Evler * Behçet Necatigil

İnsanlar yüzyıllar yılı evler yaptılar.İrili ufaklı, birbirinden farklı,Ahşap evler, kagir evler yaptılar.Doğup ölenleri oldu, gelip gidenleri oldu,Evlerin içi devir devir değiştiEvlerin dışı pencere, duvar. Vurulmuş vurgunların yücelttiği evlerdeKalbi kara insanlar oturdu.Gündelik korkuların çökerttiği evlerdeO fıkara insanlar oturdu. Evlerin çoğu eskidi gitti, tamir edilemedi,Evlerin çoğu gereği…

Eskilemek * Behçet Necatigil

Dükkan duvarlarındaSaatlerGeçerkenBakınca. Kayıp çağ – – uyulurduYıldızlara, aya.Belliydi bahar başlarHangi fırtınalarda. Kuşlar göçmen, bulutlar griEriyen güz.Hangi lodos kışKamçılar denizi. Nasıl gelirdi ülkerAşk atımı günleriCemreler kalbe düşerBilinirdi. Türedi kağıtlarda falDuvarlar saatsizLeylek, kırlangıçYok kuş kemikleri.

Eski Sokak * Behçet Necatigil

Küçük ahşap bir dizi evlerdiOn yıl önce o sokak.Sonra geniş caddelere çıktıkApartman – – sizden uzak. Çocuklar orda büyüdüOrda okula gitti,Komşunuzduk ama görüşemedikHiç vakit yoktu. Sizdendik, yalnız biraz okumuş,İki kadın, bir erkek, iki çocukUykulu, acele bir karıkocaBizdik geçen önünüzden başları eğik. Akşamları çanta, file –…

Engeller * Behçet Necatigil

Sen benim engelimsin beyaza.Yaparım yıkılır,Saldıran sularda silinenKumdan kuleler deniz kıyısında. Sen benim düşmanımsın değişen,Her seferinde ismin başka.Ama hiç tadı yok yaşamanınTam doğrulurken yenidenTarlamı suların basmasa. İnsanınla vur, hastalığınla yere ser,Sars beni paracaHer yıkılışımda kuvvetim artarIşıyan köşe er geç benimSen benim geçidimsin beyaza.

Edebiyat Matinesi * Behçet Necatigil

Kaykılmış koltuğunda bir kızÇiğner ciklet.Bir oğlan dalgada,Geldiğine pişman uyuklarBir başkası arkada. Hiç bulabilir mi beyaz evi çok uzakUçurduğunuz kuş?Kılıç gibi keskin karlı dağ.Hiç yeri miydi açmak kalbiBu çiğ ışık altında. Sizden önce birisi bir fantazi okudu,Kırdı geçirdi.Yayvan gülüşlerden ağızlar çok geç döner;Şimdi sıra sizde üzgün…

Bir Kış Akşamı * Behçet Necatigil

Pencereye kar düşünceÇalar akşam çanı uzun,Evi düzen içindeHazır sofrası çoğununGezgin-göçebe kimi deGelir karanlık yollardan kapıyaToprağın serin özsuyuAçar altın,kemer ağacında.Yolcu girer içeri sessiz,Eşiği taş yapar acı.Duru aydınlıkta,sofradaEkmek,şarap parıltısı.

Balbal * Behçet Necatigil

Kaç yaş yaşadı umutlarUçup gittiğindeGirdiğim yas törenleriSahiden girdim mi? Yüzdeye vuruncaKaçta kaç sevinçAcılar içindeSahiden sevdim mi? Görür gözüm görmezdenBilir usum bilmez gibiAldanıp al kumaşlarıSahiden giydim mi? Mızrak batımı karMutsuzluk ovalarındaAradım, savaştımSahiden buldum mu? Yere dikili gözlerBaktım bir yerde yukarıYukarda – –Sahiden gördüm mü?

Ayrılıklar * Behçet Necatigil

Karadenizde gemilerin mi battı,Ağzını bıçaklar açmaz,Üzüntüdesin gayet.Sen sızlanmışın çok mu,Bize edebiyat öğretmeni anlattı:Neyler bile etmiş şikayet. Baktın ki olacak gibi değil,Unuttu diyelim nihayet;Yine de bulunur tesellisi:Dünyada başka kız yok mu,Elini sallasan ellisi –Mesele bundan ibaret.

Aile Durumu * Behçet Necatigil

Yemeden olmuyorYapılara, yakıtlara, taşıtlaraÖdemedenYememize ne kaldı? Sıcak durulmuyorOtur oturduğun yerdeGeçsin bu gün de gidersizGeçmemize ne kaldı? Vurulsa yüzdeyeKaçta kaç yaşamakBir şeyler görmeyeGörmemize ne kaldı?

