Sisli şehirler bıraktın banaErken ölümünü kuşlarınAy ışığı da görünmez olduÇiçeksiz, yarım balkonumdaUçuşan eteğini bulamadım Kalbimi acıtıyor tenimin yarasıHer gece amansız bir sorgulamaElimde kalan kırık dal ucuYırtıyor dokunduğu yeriKanlı bir hançer yatağımda O kırgın yağmur sokağı daİşte kaybetti ince yağmurunuSilindi penceremdeki ıslak gölgeYakıcı öpüşlerin sıcaklığıTuzun eski…
Kategori: Ahmet Uysal Şiirleri
Sonsuz ve Büyülü * Ahmet Uysal
Yarım ve kırgın bir umudu ekliyor günlereGüzle ürperen ince su gömleği sevgilinin Onun o çocuk sokuluşu arıtıyor şimdiKentlerin kalın örtüsüne takılan ömrümü Kar sularını geçiyoruz onunla yenidenYeni imgelere ulaşıyor aşk ve umut Otların ve kuşların anladığı sözler üretiyoruzYalnız yüzler, eski gizler taşıyor yağmur bulutu Yanan…
Uzanışı İnceydi Ülkemin * Ahmet Uysal
Kuşların uçtuğunu görmedikGüneşin sıyrıldığını buluttanGörmedik yağmurun yağışınıÇok erken geldiğini ölümünGörmedik çocukların gülüşünüUzun akan nehrin sularını İncecikti uzanışı ülkeminSonsuz gökyüzüydü görmedik
Kalıt * Ahmet Uysal
cemal süreya'nın öldüğüyaşı da geçtim öldüsevdiğim şairlerin çoğu yağmura indirgediğimsöz ve bir ince rüzgârkaldı bana onlardan
Ölçümler Sözlüğü * Ahmet Uysal
hüzün/ölçerrüzgâr: hüzün ölçeridir eylülün,ürpertir geceyi öptüğü yerden acı/ölçerşiir:acı ölçeri kanlı yüzyılınyaralı bir temmuz atlasında aşk/ölçerhançer:ah, onunla ölçülür bütünölümcül, yasak aşkları ülkemin güz/ölçerşair:güz ölçümüyle yazan şiiriniuyaklar düşüren uzak rüzgârlara
Sonsuz * Ahmet Uysal
yaz geçer günlerin tortusuşiirden sorulur hesabını versen de uzak iklimlerinşiirin sonu hep sorgudur şair, kuruyan otlarla özetliyorsun o büyük aşkınıhalbuki her şey senin elinle aşk olur yıktın yükünü ıssız ormana, sesinde ırmaklarınakışı duyulur işte sen de anladın sonunda bunuyaşam ki şiirle sonsuzdur
Sözlük * Ahmet Uysal
leylâk: yağmurlu günlerdemora boyar gecenin örtüsünü poetika: yağmur sözlüğüyle yazılırburada rüzgârların şiiri rüzgâr: küçük orospu çiçeklerininkokusunu sürükler gizli bohçasında gece: güz ırmağına düşürürtülünü, koynuma girmeden önce
Güzaltı Şiirler * Ahmet Uysal
hüseyin'e, hidayet'e artık gizlisi kalmadı arka bahçeminele verdim saklı orman yolumu yaşlı kadınlara dağıttımkurutulmuş otlarımı da genç şairlere gönderdim, kırk yıldırbiriktirdiğim rüzgârları seksen öncesi, sonrası,ben hep bir kırgınlığı yazdım nasıl olsa bilirdi büyük ustalar,yalnızca gül alıp satmadığını bir şairin
Yarım Kaldı Son Serüven * Ahmet Uysal
Sen öyle düş içindeykenSilindi suda suretiYarım kaldı son serüvenDöndü durdu rus ruleti Söz eskidi su bulandıNasıl bulmalı yenidenKi birbirine karıştıBilinenle bilinmeyen Sendin o yaz parıltısıYörüngesiz bir gezegenYalnız, umarsız, bulutsuKaranlık sularda yüzen Bitti mi o mahur faslıAy ışığında söylenenAteşin suyla dansıydıYarım kaldı son serüven
