RüzgÂr * Alain Bosquet

Koş, bir burnu tutmaya koş.Koş, bir omuzu ısırmayaaltı halkalı bir gözü derlemeye koş.Koş, bir yüze, çeneye dokunup geçmelisin.Koş, pazar rüzgârı,beyaz sayfalar gibikoyunları toparlamaya koş. Çıplak kollarımı aldın,sana dolanan bacaklarımıve yitirdin.Yüz buruşturmalarımı sakla hiç olmazsa. Çeviri: Aytekin KARAÇOBAN

Kuşku * Alain Bosquet

Neden gözlerin yaralı, neden gövden,neden memelerin üzgün avuçlarımda,neden ağırsın: birkaç pişmanlık acısı,birkaç amaçsız kar, biraz reçine?Bir adam orada kendi darağacıyladinleyen serçe sıcaklığı arasında;burada bir kadın, ama göze alamıyor aklıbaşkaldırmayı kuşkuya.İkisi de insancıl sözcükler yaratırlardı,imgeler yaratırlardı, her ikisi deama ne yapıyorlar şimdi, artıkyalnızca bir yabanıl hayvan…

Kadın * Alain Bosquet

Orkide canına kıyıyor senin ellerinde.Ölüyor kalçalarını yalayan okyanus.Neden zorla tutuyorsun içindebeyaz arılar giyinmiş iskeletimi?Çürük meyvelerden bir kolye gibisatıyorsun ekvatorumu. Bir deniz hayvanıkabuğuyum sağ göğsüne asılı.Küfür dersleri için hangi öğrencileri seçeceksin?Sözcüklerin ağır, boğazına kadar kan dolu.Masalın cahil. Al kırbacınıve güçsüz sözümden al hıncını.Kadın, senin etinde kendi…

İnsanı İnşa Etmek * Alain Bosquet

Çok büyük oldu cömertlikleri.Kaplan dedi: ?Ona gözlerimi veririm.?Ayçiçeği: ?Yolculuk edebilsin,taçyapraklarımın yolculuk etmesi gibi,doğudan batıya.?Deniz: ?Gitsin gelsin,yeniden gitsin yeniden gelsin diye.?İguana: ?İşte pullarımkorusunlar diye kendi ısırıklarından.?Tuz: ?Birkaç yakıcı hasreti olsunyakıcı oluşum gibi.?Dağ: ?Ona büyük olmayı öğreteceğim.?Kanarya: ?Ona şarkı söylemeyi öğreteceğim.?Albatros: ?Ona katı temizliğimi bırakıyorum.?Kömür: ?Binlerce yıl…

Deniz * Alain Bosquet

Deniz mavi bir balık yazıyor, siliyor gri bir balığı.Deniz alev alan bir kruvazör yazıyor, siliyor kötü yazılmış bir kruvazörü.Şairlerden daha şair müzisyenlerden daha müzisyenbenim yorumcumdur, eski deniz,geleceğin denizi, taçyaprak taşıyıcısıkürk taşıyıcısı. Yerleşiyor içimin derinliğine:yeşil bir güneş yazıyor, siliyor eflatun bir denizi.Yarı açık bir güneşi yazıyor…

Çakıl Dostum * Alain Bosquet

Çakıl,demek yerine:?Günaydın çakıl?,imrenirdim sanayıllarca,kabul etmeklekonuşmayı benim yerime.?Günaydın ozan?demeliydin, hatta?Günaydın çakıl?,tanıtlamak için banaaldanmayasın diye sözcüklerle.Ben çakıl olduğum zaman,daha değerli senden,özlerdiminsan olmayı.Biz kardeş olurduk,ve öyle kıskançkıyıcı doğamızla. Çeviri: Abdullah Rıza ERGÜVEN

