Fikret Demirağ * Sevgi Bazı Düzenlerde

Sevgi bazı düzenlerdebir kınalı kekliktiruçar iken kanadından vurulur Gelir gider bir sevda ağlar gecede… Kin öyle bir kasırga gibi eserki rüzgârında çocuk yapraklarve yontuların saçları bile savrulur Gider gelir bir çaylak ağlar gecede… Barış bir şarkılı gençliktirbazı dönemlerde tam alnından vurulurgül yürekler göğüs-kafeste çürütülür Gider…

Fikret Demirağ * İki Boş Deniz Kabuğu

“Ben değiştim” gözleriyle bakıyor karşımdaki 'yabancı',biliyor ki ben de 'eski ben' değilim,ve bunu dillendirmeme konusunda-sanki- sessiz bir sözleşme var aramızda;birimiz konuşurken (dalgın sözcükleruçuşurken bezginlikler odasında),öbürünün aklı uzaklarda oluyor(bir Aşk'ın 'narenciye bahçesi' kuruyor o 'uzaklar'da).Arada bir birbirimize 'uyandığımızda'o uzak, eski Aşk'tan gazel yapraklar yağıyor aramıza.Artık başlıca…

Bir Tarih Yazılırken * Fahrettin Koyuncu

bir kordon var usumda bir de sen züleyha unuttum fırtınalı yılları aç susuz günleri de unuttumsilindi silinecek tariş?teki panzerlerhayal meyal gültepe günleri senin günlerindi züleyha gök mavisiydi gözlerin severdin karanfili güneş doğacak derdin güzel olacaktı dünyaon yedinde ölmeseydin yazılırken bir tarihdoldun sayfalarınabir kordon var usumdabir…

Meral Desem * Fahrettin Koyuncu

Şimdi Meral desem sana, kızarsınOysa baharı getiriyor MeralDüşlerim diriliyor Meral deyinceGözlerim ışıyor, ısınıyorum Yine Meral desem sana, kızarsınOysa zamanı dizginliyor MeralMevsimler bahar oluyor Meral deyinceİçimde denizler kabarıyor, coşuyorum Bir daha Meral desem sana, kızarsınOysa düğümleri çözüyor MeralSu yürüyor çiçeklere Meral deyinceİçimin telleri titriyor, yaşıyorum Bir…

Ergun Evren * Bir Şarkı

bir şarkı düşersepencerelerinden o kentinsakın ezmebelki benim şarkımdı o bir zamanlarbelki seninkim bilir…belki de bizim şarkımızdı…bir şarkıbir şarkı düşerse pencerelerinden o kentinsakın ezme…

Ergun Evren * Tutsak

yemyeşil ışıklar dünyasına çağırdım oysa…bir sarıydınız siz, bir korkaktınız…arzulardı parçalara bölünen ekmeğinizde, gözlerinizdebir çığandı alıp giden sizi belli değildiniz…köstekleyen o düşüncelerdi akşamlarınızı…tutkularınızdı, öykülerinizdi, mutsuzluklarınızdıve çöküşüydü zift yalnızlığının bir bir asfaltlardan… yemyeşil ışıklar dünyasına çağırdım oysa…artık yoksunuz, yok anılarınız, yok bölüşülmesi saniyelerinkorkaksınız, korkaksınız bir yerde gözlerime…

ERCÜMENT BEHZAD LAV * Mektup'tan

Sen bir asmasın,küpe salkımlarla asma bellim.. Elim değmesin,değmesin dilim sana, asma bellim.. Küpe salkımlarında, kütür kütür,buğulu üzüm başlar, asma bellim.. Niye kendini sevdiğin zamanlar;daha olmadan başkasınının,öper dudakların suda,dudaklarını, Niye sana benziyor köpükler, güneşe sarılırken?Niye şu bulut, kaçırmıyor senive kaçmıyor senden balıklar? Niye çarpınca mantılar sana…

Dinçer Sezgin * Bir Semaidir Sessizliğin

sarışın bir halının ucunasiyah ipliklerlemavi aşk öyküleri işleniyorsa hâlâniye yürünmesin sevdanıniki yudum arasındakisessiz yogunluğuna bu fesleğenin kokusunuçin'e kadar götürebilirimdudaklarınıçocukluğumun kırikindileriyle boyayabilirimbir siyasinin elleriyledokunabilirim hercai düşlerineya daölene kadar nöbette kalabilirimbakışlarının şiir dokuyan sessizliğinde fesleğen kokusu kadarmecburi düşler görebilirimdirilebilirim avuçlarınınyağmur sonrası ıslaklığındaama dur bir dakikabir sümbülgaliba sardunyaya…

Arif Nihat Asya * Mavi

Kayıklarla kayıkçılarDalgıçlarla balıkçılarBilirsin:ne ister,deniz! Kendini bu isteklerin:Yelkenlerin küreklerinAltına seriver, deniz! Balıkların,kandillerinNe varsa olsun ellerinBana mavini ver deniz!

