Birden * Yannıs Rıtsos

Sessiz gece. Sessiz. Ve sen vazgeçtinbeklemekten. Nerdeyse dingindi her yer.Birden, orada olmayan kişinin o canlıdokunuşunu duydun yüzünde. Gelecek.Sonra kendi kendine çarpan pancurların sesi.İşte rüzgâr da çıktı. Ve biraz ötede,kendi sesinde boğuluyordu deniz. ——————————————————————————–

Kadınlar * Yanıs Rıtsos

Kadınlar çok uzakta. "İyi geceler" kokar çarşafları.Masaya ekmek koyarlar yokluklarını hissetmeyelim diye.Sonra anlarız suçun bizde olduğunu. Sandalyeden kalkıp"Bugün çok yoruldun," deriz ya da "Boş ver, lambayı ben yakarım." Kibriti çaktığımızda, o yavaşça döner ve tarifsizbir dikkatle mutfağa yönelir. Sırtı nice ölülerle,kamburlaşmış, hüzünlü bir tepe-aileden ölüler,onun…

Bekliyoruz * Yannıs Rıtsos

Yavaş yavaş gece iniyor mahalleye. Uyuyamıyoruz.Şafağı bekliyoruz. Bekliyoruz ki güneşbir çekiç gibi çarpsın saç damlara,çarpsın alınlarımıza, yüreklerimize,bir ses olsun, o ses duyulsun – başka bir ses,çünkü sessizlik silâh sesleriyle dolu, başka yerlerden gelen ——————————————————————————–

Aynı Diken * Yannıs Rıtsos

Gece karşımızda, pencereleri kapalıiki katlı yetimhanenin cephesi gibi duruyordu. Ertesi gün, ağaçların altında bir kadınbir diken çıkardı ayağının tabanından – bizim her gece üstüne bastığımız o aynı diken. ——————————————————————————–

Bir Çelenk * Yannıs Rıtsos

Yapraklarla gizlenmişti yüzün.Birer birer kopardım yaprakları sana yaklaşmak için.Son yaprağı kopardığımda, sen gitmiştin. Sonrabir çelenk ördüm kopan yapraklardan. Kimsem yoktuverebileceğim. Ben de çelengi alnıma yerleştirdim. ——————————————————————————–

Çıplak * Yannıs Rıtsos

Burada, karmakarışık odamda,toz tutmuş kitaplarlaölü ve dalgın bakışlar,bu duraksayan gölgeler arasında,bir ışık sızıntısı;o gece durupçırılçıplak soyunduğun yerde.

Yağmurda * Yannıs Rıtsos

Yağmurda yürüyor. Hiç acelesi yok.Islak parmaklıklar parlıyor. Gizli birkızıllıkla kararmış ağaçlar. Ağılınbir köşesinde eski bir otobüs tekerleği.Mavi ev alabildiğine daha mavi.Hiçlik böyle aydınlanıyor demek. Taşlar düşüyor.Eller kapanıyor. Boş bir dosyayüzerek yaklaşıyor nehirde. Ama senin adınbelki de dosyanın öbür yüzündedir. ——————————————————————————–

Yavaşça * Yannıs Rıtsos

Çukuru ölçtük, kirecin içine attık ölüleri;sonra en ince ayın altında kayığa bindik,dördüncü arkadaş demir kutuyu kucağına almış,sanki içindeki gizli bir ateşten ısınıyormuş gibiüstüne eğilmişti. Duman yükselmedi,öylece kaldı suların üzerinde. ——————————————————————————–

Bir Sözcük O * Yannıs Rıtsos

Bir şey bilmiyorum – dedi – bir şeyim yok, bir şey değilimburadaysam, dünyanın içinde, çakılmış bir büyük kanatla göğsüme,o'dur öğrendiğim tek sözcük, söyler ağlarım-onu tanıyorum, onunla varım, onu haykırırım rüzgâra-uykusuz ıssız gecelerde öldürenlerin öğrettiklerionca taşın taşlanmanın altında – yalnız bir sözcük:Özgürlük, Özgürlük, Özgürlük.