VARTAN'IN ÖLÜMÜ * Ahmed ŞAMLU

“-Bak!! gülümsedi bahar, erguvan tomurcuk verdievde, pencerenin altında, çiçeklendi yaşlı yaseminboş ver hayallerivar olmak yok olmaktan iyibaharda hele…..” Vartan konuşmadıbaşı diköfkelisıktı dişinivegitti *“Vartan !! konuş!!Sessizliğin kuşukorkunç bir ölüm yavrusukuluçkasında…” Vartan konuşmadıgüneş gibiçıktı karanlıktankana boğulduvegitti *Vartan konuşmadıyıldızdı sankiparladı zulmettekaydıvegitti *Vartan konuşmadıVartan menekşeydi sankiçiçek açtı“-kış bitti”: müjdeledivegitti…

Ölümden… * Ahmed Şamlu

Ölümden korkmuş değilim hiçpespayeliğindenkırılgan gerçielleri.Tek korkuminsan özgürlüğününmezarcının ücretindenucuz olduğubir ülkedeölmek. Aramakbulmak vekarar vermeközgürcevebirkale yapmakkendi özünden.Değil mi ki ölüm dahadeğerli bütün bunlardanhiç ama hiç korkmuşdeğilimölümden … Çeviri: Ayşegül SÜTÇÜ – Hamit TOPRAK

Övgü ve Şükür için Bir Şarkı * Ahmed Şamlu

Öpücüklerin bahçenin geveze serçeleri ve memelerin dağların peteği ve tenin ölümsüz bir sırdır yüce tenhalarda bana fısıldanan. Tenin bir bestedir ve tenim bir söz ona yerleşen bir şarkı olsun diye: sonsuzluk (sürekliliğin nabzını atan) Bakışlarında tüm sevgiler: Yaşamayı müjdeleyen bir ulak Suskunluğunda tüm sesler: Var…

Genel Aşk * Ahmed Şamlu

Gözyaşları bir sırdırgülümseme bir sırve bir sırdır aşk. Aşkımın gülümsemesiydigözyaşları, o gecenin. * Öykü değilim anlatasın,nağme değilim söyleyesin,ses değilim işitesindeğilim öyle bir şeyki göresinki bilesin ortak bir acıyım benhaykırsın beni, sesin. * Ağaç ormanla konuşuyorot ovaylayıldız kâinatlave benseninle konuşuyorum Adını söyle banaelini ver banalafını söyle…

Eşikte * Ahmed Şamlu

SakınGüneşin sarı benzine dalıp bakma Büyüler seni.Gözlerine ellerini siper et Gökyüzüne bakarkenGöçmen turnaları Göreceksin yükseklerdeMevsimlerin kavşağındaRüzgârların geçidinde Güneye doğru Uçarlarken. * * * Ellerin Gözlerinin kalkanı olsunSarı benizli güneş Bakışını BüyülemesinGöçmen turnaları Gör de Kanat kanata Denizleri aşarkenDenizlerden Dağlara Gururlu dik dağlaraIslak saman yüküne Tarlanın…

Ayna Bahçesi * Ahmed Şamlu

Elimde fenerKarşımda fener:Karanlığa karşı savaşa gidiyorum.Yorgunluk beşiklerigelip gitmelerin çekişmesinden duraksamışlarVe derinliklerden bir güneşKüllenmiş evrenleri aydınlatıyor. Yıldırımın asi haykırışıSabırsız bulutun rahminde döllendiği anVe üzüm ağacının suskun acısıUfak koruğunUzun sarmalın sonunda filizlendiği anbütün haykırışımacılardan kaçmaktı.Çünkü ben,en korkunç gecelerdegüneşiumutsuz dualarımla istemiştim. Güneşlerden geldin seherlerden.İpeklerden ve aynalardandın sen. Tanrının…

AYDA'YA DÖRT ŞARKI * Ahmed ŞAMLU

IAYLAK ADAMIN ŞARKISIŞu yol kıvrımındakavurucu bekleyiştebir gölgelik yapmalıyım ağaç ve taştan.Çünkü nihayet umutgecikmiş bir seferden dönüyor geri.Öyle bir zamanda ki yazık!Ne başımda bir damNe ayağımın altında bir kilim ***Kavrulmasın güneşten diyebir testi yoksu vermek içinve yorgunluk atacakbir yastık yok oturmam için***Dört gözle beklediğim yolcuçıkagelecek apansız….