Küskün Yolcunun Türküsü * Behçet Necatigil

Uzun yürümelerdenSonra bitkin düşerekBu bir çocuk oyunu:Ben seni çektim çekerek. Şimdi hangi kitaplardanÖğreneceksiniz onu,Gelmiyorsa bazı şeylerÇocukluktan geçerek. Kasırgayı, doluyuYemiş de düşmüş gibiIssız kaldırımlardaGarip gece kelebeğiDüşe kalka sekerek. Şimdi hangi yollardanSiliniyor izleriÇağ dışı bir çağrıyıSigara içer gibiİçine çekerek. Dünya böyle gidiyorsaElbet bir nedeni varBen sana küstüm…

Liman.. * Behçet Necatigil

Güçlü fırtınalarda direkleri kırılmışGemiler bize sığınır – bulduk sanırız. Görmezler. Varsa yoksa uzaklarOnarırız. Giderler, kalırız. Sonra gecelerde. Bu son olsun, sonGönderme – Engine yalvarırız. Sonra büyür daha daKorkunç yalnızlığımız

Nilüfer * Behçet Necatigil

Ben oraya koymuştum, almışlar,Arasına sıkışık saatlerin.Çıkarır bakardım kimseler yokken;Beni bana gösterecek aynamdı, almışlar. Kışken ilkyaz, sularımda açardı;Buzlu dağlar gerisine kaçıracak ne vardı?Eski defterlerde sararırmış yaprak.Beni bana gösterecek anlamdı, almışlar. Bir ışıktı yanardı gecelerde;Akşam, çiçekler uykuya yattı,Sardı karşı kıyıları karanlık-Beni bana gösterecek lambamdı, almışlar.

Sade * Behçet Necatigil

Ancak bulunduğun yerde,Gündüzüm gündüzmüş,Yokluğum seni de üzmüş,Allah kısmet ederseKalkıp geleceğim. Fazlası istenmez bence,Gözlerin olmalı sadeGörüp göreceğim.

Seni Yaşamak * Behçet Necatigil

Seni her özlediğimde sevgilim,Gökyüzüne bakıyorum;Göğün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü.Seni her özlediğimde bir tanem,Denizlere bakıyorum.Ufuğa bakınca mucizeni görüyorum çünkü.Seni her özlediğimde bir tanem,Kuşlara bakıyorum.O kanatlardaki özgürlüğünü görüyorum çünkü.Ve aşkım, seni her özlediğimde,Adında isyan ediyorum.Seni özlemek istemiyorum ben,Ben seni yaşamak istiyorum,Seni her özlediğimde sana bakmak istiyorumVe seni…

Ses.. * Behçet Necatigil

Kopan çığlar altında kalanlar olduğu Oysa görülüyordu. Bir kadının ileride Bir şeyler hıçkırdığı; Bir erkeğin, birine, Görünmeyen birine bir şeyler seslendiği Oysa görülüyordu. Ama duyulmuyordu. -Ses! Sanki ses olmayınca hiçbiri olmuyordu.

Sisler İçinde İnsanlar * Behçet Necatigil

Bir büyük kır bu dünya:Gece vakti ıssız kır cin peri.Bir baş uzanır gibi karanlıktan,Gün ortası biri selam verip geçer,Düşünürüm kimdi. Tenha sokaklarda giderken yalnız,Durdurur bir başkası beni dalgınlığımda;Sallanır iki el, anlatır bir ağız,Kırık dökük sözler kalır akılmda:– Görüşelim, siz şimdi nerdesiniz? Sisler içinde insanlar, çoğu…

Solgun Bir Gül Oluyor * Behçet Necatigil

Çoklarından düşüyor da buncaGörmüyor gelip geçenlerEğilip alıyorumSolgun bir gül oluyor dokununca. Ya büyük şehirlerin birindeGeziniyor kalabalık duraklardaYa yurdun uzak bir yerindeKahve, otel köşesindeNereye gitse bu akşam vaktiEllerini ceplerine sokuyorSigaralar, kağıtlarArasından kayıyor usulcaEğilip alıyorum, kimse olmuyorSolgun bir gül oluyor dokununca. Ya da yalnız bir kızınSildiği dudak…

Taşlı Yol * Behçet Necatigil

Aşklar, dostluklar, bir arada olmalarHangi birine yetiş, geçtim, öderim.Eşler, çocuklar, ölmüşlerin yakınlarıSonradan katılanlar, kaçtım, öderim. Çığlık ve kısık çağrıKimi mi çağırdım, bilsem söylerim.Gün gelir, bırakır, başlar yalnızlıkNe için, kimdi, bilsem söylerim. Yaşlanmak, gözyaşları olmadık hüzünlerdeSızar, görürsünüz çoğunuzKıyı köşe, durmayın üzerindeGördünüz mü giderim. Ne yaptım ben…