Babam ve Güz * Abdülkadir Budak

Başlık yanıltmasın sizi, babam yaza benzerdiAma her zaman için güzden yaprak alacaklı Babam yaza benzerdi, kendine susamam içinGözlerine bakardım, kurumuş kuyu ağzı Yaza benzerdi babam, balkonda çay içmeyeYa bana öyle gelirdi ya bardaklar kanardı Babam bana benzerdi, bir göl manzarasınaAniden fırtına çıkar kayık dediğin batardı

Ahşap Ruha Ten Giyinmek * Abdülkadir Budak

Hiç bu kadar boğulmadım içimdeki bir göldeSunu yazısı başlığı olacaktı kitabındaYaprak bir ormanı algılıyorkenParkla insan yüzlerini karıştırdı her zamanFerit çünkü benziyordu parklara Bir parti marşının sözlerini yazmayıİsteyen bir adamdan kara bir cümle dahaİçeriği boşaltılan bir anlamda yaşıyoruzTen giyinmek zorundayız bu ahşap ruha Hepimiz Yesenin'dik yani…

Kırmızı Kazağı Gülten Ablanın * Abdülkadir Budak

Evet öyle, alevden bir çıkıntıUzun bir alıntı belki destandanBelki derin kuyulara salınan çıkrıkGöle okyanus dersleri, fidana çınarYorulmuş yolcuya yürümek önerisiKırmızı kazağı Gülten AblanınEsin kaynağım oldu, yazdıracak şiiri Bu söğüt dalını öpen su var yaBu dağ macerası, imgesi uçurumunAvcısı bol ceylan, bu gerili yayKırmızı kazaklı Gülten…

Kadın ve Şehir * Abdülkadir Budak

Kara'ya bir denizden 1. O şehre bir daha gitsenSusuz kurbağa gidip göl olup dönsen Açık şehir, kapalı bir kadınaOtobüsle değil coşkun ırmakla O şehre bir daha gitsenMola gidip yolcu dönsen Çekirdek gidip de elmaKilit gidip anahtarlar O şehre bir daha gitsenTaş gidip sarmaşık dönsen Paramparça…

Kadın ve Nehir * Abdülkadir Budak

İkisi de sürükleyip götürüyor ne varsaKadınla nehir arasında bir fark göremiyorumBuluşuyor bir anlam iki ayrı sözcükteSaçları omuzundan akıyor birisininÖtekinin mızrağı saplanıyor denize Biri ihanet istemez, köprü istemez ötekiKadından ve nehirden ancak aşkla geçilirBiri geyik barındırır sularına eğilenÖbürü bir avcıyı koynunda geliştirir Maraton koşusuna benziyor ikisi…

Kayseri Kayseri * Abdülkadir Budak

Bana bir Kayseri bulun, kırık dalın ucundanYere düşüp ezilmiş bir çiçeğe benzesinSu içen ata benzesin, kanat tazeleyen kuşaAyna olup göstersin en yaralı dönemimiZaten kan kaybetmeye alışkın bir adamımBana bir Kayseri bulun, o yitik hançerimi Bir dergiden söz açın, kitap çıkarmalardanYarışır gibi şiirler yazdığımız günlerdenO şehir…

Aşk Beni Geçer * Abdülkadir Budak

Çünkü bacakları uzun, mesafe tanımıyorÇünkü rüzgârın atında, büyük deneyimindeElbette aşk beni geçer haritayı kendi çizmişDağları iyi biliyor, nehirleri de Bir ateşin koynunda uyuyorken bile geçerSerin su başlarında dinleniyorken bileVe ben onun peşinden kurşun olsam yetişememOkyanusa vardığında göle gelmiş olur muyumO çınar olduğunda yaprak olur muyum…

Seni Beklemek * Abdülkadir Budak

Yaralı Bağdat'ım, Amerika'nın Şefkatli kollarında; bakar mısın sen? İşte böyle bir şeyim seni beklerkenKaç askerin ansızın kan dolar matarası?İntihar saldırısı; kaç ölü, kaç yalnızlık?Demeç, demeç, demeç ve başsağlığı Soluduğum hava mayınlanmıştırGelsen de savaş bitse; en azından içimdekiOrmanı bir kibritle dolaşıyorumBu benim yaptığım normal değil ki…

Sana Bakmak * Abdülkadir Budak

Göğe bakmak gibi bir şeydi anlaşılanAçık mavi bir göğe, gündüz yıldızları olan Sana bakmak gölde kayık olmaktıKış günü köy evinde soba olmaktı bir deYaz günü bir ağacın gölgesinde uyumakElma soymak gibiydi, kavun kokusuİçimdeki hastaneden taburcu olmakSana bakmak bana hep iyi geldiSanki saç örgüsüydün salkım söğütteSana…