Mektup Nadajlıdır Dom ! * Ece Ayhan

1. Diyorlar, korkutarak karaşın kıldığımız sarı'Dağlar gibi gençler âlemde perişan oldular' 2. Giyinmiştir bir mitrak, baba, bir göl ve kıyamet 3. Bir sultan daha yere oturur, biz oturtuyoruzKadife istemezmiş, taht istemez saf bir ipek 4. Anladık ki yüreklilik belirli bir sillenin rengiKülbastısız sayfaları karıştırırken serüven…

Usta İşi * Ece Ayhan

Kollarında eski balık dövmeleriteodor kasap perhiz ahali içmezay türkçe rakı çıkmıştır kapalıve geniş muhlis sabahattin'denayşe opereti ne güzel bir hiç Üç yıllar var ki minyatürlere mahkûmteodor'un o eski balık dövmeleriay osmanlılaşmış abi tüfekçi olmuşve korkunç taş gülmekler muhlis'tegibi merdivenli bir sokaklar uzatmışçiçek bahçelerine kaçabilsin ayşeatlı…

Kudüs Fareleri * Ece Ayhan

Dördüncü konuşmamızda(ben neredeyim?)isa'dan önce bu kenttebir karınca taciri Günahkar bir hayalet için(biraz ölüm)uyluk kemiğiyle acı çekeceksaraylarında Beşinci konuşmamızda(anlatmak diye bir şey yoktur burada)arsenik götüren bir uşakefendisine Vebalı gecelerden(makasla kesilmiş sarı bir ay)kurtulacaklarınainanırlardı Biz vaktinde ölmüş olduğumuz için(satranç taşları gibi)kireçlerden korkmuyordukbir de kudüs fareleribir de kudüs…

Kapalı Çarşı * Ece Ayhan

Kollarında eski balık dövmeleriteodor kasap perhiz ahali içmezay türkçe rakı çıkmıştır kapalıve geniş muhlis sabahattin'denayşe opereti ne güzel bir hiç Üç yıllar var ki minyatürlere mahkûmteodor'un o eski balık dövmeleriay osmanlılaşmış abi tüfekçi olmuşve korkunç taş gülmekler muhlis'tegibi merdivenli bir sokaklar uzatmışçiçek bahçelerine kaçabilsin ayşeatlı…

Denizin Altındaki Bandolar * Ece Ayhan

İşte ölüm şu derin taçlı şiirdir bakDuman adamları maskeli katanalarıyla geçiyorÇalan bir bandonun eşliğindeŞimdiye dek ölünmeyen kentimizin üzerindenHiç değilse sokaklarında – Sayın padişahım muhbirDenizin altındaki bandolar da çalıyor muydu? Parmak çocuk sorusu karşılığını da içinde taşır – Ama şurasını unutuyorsun hepBoğuldukları zamanki yaşlarıyladır çalgıcılar Herhalde…

Anahtarlar * Ece Ayhan

Çünkü kapılarıgötürüyorlar (öyle yanlış ki)Cam kırıkları üzerindeGülüyor veGülen artık çingene değildirDeğil mi değilBilmem şu uzakta odalarınPancurlarını açmışlarAçmışlar mı açmışlarDenize karşı(deniz yoktur ya)İçerdekiler içerlerdeDışardakiler dışarlarda kalmışlarKalmışlar mı kalmışlarAnahtarları çalan bir çingenedirBir çingene mi bir çingene bireeE

Akdeniz Pencereleri * Ece Ayhan

Açın pencereleri açınakdeniz'de sabah oluyorküçük harfli musahep böyle gökyüzünde Kıvanç duyuyorum bu akçalı güneştençürümüş bankalar borsalarbirazdan açılacak yeryüzüneayaklarımız altında kezlerce deniz çayımızı içerken On beş kuruş uzattı seninkion beş kuruş bir gazeteaydınlık yüzlü bir kadn bize sesleniyorbirdendire Akdeniz akdeniz'de çay içerken yaratılıyorşu bizim dev dudaklıve…

Benaresin Ölünmüş Kadınları * Ece Ayhan

Sanskrite çekilmiş atlar gibi geceleri o geceleri soyutlanmış uykular ağdı durdu parmaklarından estamplara Şarkıları delindiler sokaklarında ve çarşambaları ırmakta boğulup gittiler hep çamaşırların üstünde uzanan bulutlar Şimdi benares'in en eski orospuları gibi bayramlarda birdenbire sanskrit ölümlere çarpıp şarkılara şarkılara düşen kadınlar var şarkılarında.

* Ece Ayhan Yaşam Öyküsü

Asıl adı Ece Ayhan Çağlar?dır. 1931 yılında Datça (Muğla)'da doğdu. Ailesinin asıl memleketi ise Çanakkale'nin Eceabat ilçesine bağlı Yalova Köyü?dür. İlk ve orta öğrenimini İstanbul?da gördü. 1959 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. 1962-1966 yılları arasında Gürün, Alaca ve Çardak ilçelerinde kaymakamlık yaptı. Sonra İstanbul?da…

Yort Savul * Ece Ayhan

Arif Çağlar için 1. Atlasları getirin! Tarih atlaslarını! En geniş zamanlı bir şiir yazacağız 2. Harbi karşılık verecek ama herkes Göğünde kuş uçurtmayan şu üç soruya: 3. Bir, Yeryüzünde nasıl dağılmıştır Tarihi düzünden okumaya ayaklanan çocuklar? 4. İki, Daha yavuz bir belge var mıdır ha…

