Bulutların Geçtiği Akşam * Ahmet Özer

bakırcılar çarşısına kar yağıyordu
uzun bir yolculuğun hüznünü giyinmiş yüzümle
akşamı kuşanan bir kente giriyordum
denizin sesinde eriyordu martı çığlıkları
yorgun ağaçlar bulvarında telaşlı anneler vardı.

yaşlı bir çınar yaslanıyordu bedestenin duvarına
tarihi kucaklayıp getiriyordu bu sinema afişi
bilekleri bağlı bir çocuğu götürüyordu jandarmalar
süzülen bir ışığın ardına takılan düşlerim
bir babanın yorgunluğunu alıyordu sedirdeki masadan.

buldum izini pilli bir radyonun tozlarında İstanbul şarkıları
kirazın yapraklarından kuzeyli bulutların geçtiği akşam
bir kanaryanın sesi yansıdı gramofona
köpük köpük suların çağları deldiği yerden
bir anne geceyi emzirdi bir masala dayayarak göğsünü.

bir ada mıydık neydik kendi denizimizin ortasında
göçer kuşların uzun soluklarını bıraktığı orman
alnımızın çizgileri karışır toprağın suya hasret yüzüne
eteklerine tırmanırız bir kadının anılarına yol alarak
bir rüzgarın ardı sıra akarız çekiç seslerine karışarak.

Milliyet Sanat 1 Ağustos 2000 sayısı