Barış * Yannıs Rıtsos

BARIŞ Çocuğun gördüğü düştür barış.Ananın gördüğü düştür barış.Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış. Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya babaelinde yemiş dolu bir sepet;ve serinlesin diye su, pencere önüne konmuş toprak testi gibiter damlalarıyla alnında…barış budur işte. Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zamanağaçlar…

* Yannıs Rıtsos Hayatı

20. Yüzyıl Yunan şiirinin büyük ustalarından Ritsos, 1909'da Peloponnesos Monemvasia'da doğdu. On yedi yaşında Atina'ya gitti. İlk şiirlerini bu dönemde yayımlamaya başladı. >Epitaphios (1936) adlı kitabı Atina'daki Zeus tapınağında törenle yakıldı. Siyasal görüşleri yüzünden Metaksas ve Papadopulos dönemlerinde Ege adalarında sürgün olarak yaşadı. Ayışığı Sonatı…

Dörtlükler – 11

Bilgisizliğimi sundum durdum aleme; Bir yoksulluk karanlığı çöktü gönlüme; Utandım günahımdam, müslümanlığımdan: Bundan böyle zünnar takacağım belime. Bir su, bir damla suymuşuz, bele düşmüşüz; Şehvet ateşiyle dışarı savrulmuşuz; Yarın yel savuracak toprağımızı: İçelim, hoş geçsin üç nefeslik ömrümüz. Bahtımın kökü yeşerip dal budak da verse…

Dörtlükler – 10

Ramazan ayı bu yıl da geldi yine; Vurdu bukağıyı aklın bileğine; Tanrım bu halka bir gaflet ver de bari Ramazanı Şevval sansınlar bu sene. Ey doğru yolun yolcusu, çaresiz kalma; Çıkma kendinden dışarı, serseri olma; Kendi içine sefer et erenler gibi: Sen görenlerdensin, dünya seyrine…

Dörtlükler – 09

Nerde yüreği tertemiz uyanık insan? Nerde güzel düşünceler ardında koşan? Herkes kendi kafasının kulu kölesi: Hangi Tanrının kulu, nerde o kahraman? Kim için bu yerler gökler? Bizim için. Biz görüş cevheriyiz akıl gözünün Evren bir yüzük gibiyse çepeçevre İnsan, taşında bir nakış o yüzüğün. Yüce…

Dörtlükler – 08

Ben kadehten çekmem artık elimi; Tutmam senin kitabını, minberini. Sen kuru bir sofrasın, ben yaş bir sapık: Cehennemde sen mi iyi yanarsın, ben mi? Eşi dostu verdik birer birer toprağa; Kiminden bir taş bile kalmadı ortada. Sen, yorgun katır, hala bu kalleş çöldesin: Sırtında bunca…

Dörtlükler – 07

Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz: Kuklacı Felek usta, kuklalar da biz. Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer ikişer; Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz. Dünya üç beş bilgisizin elinde; Onlarca her bilgi kendilerinde. Üzülme; eşek eşeği beğenir: Hayır var sana "kötü" demelerinde. Dedim: artık bilgiden yana eksiğim yok;…

Dörtlükler – 06

Şu testi de benim gibi biriydi; O da bir güzele vurgun, dertliydi. Kim bilir, belki boynundaki kulp da Bir sevgilinin bem beyaz eliydi. İnciyi isteyen dalgıç olacak; Varı yoğu dosta verip dalacak. Canı avucunda, nefesi göğsünde: Ayağı baş olacak, başı ayak! Girme şu alçakların hizmetine:…

Dörtlükler – 05

Dün geldi: Nedir aradığın? dedi bana: Bensem, ne bakarsın o yana bu yana? Kendine gel de düşün, içine iyi bak: Ben senim, sen ben; aranıp durma boşuna! Sabah doldu göklere mavi mavi; Doldur, ışık döker gibi, kaseyi! Acı olmasına acıdır şarap: Ama gerçek acıdır demezler…

Dörtlükler – 04

Varlığın sırları saklı, benden; Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedi-kodu: Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben. Bir geldi mi derin ölüm uykusu, Biter bu dünyanın dedi-kodusu. Ölenden bir haber bekler insanlar: Ne söylesin? Bilmez ki ne…

Dörtlükler – 03

İçin temiz olmadıksan sonra Hacı hoca olmuşsun, kaç para! Hırka, tespih, post, seccade güzel; Ama Tanrı kanar mı bunlara? Var mı dünyada günah işlemeyen söyle: Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle; Bana kötü deyip kötülük edeceksen, Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle. Felek ne…

1 3 4 5 6 7 17