Bir Ay Aldım Diyarbakırdan Tokatta Biri Oldu O Zaman * Edip Cansever

Tokatlı diyorlar ya da bir atın başlangıcıEğilmiş, sakin, içkiler alıyor kalabalıktanŞimdi o mor gözleri mor bir kadınla ilgiliBirazı namuslu iyi, birazı açıkca perişanYa da bir kadın bir kadını öper gibiHiçbirşey anlamıyor yaşamaktan. Hiçbir şey anlamıyor diyeli anlamıyorAma bir yalnızlığı tamamlıyor durmadanAskerler geziniyor, her yerde bu…

Bilmez Miyim Hiç * Edip Cansever

Bilmez miyim hiç bütün bu sözler ne der onaBu sözler ve bu sözlerin içinde çırpınan uzaklıklarDolaşıyorum bir başıma, ortalıkta kimsecikler yokKıyılar da bomboş, kır yolları daSoluğumu duyuyorum ara sıra, bir onu duyuyorumDuymuyorum belki de, biliyorum yalnızcaAyaklarımın altında yaban naneleri, kekiklerYol kenarında bir kapı, tahtaPeki, kim…

Bakmalar Denizi * Edip Cansever

Bakmalar görüyorum bütün gün türlü bakmalarPencere bakması, sabahlar bakması, yeşil otlar bakmasıHepsi de beni buluyorlar, hepsi de bir yağmur uysallığındaGördüm suyun ki yumuşak, gördüm ağacın ki katıGördüm ama şey, gördüm ama nasıl, gördüm ama bu kadar gözAynı bir gözler denizi, aynı bir o kadar canlı….

Bir Otel Katibi * Edip Cansever

Anlamadığım şuBen neden bir otel katibiyimEskiyim, renksizim, kimsesizimYontulmuş kalemlerden, sosisli sandviçlerden iğrenirimPapazlardan, homoseksüellerden iğrenirimKız kurularından ve saldırgan dullardanVe yaşlı adamların sararmış dudaklarındanVe deli saraylılardan, onların aybaşı kokularındanKendimden kendimdenVe nedendir ki benSararmış bir sürahide kirli bir su gibi bekletirim. Günlerden ne? Pazartesi İyi bilirimAma gün nedir…

Aşklar İçinde * Edip Cansever

Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyorYürüyorum kumların çakıllarin yanı sıraYüreğimde bir sancı keskin bir akasya kokusundanAvuçlarımda bir yanmaBüyüyen bir ürpertiyim sanki, kayıp gidiyorum üstünde sabahınOldu olacakEğilip bir taş alıyorum yerden, fırlatıyorum denizeUfacık bir gülüş geçiyor suyun üzerindenBir çocuğun gülüşü gibiAşkların, nice aşklarin ayrılık günü…

Alüminyum Dükkan * Edip Cansever

Bir göz atıyorum denizeÇin çin ötüyor baliklarBu bir giyilmiş ayakkabıdır diyorumBu bir sulanmış peynirdir diyorumBu bir haşlanmiış patates elinizdekiBu insandaki ezgiBu insandaki akılBu kanundur kanunÇileğin çilek oluşu gibi. İşte bu gerçektir diyorum siz de bilirsiniz gerçegiBu çivinin çakılışıBu ekmeğin sürülüşüBu aşkın, bu ayıbın, bu insanin…

İşte Bir Eklem Yeri Daha * Edip Cansever

İşte bir eklem yeri dahaDoğayla ben, benimle doğa. Var, o kadar unutturacak şey var daNeden bir o, bir söğüt ağacıSayısız yapraklarıyla karşımda. Acı bir tütünden çıkardım bu şarkıyıKalbimde doğup batan güneşlerdenEn çok da bir karanlığı bırakıp gittiler banaVe bu suskunluğu, bu karamsarlığıSözgelimi içimde hiç kımıldamadan…

Ölü Bir Deniz Yıldızı * Edip Cansever

Ey sonbahar! ey düşsel yolculuk! seniDolaştım yaz sıcaklarında, bekledimDuydum ki benim değildi artık, doğanınKalbiydi uçurumlar toplamı kalbim. De bana, anlat bana, öyleyse neden hatırlıyorum onuO fırtına kuşunu gölgesini yere düşürenGittiydi geldiği yere, uzaklığınaDöner mi bir daha dönmez mi bilmemYüklenip yittiydi gözden onca çırpınışlarıNe sevinç bıraktıydı…

Öyledir * Edip Cansever

Her sevda başlangıçtır bir yenisineÖyledir, her yoğun günün sonuEzip geçer yalnızlığın burukluğunu. Sen ki kendinden uzak binlerce tepedesinBir kentin alınışını seyreden, onurluEski bir askerle içicesin. Kent alındı, gece, şehrayinUzandın bitkin yatağınaŞurup dursa da dışarıdaBıkkınsın, içindeki şenliği itersin. Sürekli utkulardır mutlulukSustukça duruldukça yitersin. Sabahtır sümbüller açmış…

