Protagoras (m.ö.481 – M.ö.420)


M.Ö. 481-420 yılları arasında yaşamıştır. Sofistlerin en önemli ve kurucu filozoflarındandır. Leukippos'un öğrencisi olarak yetişmiştir. Atina'da uzun süre yaşamış ve etkinliklerde bulunmuş, dinsizlikle suçlandığından dolayı kaçmak zorunda kalmış ve kaçarken boğulmuştur.
Sofist düşüncenin genel bir eğilimi olarak Protagoras Doğa felsefesine ilgi göstermez, aksine ona karşı önermelerini geliştirir. Objektif anlamda geçerli bir bilginin olmadığı, yani genel geçer bir doğrunun olmayacağı önermesi sofist felsefenin genel düşüncesidir ve Protagoras bunu, Heraklitos'un her şey değişir sözünden hareketle kanıtlar. Bundan Protagoras, eğer her şey değişiyorsa hiçbir şey kesin anlamda belirli bir şey olamaz sonucunu çıkarır. Dolayısıyla belirli bir bilginin herkes için aynı anlamda bir kesinlik taşıması ve doğru olması söz konusu olamaz.
İnsan aklını sorguya çekmiş, bir yandan soyut spekülasyonun önüne geçerken, bir yandan da insan aklının kendi üzerine düşünme gücünü gözler önüne sermiştir. Pratik bir bilgeliğe sahip bir kişi olarak da, insana boş, sonuçsuz araştırmalardan, kendisine dönme çağrısı yapmış ve insanı dünyasının merkezine yerleştirmiştir. Felsefe tarihi içinde insan felsefesi olarak adlandırılan eğilimin öncüsü bu anlamda Protagoras'tır. Bilgi, doğruluk ve değeri tümüyle göreli kılan, şeylerin insanlara göründüğü gibi olduğunu savunan Protagoras, Tanrı konusunda agnostik bir tavır almıştır.
Bilgilerimiz, nesnelerin değişimlerine ve o andaki duyumlarımıza bağlı olarak meydana gelir. Bu nedenle Protagoras bunları sanılar olarak adlandırmaktadır. Her sanı, belirli duyumlarla onu ortaya koyan kişi için doğrudur. Bunun anlamı bilginin görelileştirilmesi ve merkeze insan öğesinin konulmasıdır. Nitekim Protagoras'un ünlü sözü;
“İnsan her şeyin, var olan şeylerin var olduklarının ve var olmayan şeylerin var olmadıklarının, ölçüsüdür” şeklindedir.