ATEŞTEKİ İBRAHİM'İN ŞARKISI * Ahmed ŞAMLU

Alacakaranlığın kanlı göçüğündebir başka adam var.Toprağı yeşil istiyorduve aşkı en güzel kadınlara yaraşır.Onun gözünde budeğildi o kadar da değersiz bir hediyetoprağa ve taşa yaraşacak.Ne adam! Ne adam! Diyordu kikalbe yaraşanaşkın yedi kılıcıyla kan içinde kalmakve gırtlağa yaraşanen güzel adları söylemek.İşte böyle bir aşktı demirdağın arslanı…

Akdeniz?in Rengi Mavi * Gülsüm Cengiz

Gök gözlerine dolaraşk yüreğineköpürür denizvurur öfkesini kayalıklarakartallar konar kalkardoruklarasarılır birbirineiki deli hanımeliTorosların yamacındatürkülenir Akdeniz. Gök gözlerine dolaraşk yüreğinebir kelebek papatyayla sevişirsevişir bir balık ak köpüklerletitreşir gökekinleryeşilden sarıya geçer.Gelincikler-ki her biri karanlığa isyandır-kana boyan ilkyazı. Gök gözlerine dolaraşk yüreğinebu dağların başındabir kız dolanır koyaklarısaçları defneellerinde kekik…

Dost İnsanlar * Gülsüm Cengiz

Kanımın kaynadığıyüzümün güldüğü sizsinizballı petek gibisinizmüthiş zekiyeteneklisinizalçakgönüllüsünüzdür hepinizen iyi şiiri, öyküyü yazaren güzel resimleri yaparfotoğrafı çeker, oyunu oynartürküleri en güzel siz söylersiniz. İnsanın hası sizlersinizherkesten çok çalışırherkesten azla yetinirsinizalkışçılarınız yoktur çevrenizdeerken ölürsünüz genellikledayanmaz yüreğiniz çirkinliklereya da vurulursunuz günün birinde…Dostlarım, arkadaşlarımmerhabanız benzer birbirinegülüşünüz gülüşüme,sizlerle güzel yaşamakve…

Senin Adın Umut * Gülsüm Cengiz

Senin adın umutsevginin, dostluğun, aşkın adı.Masmavi gökyüzünün, gün ışıklarınınkırlarda gelinciklerinpeygamber çiçeklerinin sevinci,kuytularda menekşelerin kokusu sensin.Sen, sevdiğim her şeysin. Al yazmalı güzelliğim,grev halaylarının coşkususun başımda. Sen,deniz kıyısında yosun kokulubir bardak çaysınbirlikte içilenve yaşamaya sevdalı olan benseni seviyorumsana inanıyorum.

Çocuğumun Ninnisi * Gülsüm Cengiz

Uyu çocuğum uyusil gözünden korkuyu.Masallarda kaldı artık,ağzından alev saçanyedi başlı ejderha.– Şimdi korku çocuğum,namlusundan ölüm kusandemir yığını tanklarda ? Uyu yavrucuğum uyusil gözünden korkuyu.Masallarda kaldı artık,küçük kızı zehirleyenkötü kalpli kraliçe.– Şimdi korku çocuğumsütünü çalıp çocuklarınekmeğine zehir katan kişiler ? Uyu çocuğum uyusil gözünden korkuyu.Masallarda kaldı…

* Gülsüm Cengiz Yaşam Öyküsü

Şair, yazar. 12.7.1949?da Isparta-Sütçüler?de doğdu. 1966?da İstanbul İlköğretmen Okulu?nu bitirdi. 1966?dan 1980?e dek Balıkesir ve İstanbul?da öğretmenlik yaptı; 1980?de mesleğinden ayrılarak yayıncılık alanında çalışmaya başladı. 988?de arkadaslarıyla Demet Yayınları?nı kurdu ve yönetti. 1994?te Cumhuriyet gazetesinde başladığı köşe yazarlığını Evrensel gazetesinde sürdürdü; çocuk sayfası hazırladı. 1975-1976?da…

1 13 14 15