Yalınayak Şiirdir * Ece Ayhan

1.Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük kardeşim Emrazı Zühreviye Hastanesi'ne kapatıldı anamızAdıyla çalışan ermiş Sirkeci kadınlarındandır Şeker atar hâlâ mazgallardan Cankurtaran'daAcı Bacı'nın acı bilmez uçurtma çocuklarına Yıl sonu müsamerelerine kimler çıkarılmaz? 2.Velhasıl onlar vurdu biz büyüdük kardeşim Babamız dövüldü güllabici odunlarla tımarhanedeAcaba halk nedir diye düşünür arada…

Bir Fotoğrafın Arabı * Ece Ayhan

İlenç. İşte beni bu selenli harfiyle hiç bırakmıcek olan ilenç,gittiğim her yere götürdüğüm, gittiğim görünmeyen köpeğimİlenç. -Kim benimle arkadaşlık edebilir? Kim? O Keşiş'inkanını taşıdığım söyleniyor ve dulmaz bir çalkantıylaoradan oraya koşuyorum yalınayak ve küçücük çenemdebüyük bir ben, kapalı güzelliğimle tannıyorum hala. Lekesigibi U. Çiçek. Çiçek…

Gökyüzünde Bir Cenaze Töreni * Ece Ayhan

Düşmemiş Hazerfan Efendi'yle karşılaşır mı acaba? Bir bakmışım baloncusu uçmuş kan mavisi balonlarKuşların vurulduğu mevsim Üsküdar iskele alanında Bir bakmışım gökyüzünde gömülmez bir cenaze töreniVe aşağıda, yıkanmış balonlar demetinin başında Kurşun ayaklı bir parmak çocuk, kırılır ağlamazÖlümü ustaca oyalayan babam öldürülmüş ben satarım Kopmuş bir…

Mısrayım * Ece Ayhan

Kaçtığı bilinmeyen bir ülkesinde cinler padişahının, bir yeniyetme.Değiştirmiştir adını, saçlarını kazıtmıştır.Soğuk bir tabanca yastığının altında, uyuyabilir ancak.Bir yelek giymiştir dimi; kuşbilime çalışır,omuzunda simrug kuşu, eskiden ötermiş. Bir tehlikeye yaslanmıştır; uçurtma uçurur, yüzlüğü düşmüş.Yakalanır ming izleyicilere, bileği incecik.Bir kılıçla keserler kirpiklerini uzun.Kırarlar eklemlerini, pantolonunu sıyırıp gümüş…

Sentez * Ece Ayhan

Şu taşbasmasıİşkence Usülleri kitabıNerede basma işBabil'deBabil'de bir çocuk demekBizi kullanıp kullanıp duruyormuşAma biz bu değiliz kiDaha ilk sayfalardaKarşımıza çıkıveriyorBaşkasının gözleriBaşkasının ağızları dudaklarıBabil'de basılmışBirer birer açılanHayatımıza.

Mor Külhani * Ece Ayhan

1.Şiirimiz karadır abiler Kendi kendine çalan bir davul zurnaSesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayanTaşınır mal helalarında kara kamununŞeye dar pantolonlu kostak delikanlıların şiiridir Aşk örgütlenmektir bir düşünün abiler 2.Şiirimiz her işi yapar abiler Valde Atik'te Eski Şair Çıkmazı'nda otururSaçları bir sözle örülür bir sözle çözülürKötü…

Melahat Geçilmez * Ece Ayhan

1. Gazetelerde ak kara bir resmi otuz yıllık. Arkasında mülki taksimatlı bir harita.Komiserin odasında ağırlanırmış. 2. Ve imparatoriçeliğinde bir vesikalık. Tombalacı Ceylan renkli çekmiş.Delikleri balmumuyla örterler. 3. Gönderilen çelenklerde 'Geçilmez' yazılmıştı soyağacı. Küçük harflerle de'fuhşun anısına'. 4. Çanakkaleli Melâhat'ın törenine polis bandosu da katılmıştır.

Kılıç * Ece Ayhan

M.Ç. için Ey serseriliğin denizleri! Ey ahtapotları atılmışlar kıyıya mutsuzluğun! Birkraliçedir oğlum kanatlarını açmış. Örtünür canfes. Unutur gitgide yıkılmış babasıbüyücü. Selanik'te geçirir kışı. Gelmiş bir kadınla konuşur. Mısrâyım'den. Yorgunluğu kusursuz bir at mor.Uyuya kalmış kayalıklarda. Yükselir niçin bilinmez deniz. Ey batık gemiler! Ey sürgünkaraltıları! Ağlıyan…

Fayton * Ece Ayhan

Erol Gülercan'a O sahibinin sesi gramofonlarda çalınan şeyincecik melankolisiymiş yalnızlığınınintihar karası bir faytona binmiş geçerken ablamcaddelerinden ölümler aşkı pera'nın Esrikmiş herhal bahçe bahçe çiçekleri olan ablamçiçeksiz bir çiçekçi dükkanının önünde durmuştüllere sarılmış mor bir karadağ tabancasıylazakkum fotoğrafları varmış cezayir menekşeleri camekânda Ben ki son üç…