Adres * Enis Batur

Eski kapı anahtarları, gözyaşı şişeleri,
sigara tabakaları, Mehmet Müfit?e uğruyorum
ara sıra, kafasını mühürlerle bozmuş o da.
Bu mantarlara ne dersin? Yeni kartpostallara
bayılıyorum aslında: insanın içini açıyor
fotoğraftaki üst üste, yan yana getirilmiş şu
sarı lekelerin yarattığı istif: Pouilly Fume,
Nuits-Saint-Georges, Ca del Solo, Saint-Emilion
Grand Cru, Coldstream Hills- işte susadım bile,
dostum yıllardır içimi yıkayan şarapların
şişe mantarlarını toplamaya kalkışsaydım,
hangi evin duvarları taşırdı susuzluğumu?
Sen topladın, ben attım. Bütün biriktirdiklerin
neye yaradı: Yalnızlığın onlarda koyulaşmıştır.
Her şeyi savuruyorum diye kızardın bana ya,
geceleri yattığımda çiviler batmıyor her yerime
Hint fakirleri gibi: Anılarım bir sarhoşunki
kadar bulanık çoktandır, belleğim bir çöl
kadar engin ve kimsesiz: Bir tek gittiğim yönü
görüyorum görüyorsam, geçtiğim yerlerden
ne bir çentik, ne bir iz kalmış: Bakma sana
yazdığıma -adresini bilmiyorum nasıl olsa.

Gösteri, Ocak 2002