Ölüler için Oda Müziği * Celal Soycan

A – başım eğik geçiyorum yatay ve dikey yazıları kımıldayıp duranı bir defterden gözlüyorum tökezlemiş bir tümce avuçluyor günün hamurunu güya oluş halindeyken biçim- çizgi çürüyor B – günlerden temmuzun mumu körümle bakışıyoruz her diriye birkaç ölü geçinip gidiyor çarşı ben mi? harflerini öğreniyorum henüz…

Kar Kurtlandı * Celal Soycan

ayşe içinintihar arşivcilerisevmedi narin ölümümüsöz bundandır uyandım ilk gecemeson düşümü uyurkenne yana döndüysemkendimle aynı yaştayım kaç kör görür bendesoyunur beni giydiğimdenyakınlık sesimi sınaruzaklık ziyandır kendimsizim sana hepyenildikçe güzelim aşkbaşladığım suçtandır ulaştım titrek sözeyaram mağrurkorkudandır kar kurtlandıüşüyorsa soğukbundandır Varlık, Haziran 2004

Celal Soycan Yaşam Öyküsü

CELAL SOYCAN (1948-….) Gaziantep'te doğdu. Orman Yüksek Mühendisi.Üniversite yıllarında Birikim, Yarına Doğru, Türk Solu, Cumhuriyet, Yeni Ortam gibi gazete ve dergilerde siyasal ve sosyal içerikli yazılar yazdı.Şiirleriyle ve resim alanındaki inceleme ve eleştirileriyle Varlık, Adam Sanat, Gösteri, Dize, Yeni Biçem dergilerinde yayımlandı. Yapıtları :Öyle Kal…

Deli Atlar Kışındayız * Celal Soycan

Ayşe için geldikleri git diyesilip öyle yazarlar yürüdükleri tek yollehimli pusuladasırıtır kırk yön sustukları ince falkalınca gölgelerikestirmeden Kafka uzuncadır sözlerikamaşan sularda lahzada buhar bakarken yapışırlarondandır çizgilerieşya onlarda öyle güneş çubuğu kamasapı bebek kemiğiiri sayı oyarlar aşkları işaretsizişaretli kuşlarıtaşa boya dökerler eskimez geldiklerikocamış aynalarda

Ev Geri Alınıyor * Celal Soycan

bir şehrin ilk halindeyimköşker suyunda köselekilim kokusu çivit sevinciev geri alınıyor çiriş kabında yelkenbiçimliyor kesik eşyayıdelirmiş harf eski sayıbatsa taşırmaz suyu ev geri alınıyoravusu kâhin mirasıçıkrığı çıbanlı yüzüm ambalajında bir tanrıömrü kendine zimmetesirgeyen bağışlayan ölümkime ziyade pay kendinden susuyor ev ev geri alınıyorkalanıyla kimsesiztuhaf tanıdıkları…

Kar Hallacı * Celal Soycan

her kış yenilenirsusan ustalığıyla baharın pörsük memeli annelerleuzun ateş köprülerigeçerek geciken çocuklar-gibi kar-çoğaltır sabahları korkak ve kararlı bir trenimuştular hızla akan raydölkıran mevsimleremasal dökerken sakal daha bir kez bile doğmamışkenölümü aşındıran kelebektirhallacın avucunda kar

İzlenim * Celal Soycan

meydan kurnasındayımgöğün kalafatı altındacamdan kuma pürzaman reçine damlıyor- memedenyanlış devrilen ağaçusulca uzanıyor boşluksuzormanına; duvardabaşını dinlendiriyor geyik belleğin eleği kıpırdıyor,buruşuk zembereğiminbasmakalıp ufkunda birbirinisiliyor med ve cezir- – gövdemle görüyorum:koruğun şarabî pasınıçıngırağın saydam yazındaotun keçiye solmasını bir ölüyü ortalayıpkaşınıyorum- çapaklanmıştören yalnızlığı derimde midye kapanması, iki denizarasında kişneyen…

Oda * Celal Soycan

şehri dolaşır duvarkovuklarında rüzgârmat anılar ölüsü gezgin korku çadırı-çıngıraklı ışık metal ses-eşiğinde kuş yemi daralan duvarasuluboya pencerecamında yanak izi gülü dolaşır duvarşehrin kül bahçesindeherkes kuramacak kör oda sınar duvarıgiz gövdeyi arıtırkensürtünür taş ve kemik

Taş Ustaları * Celal Soycan

tören yerini yontuyor taş ustalarııssız doğumlara benzesin diyetoprakta dinleniyor murç ve taraksaralı sanrılarla meydanda yenikisyancıların gönyesi dönüyor su diplerinin çıkrığı dönüyor batıkpankartların leş harfleriyleyırtılmış belleğini yamıyor meydan en gencimiz tarihtir diyor derin ağzınasöz kaçmasın diye bıyık örten bir ustadüşüp kalan kuşlarla bir genişlik biçiyorölçüldükçe biçim…

Tanık ve Kefil * Celal Soycan

çıngıraklı tarihlere uğradım diyalektikgereği iğfali peşinmiş öngörülen vuslatın kolsuz bir çevirmenin işaret dilindenyazdığımla sınadım çok gündüzlü kadınımı defter kurutup yele salan ehil ve cahilyoldaşlar edindim sonumun öncesindemevsimler çerçisi kardeşlerime kıydım dikiş tutmaz tanrıların günah ve gül tufanıortasında ben hırpaladım yolumun yolcusunuher kavşakta kılavuz ölülerinin ağzındanadımı…

Üç Kişi * Celal Soycan

suskun üç kişibiri gözlüğünü siliyoröteki gözleriniüçüncüsü tabutta dışarı baktı biriöteki onun baktığınaüçüncüsü önce görmüş biri saati sorduöteki üçüncünün yaşınıüçüncüsü yanıt olmuş saatini düzeltti biriöteki yaşınıüçüncüsü bir yanlışı biri kendine medöteki kendinden cezirdeniz olmuş üçüncüsü

Sen Busun * Celal Soycan

duydum Upanişad* hükmünüunutarak öğrendim sen busunüşüyen tanrının kışındatitreyerek ısınan panteist uzağı utandıran bakışlıbilge menzil eşeğieylen eşik taşında unutarak seviş sen busunsevişerek hatırla sen busunsenmişsin de o bilgeyiyanıltmışlar say seni üzgün sokak sabrımeydan cinnetitaşkın ırmak yırtığı eklen kendi sonunadoğduğun ilk eve dönkusuruna kurşun dök sen busun…