Ya Bardak Olacaksın Ya Da Göl

Hintli bir ahşap ustası vardı bir gün dostlarından biri oğlunu getirdi, ustadan onu yanına
çırak almasını istedi. Fakat bu çırak sürekli yakınıp duran, her şeye bozulan bir çocuk
çıktı. Tahta getirmeye gidiyor, döndüğünde ellerine kıymık battığından uzun uzun
yakınıyordu. Bir is teslim etmeye gidiyor, döndüğünde yoldan,sıcaktan, müşterinin
tavrından yakınıyordu. Usta çocuğa bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ama sözlerinin hiçbir
etkisi olmuyordu. Bir gün usta çırağını köye tuz almaya gönderdi.
Çırak ustasının söylediği gibi, tuzu alıp döndü. Usta bir bardak su getirmesini söyledi. Çırak
bir bardak suyu da getirdi. Usta, Simdi o tuzu suyun içine at dedi. Çırak ustasının
söylediğini yaptı.
Sonra usta 'Simdi o suyu iç' dedi. Çırak suyu içti ve tabii ki içer içmez de tükürdü.
Öfkeyle ustasına bakarken, usta 'Nasıldı tadı' diye sordu. Çırak nefretle, 'Çok acı' dedi.
Usta çocuğa 'Tuzu yanına al gel, gidiyoruz' dedi. Çırak ustasının peşine takıldı.
Bir süre sonra civardaki gölün kıyısına geldiler. Usta çırağa 'Bütün tuzu göle dök' dedi.
Çırak söyleneni yaptı. Usta 'Simdi gölün suyundan iç' dedi. Çırak içti.
'Suyun tadı nasıldı' diye sordu usta. Çırak, 'Çok güzeldi' dedi. 'Peki tuzun acısını
hissettin mi' diye sordu bu kez de. Çırak 'hayır' dedi. Usta çırağı karsısına oturtup anlattı:
'Hayattaki bütün olumsuzluklar iste bu bir avuç tuz gibidir. Eğer sen küçük bir bardak su
isen, nasıl tuzun bütün acısını tattıysan, hayatin bütün olumsuzluklarından da öyle
etkilenirsin. Eğer sen kişiliğinle ve gönlünle bu önümüzdeki göl gibi isen, hayatta
karsılaşabileceğin bütün olumsuzluklar seni, o bir avuç tuz gölün suyunu nasıl etkilediyse
öyle etkiler, bir bardak suda tattığın acıyı vermez sana. Seçim senindir;
Ya bardak olacaksın ya da göl…'