Turan Kayacık * Eskici

Eskiciiii ! Eskici geldi , eskici ! Eskimiş solcuları alıyorum. Dönek Marksistleri Yorgun devrimcileri Eskiler alıyorum. Eskici geldi , ekiciii ! … Gel eskici , gel Al bunları.Dön tarihin tekerleğiAksın zaman . Al eskici ,al Al bunları ,at ! Temizle tarihin çöplüğünü Doğsun yeni bir…

Aslıhan Tüylüoğlu * Uzak Mavi

akşamlara gidelim, ellerine,gözlerinin bulut yurduna… düşündükçe yüreğimde bir ırmak…bir dağ yuvarlandıkça uçurumuna öfkeli sözcüklerine değer masallarımkurşun asker,külkedisi çaresizliği kurduğun cümlelere benziyorsundudaklarından aşağı ılık bir keder… uslu uykularda, delişmen gözlerin aranıyorsun Ankaralar'da, bir akasyanın ardında teninde otel küfleri, büyüyen çıplaklığımdünyaya doluyorgiyinmeyi beceremeyen kadınlığım balkon yalnızları –…

Eşref Karadağ * Davetsiz Konuk

çalma kapımı baharıssız bir taşra kasabasıyım bilmez misinyosunlanmış döşeme taşlı sokaklarımdanakar açlarım / yoksullarımparmak uçlarına basarak dolaşır yasak aşklarım çekiştirme eteklerimdenişim gücüm var benimnasır bağlamış duygularım / çiçeklenmezsarma tatlı yellerinle dallarımıyürüme damarlarıma sorma derdimi bahar / kanarım yenidendağlara fısıldadım kekre sevdalarımıadressiz bir mektup gibi bırak…

Suna Aras * Annemle Konuşmalar

Annem ilk defa, babamdan, ilk defa duyacağımİki dize söylüyor? Çok sıradan bir şey gibiSıradan… Öyle gelmiyor hayır öyle söylüyor?Bir doğum muştusunun sevinci bu satırlar?Diye ekliyor sonra? Meğer babam şairmiş! Acısı öyle yeşil duruyor ki yüzünde?Bir cezadır anılar insan hücrelerinde?Deyince? Sanki biri beni yere çarpıyorBir kepçe…

Zübeyde Seven Turan * Dönme Kocareis

Nâzım'aCananı özler canBu ülkeyi kuşatır özleminDizelerin hasret kokar bilirimBir kokumluk toprağına uzanamadığınYol vermez dağlarım, aydınlığın ustasına hey!El salla bulutlardanKuzey rüzgârlarıyla selam yolla ülkemeBir tutam güneşine türküler yak da;Ölüme uçsa da kuşlarınDönme, yurduna!..Sonsuza dek açık kalsa da gözlerinışığa göz kırpsa da karanlıkYakıp kavursa da sevdanDönme Koca…

Zübeyde Seven Turan * Ömrüm Ömrüm

Bir kitaba benzetirsem ömrümüOkunmadan yıpratılan sayfalar yığınıKabuğuna sığmayan kaplumbağaİncisinden geçen istiridyeDidindikçe aç kalan karıncaHörgücünü taşıyamayan deveSesinden ürkülen bülbülGücüme sinen ağırlıkYeşili özleyen baharBellekleri besleyen dilimSevgi acemisi ergenliğimAlma ağacının gölgesiAşkın köz hali ey! Bir ırmağa benzetirsem ömrümüDuru sudan ürken yolcular geçenBudanmış ömrüme dadanan zemheriAlaca kavşağı yokuşlarımınÇocukluğumun gök…

Şakir Özüdoğru * Çokalamayışlar

ÇOKALAMAYIŞLAR emel güz için, şiirine; pet şişelerin buğusundan seçilemiyor ya bazen dünyaıslak ve yapışkan, arzu ya uzatıyorum elimigülüşümün kenarına bir acı seyri ekliyorum, kaçışeni hayatın gündeliğe geniş, şapşalçocukken elleri birden büyüyüverenler anlar iç hayat derin bir uğultu hepaçıkkapılarda tekil düğümlendiğimtrenler kadar, rayını arayan,ardıma örttüğümde düşünmeli…

Şakir Özüdoğru * Gama Işını

gökkuşağının kırılma noktasındayız!kanatlarımızın bir kır çiçeğinin zamansız solası yÜzümüzde!artık daha da belirgin, beyaz perdeye düşenbakir düş; daha da dokunulası işte, daha da imkansız! göz altlarında çok köz birikmesinde sabahınyani gökkuşağının yedi göbek yasında;neşter sırçalar yağmalarken toprağı,daha da yıpratacak deydiği yerleri mat tüylerimiz! ve devasa kozmik…

Şakir Özüdoğru * Özür

öpülen bir ölü kuşaktırumuduyla yeninin örülmüş hırkakıra koymayın dokunmasız her çiçeğesert bir tarihle gömülürşimdi o birkaç ağlamaklı hatıra: babamdı, mazot elinde geçim belgesimatinelerde gözle oynatılırdı bebek.edep, ensesindeki izler, kızgın maşa, süpürgekorkudan devşirme delişmen bir gençlik! zamanla öpüşmeye kandırılmış dudakzamanla rakı bardağında sarı bir leke öldüm…