Ölü Mü Denir * Edip Cansever

Ölü mü denir şimdi onlaraDurmuş kalpleri çoktanÖlü mü denir şimdi onlaraKımıldamıyor gözbebekleriÖlü mü denir pekiEn büyük limanlara demirlemişEn büyük gemiler gibiKımıldamıyor gözbebekleriÖlü mü denir şimdi onlara.Suratları gerginSuratları kararlıBelli ki çok beklemişlerKabuğundan çıkan bir portakal gibi gelen sabahıSuratları gerginBir savaş alanına benziyor suratlarıDudakları nemliSon defa kendi…

Ölümün Konumu * Edip Cansever

Ölüsünün ağzında bir düzlüğün ölüsüBen kendimi isterim her yerdeki bir yerdeAyak bileklerimin üstünde iki kıvrımUnuttuğum bir şey var, onun içindeVe yadırgadığım. Ben kendimi taşırımİçinde olmadığım bir güneBir yaprak biçiminde – boşluksa tırtıl –Bir de işte tek kalmanın acısı, bir deNemli toprakta yüzükoyunYokluğuma kar biriktiren yazla…

Öğle Sonu * Edip Cansever

Titriyor sazan balıklarıSuyun altındaDaha altında suyun saçları kesikBir kızın yürüyüşüGök bulanık ağlarken. Kırlangıç tarlaya yaslanmışBuğday giyinmiş duruyorTuğla yüklü bir arabaGeçiyor yoldanGöğsünde kırlangıcınTuğlaların iniltisi. Öğle sonu yaşlılıktır biraz.

Şey Şey Şey ve Şeylerden * Edip Cansever

Bir adam kendi tiyatrosunda, tamamBir köpek sokak değiştirdi, korkakİçi süt dolu bir lokanta, ve kapandıBen ağzıma geleni söyledim, öyleGene bir ağaç öttü, bu kaçıncı. Sevişsek olmaz mıydı, varan birElbette olurdu, bir kır çiçeği bir bulutBir gülüş kanamak üzere, ve gizliVe çabuk tarafından bir şey, şarapAşk…

Şu Ballanan Bahçe * Edip Cansever

Mavi rüyalarla dolu göğün kovası İçinden kana kana içtiğim Bulut kokulu gelin bohçası Kısa sanma hayatı koş Umut dolu bu dirlik kavgasında Olgun bir kadın şu ballanan bahçe Bedeller peşin ödenir Kurumuş boğazında bir yudum suyla Titrek korku şakacı bir at, içimin eğri ovalarında.

Şu Küçük Şey * Edip Cansever

İndirdik mi suya denizi –İndirmedik suya denizi –İndirdikti suya denizi Buruk ve unutulmuş yapıyor beni Şu akşamüstü, şu küçük şey Çökerken sisleriyle-küçük vapurun kamarasını andıran- Dilsiz ve gücenmiş bir öykü gibi. Nice sözler vardır -belli belirsiz- bir yangın yerine benzer Arasıra kokusunu duyarız Ve aşklar…

Ben Bu Kadar Değilim * Edip Cansever

Ben bu kadar değilim Kışlada ölü bir zaman Bir güzel at durdukca gider Gittikçe döner bir bir güzel at durdukça Askerim, benim ağzım kuşlardan. Güneşi sormuyorum lekelenmiş dallardan Dalları sormuyorum dallardan daha iyi Yüzümü istiyorum bir suvari alayından Ne yapsam istiyorum, ama istiyorum Bir kişi…

Ay Kırmızı Aylar Kırmızı * Edip Cansever

Benim yüzüm budur sanıyorum Çirkin mi diyorum, değil korkulu Tarife göre bir atımlık tedirgin Gününe göre azıcık anlaşılmaz Geceye sorarsanız bir yere yolcu. Belki bir sevme olayında kayıp Bakınca anlaşılır gözlerimin çokluğu Şarabıma gidiyorlar tek kelimeyle Her şarap bir bitendir tarife göre Yani bir aşk…

Anısındayım * Edip Cansever

Hafifçe ısırılmış bir elmanın dilimindeyim Elmanın kokusundayım Anısındayım -kimbilir kimin- Anılarda görünür, düşlerde görünmez insan Düşlerde görünen anlamlardır Özelliklerdir bir de belli belirsiz. Ve İnsansız anı yoktur. Var mıdır?

Uçurum * Edip Cansever

Bir ağaç sürüsünün üstünden Çok ağaçlı bir ağaç sürüsünün üstünden Kesilmiş limon dilimleri gibi düşüyor güneş Votka bardağımın içine Benim olmayan bir sevinç duyuyorum. Kesiyorum durduğumuz yeri ortasından Ey görünüş! seni bir yerinden hiç anlamıyorum Dibimde değil ayaklarımın, damarlarında Derinliğini orda tutan, orda harcayan Uçsuz…