korkuyorumDua edip edip, geceleri.Hastayım ama ne kadar güzelGidiyor yüzer gibi, vücudumun bir yeri. Niçin böyle örtmüşler üstümüÇok muntazam, ki bana hüzün verir.Ağarırken uzak rüzgarlar içindeOyuncaklar gibi şehir. Gözlerim örtük fakat yüzümle görüyorumAğlıyorsun, nur gibi.Beraber duyuyoruz yavaş ve tenhaDuvardaki resimlerle, nasibi. Anneciğim, büyüyorum…

Asu * Fazıl Hüsnü Dağlarca

Suçu büyüktü Âsû'nun göklerecek Taş atmıştı güneşe doğru Bilinmeyen türküsünde Bilinmeyen çağından Açtı uykusuzdu sayrıydı Dolmuştu şeytanların soluğu derisine Kötü bir ışık Ve mavilikte duruşu çarpık ağaçların Sövmüş Tanrısına sövmüş Âsû Âsû Yakılacak yakılacak Âsû Âsû Doymuşlar bir ilk zaman içinde Ki sürer sıcaklığı karın…