Bozkırın Tezenesi * Işıl Soğukpınar

Yaşar Kemal: ''Neşet Ertaş' a 'bozkırın tezenesi' demiştim. Sonuna kadar bu ismi hakkıyla taşıdı. Babası büyük bir ustaydı ve benim büyük bir dostumdu. Gençliğinde ona hep babasını geçemeyeceğini söylemiştim ama babasını geçti. Ölümüne çok üzülüyorum. Bozkırdan böyle büyük bir sanatçı yetişir mi bilemiyorum” diyor onun için.
O sahnede hep tek kişilik dev orkestraydı. Tek kişilik sandalyesinde üzerine düşürülen ışık yüreğinden salınan ışığın yanında sönük kalırdı hep. Sesinin görkemi yanında mütevazı idi duruşu, oturuşu.?Göğneğini? değiştirmek için bile izin isterdi. En katı kalpleri bile titretendi.
Onun kabesi ?insan?dı.Tezenesi ne zaman değse sazının tellerine herkesin yüreğine farklı bıçaklar saplandı duygularınca.
Onunla sevdiklerimiz hem evvelimiz hem ahirimiz oldu.
Onunla kalpten kalbe bir yol olduğunu yeniden öğrendik onun sazının tellerinden.
O ?Gönül Dağı?ndan seslendikçe titredi yüreğimiz.
O sözlü geleneğimizi yaşatan en önemli damarlardan biriydi.
O kendini halktan ayrı tutmayandı. Devlet Sanatçılığını istemedi. Kendini her zaman bu toplumun bir parçası saydı.
O halk sanatçısıydı ve öyle yaşadı. Yalnız Türkiye?de değil yurt dışında da takdir edildi sevildi, sayıldı.
0 bu toprağın çocuğuydu.
O muhafazakârın, liberalin, Alevi?nin, Sünni?nin, ulusalcının, demokratın, evrenselin yüreğine türküleriyle, sevgisiyle ulaşanıydı.
O babası Muharrem Ertaş?la abdal ,ozan geleneğini sürdürendi, ciğerimizi delendi.
Neşet Ertaş böyle bir ustaydı ve ne yazık ki onu kaybettik.
Uzun söze ne gerek usta sözü yeterli:

Hep sen mi ağladın, hep sen mi yandın?
Bende gülemedim yalan dünyada
Sen beni gönlünce mutlu mu sandın?
Ömrümü boş yere çalan dünyada.

Ah yalan dünyada, yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen yalan dünyada
Sen ağladın canim ben ise yandım
Dünyayı gönlümce olacak sandım

Alamadım eyvah muradım kaldı
Ben gidip ellere kalan dünyada
Ah yalan dünyada,yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada
Neşet Ertaş