Seyhan Kurt * Adres

Varolmanın adıyla geçtiğim satırlardanbilenmiş bıçağıyla döndüm unutuşunkuşandığım adresler kalplerin örmediği birer kumaşkalbim bende mucize oldu olalıvarolmanın adıylakoynumsiyah bir çelenk ten uyuşmazlığıdıraşka dair yaratılan her imkankalp kalbe düşüncekinlerden arınan zamandedim: bu an bu eşya bu esrarhangi mısrayla geri verecek banaunutuşun adresiniyürek denen uçsuz ülkeye inat Yom…

Seyhan Kurt * El İlanı

Ne imzasız bölünmüşlüğü arayışınne tenin yüzölçümünden uzayankendini esrarıyla sınayan varoluşununutuşun şiirlebıçakla sözün bilendiğini öğrenen insankulağını dayarimgenin uğultusuna Hiçbir kâr getirmezcebinde sakladığın yüklemzarfını kemirir bir yalan olmuşturiçinin büyüyen noksanı.Yüzünde dilsizleşen deryayamacında ferini yitirmiş hatırgel zaman git zamanyalnızlığını çoğaltırbaşkalarının varlığı Puslu bir deniz gibi kucaklayan gençliğinağır bir…

Seyhan Kurt * Dua

U.için Dilimden kerpetenle sökülen duabende sır sana ihtar Kendisiyle buluşmayı kısa kestiğinden insandöner dönülmeyecek o en başkasınabütün odalar bomboşkapılar sağır acılar tekilayrılık iki ucu keskin yadigarancak ölümle uyutulur Hayat seni tasarlanmış bir arıza yaparsana önceden yürünmüş yollar düştüyse eğerkaç köprüden geçtiğini bilmedenaşk sustururkonuşturmazsabahın tamirhanesinden geçmezgeceden…

Serap Erdoğan * Tılsım

günah aylası bu boynumda dinlenenbir saati almış da işletmişler boyunayitik duraklar geçmiş içimdenkaybolma korkusunda bir ayna kara bir mühürdür gövdede gecearsız güfteler ezberler dururbirer tanrı besler herkes evindeyatak bozan deli su böyle avunur lal bilekler ıslak otlar ve anne sözü;tüm yanlışların panayırı bahçene kurulur yırtmacımdan…

Serap Erdoğan * Pörsüyen

… ankara?yı izmir?e bağlayan devletanıyolu?nda olası tüm kazalara… göndermekle dinmeyecek mektup yırtığı sesimdesessizlik kent çabuğu bir makasladokunsun diye pas hızında diline,içimin bülteninde yüzün koyu bir manşet… ses ?bekleme yapılmaz? haliyledökülünce bir ucundan asfaltaboşlukları iyi değerlendirilmişkağıtlar gibiyim elinde… tersini kullanıyorum susmanındokunmayı tersinden başlatıyorum mektuplarayazarken hep birlikte…

Serap Erdoğan * Alla Turca

perdeleri indir!.. huysuz bir kediye tüylenen bu evibenzetiyoruz guguklu duvar saatlerine bol kırmızı bir eğlenceyi işleyen o duvar halısı;acelesiz uyandığım sabahlardagözlerinle yeniden gittiğim hatlarını… eksik ayın on dördü gibitastamam bir nişan değiyar elimize tümünün gözleri sahnedebilekleri dehşet beyaz, şalı püsküllüetekleri sayısız bükümlü rakkasede… yüzüğüm gülüşüme…

Sabri Altınel * Dünyayı Alıyor Sevginin Ağırlığı

Yarı gecenin içinde eteklerinde dünyanınAy ışığı vurmuş kumaBunca deneyler bunca alın terleriGeçiyor ölümün ötesine insanBir sonsuzluk sofrası gibi açılır doğa Öfkeyi ve çamuru al burdan ey geleceğin insanıUmutlar söz vermeler günün karnındaİyi bir ışık iniyor sessizce uyuyan denizeKorkuyu ve ikiyüzlülüğü alAcı soğanı ve taşı Toprakta…

Sabri Altınel * Kan

Çıt yok koskoca ovadaYapayalnız üzümler tütünler Bağ evine vermiş sırtınıKurtuluş savaşından bir efeGörmüyorum ama sesini duyuyorumYaralı sazı elinde Toprağa sızıyor kan Manisada AydındaGelinler güveyler analarÜzüm kurutur güneşteKaranlıkta tütün kırar Toprağa sızıyor kanGüneş çıkınca kuruyacakZaman ne çabuk geçerHayat göz açıp kapamak Toprağa sızıyor kan

Pelin Onay * Aşk Beklemektir

satırların ulaştı sevgilimyanlışlıkla dudaklarını da eklemişsin,konuşuyorlardıiyi olduğunu söylediler banagüldüğünügülümseyen hüznünübir tek sorunun varmış,o da özlem.. sen üzülme sevgilimyolların paçasını kısaltıyorumsöküklerini dikiyorumütüsünü de sürünce üstüne,tez elden yüreğindeyim sende biliyorsun kiaşk sabıraşk umutaşk beklemekbeklemeye değdiğini bilerek..