İnce Bir Hançer * Ahmet Uysal
Issız bozkırda usul esen yaz yelidir hançerBütün eski kalıtların yanılmaz belleğidir hançer Ayrı kalınca kınından yitik gümüş kabzasıylaZaman içinde çürüyüp gidecek eğri demirdir hançer Yıkım günlerinde odur öfkeli imgesi şairlerinPul pul döker pasını birden umutla devinir hançer Ay ışığını sever ne de olsa gecenin dostudurEn…
Güz Gömleği * Ahmet Uysal
Güz gömleği giydi şiirHüzün sanıyor görenlerAçık kalmış bir düğmesiKi rüzgâr girsin diyedir Cebinde yağmur kokusuBir tutam kurutulmuş otYeni bir imge arıyorOnunla, ince akan su Bir kadın eli değmiştirBelki de yıllar öncesiSaklar durur unutamazO gömleği giydi şiir
Son Durakta * Ahmet Uysal
Bir düşteydin bunca yılBoynunda şiir ilmeğiİnce olsun istedin hepİnce olsun şiirin ipliği Bir sürgünden bir sürgüneHer zaman şiirden beklemeliEski bir çıkrık olsan daGülle dokudun ipeğini Şimdi son duraktasın işteCemal'in indiği durakİnmek istediği Metinimiz'inSana bir şiir yazımı uzak
Sana Ne Söylesem Ömrüm * Ahmet Uysal
Güz geldi ah, güle ne söylesemSana ne söylesem ömrümSen ki şiirler düşürürdünUzun uğultularla akan sularaToprağın tuzu, taşın izi olurdun Ayışığı toplardın güllerdenGecenin ürpertisinden çocukluğumuzaKırgın kadınlarımıza yazılardaOradan oraya savurduğumuzSarılan sarılan yalnızlığa Şimdi nasıl koysam yerineKırılan dalı, örselenen çiçeğiOkşasam usulca, öpsem öpsemBulutlarla düşlesem, kuşlarla düşünsemŞiirle sağaltsam sayrı…
Gece Sözleri * Ahmet Uysal
Geceyle dinlemeli genişleyenBir ağacın gövdesini Üzerine yıldız sekerkenSu vermeli gülün toprağına Şiir geceyi sever çünküAşk geceyle açıklar kimliğini Eski bir ırmak yatağındaYeni bir serüvendir gece Ve bir kadın sevilmeyi beklerGecenin en ince yerinde
Rüzgarı Öpme Vaktidir * Ahmet Uysal
rüzgârı öpme vaktidir sokaklar soyunuktur ıssız arka bahçelere düşürmüştür evler tülünü örümcek ipeğini dürmüş gül, güzaltına almıştır hüznü ay ışığına takılmıştır şehirler arası otobüsler bozkır yorgunu trenler yolcusunu uyandırmıştır hiç bu kadar yakın durmamıştırbir dudak bir dudağa o saatlerde söz yalındıryıldızlar ipliğini bükmektedirbekliyorum senirüzgârı öpme…
Öpüş Tadında * Ahmet Uysal
Bir şiir Tek bir şiir yazmalıyımUyağı rüzgâr olanYağmura bürünmüş soluğu Bir günTek bir gün kalmalıBenden kalacaksa geriyeBir öpüş tadı dudağımda Ve bir öpüş tadındaOlmalı o şiir de
68 KİŞİYDİ ANKARA'DA * Ahmet Uysal
seni öptüğüm sokakta mı kaldı o yağmur, o rüzgar duvarların ardı karanlıktı üşütürdü soluğumuzla ısıtırdık ıssızlığı ve biz aşıktık o yüzden aşkla katılırdık işçilerin direnişine ahmed arif'i arardık ulus'ta hasan hüseyin içerdeydi bulvarda şiir okur, sokaklara sığınırdık parklara usulca kar yağardı aklımızdan geçmezdi kırılan bir…