Benim için Kaygılanma * Ragıp Özcan

Canım
Canımın içi
Başyapıtım
Kara gözlüm
Yaşam yoldaşım
Belleğimdeki tek şiirim
Yaşamın zorluklarını birlikte
omuzladığım sevdiğim

Biliyorsun
Suçlu evine düşeli altı ay oldu
İlk aylarda geceler aydınlanmak
Gündüzler bitmek bilmedi
Sıkıntıdan patlıyordum gündüzleri
Yatakta dönüp duruyordum geceleri
Gündüzler önemli değil de
Geceler çok zor geçti aylarca

Son günlerde
Geceler de zor geçmiyor artık
selvi boylu sevdiğim
Ellerimi başımın altına koyup
kapatınca gözlerimi
Pır sultan baba geliyor
Bağdaş kurup oturuyor
sol yanıma
Hala genç
Hala yiğit
Hala insan
Hala onurlu
Hala hüzünlü
Hala yakışıklı
Hala gözü pek
Hala dimdik yürüyor
Hala
Asıldığı yağlı ipi boynunda

Gözlerime inanamıyorum
Amma yiğit adammış diyorum
Sol eli ile dokunup omuzuma
Gözlerimin içine bakarak
Selam getirdim sana sivasta
yakılan otuz yedi
candan diyor
Sağ ol baba diyorum
İşkence sırası sende mi diyor
Bende baba diyorum
Kafasını sinirle kaşıdıktan sonra
Yürekli ol kaypakkaya gibi diyor
Sen kaygılanma baba diyorum

Kurumadı mı kökü daha hızır
paşaların diyor
Ne kuruması baba
Daha da çoğaldı it sürüleri
diyorum
Yüzünü asıp dişlerini sıkıyor
Sivasın eylül rüzgarları gibi
savruluyor saçları
karanlıkta
Mervan soyları yaptıklarıyla
da övünüyorlardır diyor
Övünüyorlar baba diyorum

Bir hışımla kalkıp ayağa
Başlıyor dolaşmaya
Dolaş babam dolaş
Bir ara duruyor
Bir şey söyleyecek diye
gözlerine bakıyorum
Ama o beni görmüyor
Belli ki kafası çok karışık
Belli ki çok düşünceli
Sadece yüzüme bakıyor
Sonra yine dolaşmaya başlıyor
Uzun süre hiç konuşmuyor
Sürekli geziniyor

Daha sonra
Ruhi su
Köroğlu
Şair eşref
Can yücel
Dadaloğlu
Aşık veysel
Yunus emre
Karacaoğlan
Nesimi baba
Ahmet kaya
Hallacı mansur
Uğur mumcu
Yılmaz güney
Mahsuni baba
Neyzen Tevfik
Nazım hikmet
Fakir Baykurt
Nesimi çimen
Hasan ali yücel
İsmail hakkı tonguç
Mahir çayan
Hüseyin inan
Sinan cemgil
Deniz gezmiş
Hemşerim yusuf
İbrahim kaypakkaya
Torlak kemal
Börklüce mustafa
Şeyh bedrettin baba
Ve musa anter geliyor
Daha sonra da hrant dink
katılıyor aramıza
Çilingir soframızı kurup
Üzümün kızından üçer kadeh
içtikten sonra
Başlıyoruz memleket türlülerini
söylemeye

Sözün özü kara gözlü sevdiğim
Benim için kaygılanma
Yalnız değilim buralarda Mayıs 2007