Arif Nihat Asya * Anne…

İlk kundağınBen oldum, yavrum;İlk oyuncağınBen oldum. Acı nedirTatlı nedir… bilmezdinDilin damağınBen oldum.Elinin ermediğiDilinin dönmediğiÇağlarda, yavrumKolun kanadınBen oldumDilin dudağınBen oldum. Belki kıskanırlar diyeGördükleriniSakladım gözlerdenGülücüklerini…Tülün duvağınBen oldum! Artık isterlerse adımıSöylemesinler bana'Onun Annesi' diyorlar…Bu yeter sevgilim bu yeter bana! Bir dediğini ikiEtmiyeyim diye öyle çırpındım kiVe seni öyle…

Bilmediğim * Evin Okçuoğlu

Bir adam yaşarHiç gitmediğim o yerde.Esip dururBilmediğim rüzgarlar.Gidilesi o dağın yamacındaKaldırır da başını göğe,Adam evreni kucaklar. Çırpınırken uzakta düşleri.Karışır kavramlar,Yamaçlar susar,Bir ateş yanar yüreğinde;Adam yazmaya başlar. Yamacı mor hüzündendirOkşarken yüzünü rüzgarDalıp çıkar maviyeÇiçeklenir bulutİnce bir çizgide.Kıvraktır umut çeken takalarSonra rüzgar da susar, kopar iç fırtınası,Adam…

Adını Sen Koy * Evin Okçuoğlu

Yanağı kaçak, dudağı mülteci,elleri sürgün adam?a Dallarımda kalmış direnen çiçek,Güneşli tarafı geçitlerimin.Gidilmemiş aşinalıklarımın yolcusu,Solmayan parıltısı kadehimin.Elimin unutkan hecesi,Gülüşümde gezinen deniz,Denizinde yitirdiğim öpüş. Karşıladığın yerdeyim.Yürümem yürümek değil;Oturmam oturmak,Konuşmamız sarılmak.Susmamız;

Şiirin Harfleri * Ahmet Uysal

-1- Şiirin harfleri fazladır,Bir dilin harflerinden Annesiz çocuktur onda zaman,Kolay bulamaz koparılan sayfasını Gecenin tülünü örterUsulca, yalnızlığın yüzüne Yükselen sulara dönüp bakmaz,Göremediği kumda kalır aklı Büyük yangınlar alıp gitmişse, yüzyılBekleyebilir adı sessizlik olan harfini Bir dilin harflerinden fazladır, şiirin harfleri. -2- Aşkın üç harfi yerine,Şiirin…

Şiir Bilicisi * Ahmet Uysal

şiir bilicisiyim ben, dilimdeçok eski sözler tılsımıgörün, iki bin dört yılındadeğişecek şiirin yazgısı biraz daha yol aladursunözlem'i, nilay'ı, emel'iyazının gergin ipine göğüsverecek orta yaşın şairleri kanıtlayacaklar güçleriniyaşlı şairler de umutladergileriyle gelecekler, şiir /zarı atacaklar ön sayfalarda bu biliciyi dinleyin, az kaldıdördüncü yılına iki bininansızın gövdeye…

Sana Verdiğim İsimler * Ahmet Uysal

sana verdiğim isimler,tuz gölüne benziyor sevgilimgözlerinde balıkçıllar geziniyor,martılar havalanıyor yüzünde avucumda kum tepeciğidirgöğüslerin, sıcaklığı çöle benzeyenkonya'dan sonra ereğli yolunusüsleyen dirençli akasyalara sen olmasaydın niğdeler'eyozgatlar'a yolum düşmezdiboğazlıyan'dan geçmezdim sözgelimi,kar altında kalmazdım kayseri'de sevgilim, sevdikçekarşı çıktım savaşlara, insanıninsanı sömürmesine, haksızölümlere karşı çıktım seninle ben hâlâ küreselisimler arıyorum…

Orda Yağmur Sokağında * Ahmet Uysal

orda yağmur sokağındasavrulmuş günlerin kaldıbir şiire başlamanınkederi ve yalnızlığıince bir su gibi aktıorda yağmur sokağında kimindi o yalnız evlerkaranlık ürkek gecedehep bir kadın otururducamı kırık penceredebaktığı kimin yoluydukimindi o yalnız evler kar da yağardı usulcakırık dallar arasındanüşüyerek çocukluğungeçerdi hızla yanındanonun sesiydi duyduğunkar da yağardı usulca…

İkiçeşmelik Gecesi * Ahmet Uysal

izmir'den gece geçeninkemeraltı olur meskeni orada, kordon boyuna yakınbir meyhane var ki kalpaklıdır ata'nın büyük söylevinidinletirler adama gece yarısı, şairler, şarap gücüylemübalağa 'sallarlar mendireği' yeşildere'de yürümeye gör 'beaganin' tütün basarsın yarene şair, ikiçeşmelik'de fazlakalma demedim mi sana sonra yanlış ulaşır ölüm haberleriçokça ağlatırlar hüseyinim'i gelirsen…

Erguvan Buğusu * Ahmet Uysal

erguvan buğusu sokaklarkaldı banao şehirden acemler?dekükürtlü vaktinesoyunan masumiyet koza han?daağırca taşızamanın ıslak, ıtırkokusu sürünenahşap evler hüsnü züber?legirilenkülliyeler avlusu erguvan buğusuyağmurlar kaldıbana o şehirden

Eğiktir * Ahmet Uysal

yüzünde taşıyorsan rüzgârını,bozkırda atlara eğik binilir. suya inen geyiklerin sesi,eğik savrulur söğütlere. kirpiği eğikse geceninyaz göğüne eğik düşer gölgesi. ıssız sokağa sarkan gülüngece kokusu eğiktir. kızıl tayfunlar, dil yangınları,ten ve kükürt buğusu içinde: insan insana çokça eğiktir. Şehir, sayı: 27, 2007