Bir Fotoğrafın Arabı * Ece Ayhan

İlenç. İşte beni bu selenli harfiyle hiç bırakmıcek olan ilenç,
gittiğim her yere götürdüğüm, gittiğim görünmeyen köpeğim
İlenç. -Kim benimle arkadaşlık edebilir? Kim? O Keşiş'in
kanını taşıdığım söyleniyor ve dulmaz bir çalkantıyla
oradan oraya koşuyorum yalınayak ve küçücük çenemde
büyük bir ben, kapalı güzelliğimle tannıyorum hala. Lekesi
gibi U.

Çiçek. Çiçek satıcılığıyla başlamışım serüvenlerime. İplere
dizili çiçekler ve çocuklar, gül kurusu. Ama nasıl da
büyülüymüşüm o zamanlar, bir pericik yüzünden
bakılamazmış. Boş arsaları vardır yaz gecelerinde hafifsi
malta hummalarının. Kış gecelerinde de sonsuz beberuhili
sanrıların haberleri. Sonra taştan geçit. Elli yaşlarında bir
cadının çekmecesinde yaşıyorum, çivilenmiş. -Gerçekten,
yaşıyor muyum acaba? Mevsimin ne olduğu bilinmiyor ve ben pek üşüyorum. Gibi U.

.. Çiçek satıcılarının o sürgününde Kudüs'e gitmiş, Çalar
Saat'e yerleşmiştim.. Bunları anmak, anmak bile istemiyorum
ki.. Bitivermişti hemencecik, biriktirdiğim paralar çiçek
karşılığı.. Bunca uzar İzmir'ler rehnedildim ben burada. Bu
bir fotoğrafın arabı olsun benden, eline geçecek mi bir gün?
İbranca öğrenimi yaparken bir boliçede görünmeyen
köpeğimle çektirdiğim. Issız ve korkunç. Yapraklarını
dökmüş ulu bir ağacın altında bir kanepeye incelikli ilişmiş
olarak. -Yazıklandığımdan değil. Geçmicek diyedir kaygılanıyorum. A.

(Bakışsız Bir Kedi Kara)