Nereye Kadar Erteleyebilirsiniz, Çocuğunuz Büyüdü Bile!

Doğumdan sonra fiziksel temas ve ten kokusuyla anne ve babasına olan ihtiyacını karşılayan çocuk, zaman içinde onlarla oyun oynayarak, konuşarak aynı ihtiyacı giderir. Fakat günümüz şartlarında çalışan anne ve baba sayısının artması ve çalışma sürelerinin uzaması, çocuklarla birlikte geçirilen zamanı olumsuz yönde etkilemektedir. Sabahları büyük bir telaşla evden fırlayan anne ve babalar işten geç saatlerde döndükten sonra çocuklarını, kendilerini beklerken uyuya kalmış olarak bulmaktadırlar. Hafta sonları da çalışmayı gerektiren işlerin sahibi olan anne ve babaların çocuklarıyla olan bağlarının giderek gevşediği ve bu durumun çocuklarda ciddi uyum ve davranış problemlerine sebep olduğu gözlenmektedir.
Anne ve babaların yeterince ilgilenemediği çocuklar üzerinde yapılan araştırmalarda, çocuğun kendine güvenini yitirdiği, okul başarısının düştüğü ve utangaçlık-çekingenlik gibi kişilik özellikleri gösterdiği görülmüştür.
Genellikle aile bütünlüğü içinde, çalışıp evin ihtiyaçlarını karşılamada anneden daha fazla sorumlu olduğu düşünülen kişi babadır. Babanın çocuğu ile olan iletişim yetersizliği, özellikle erkek çocuklarda annenin model alınmasıyla birlikte cinsel kimlik sapmalarına neden olabilmektedir.
Çocuk sıcak bir yakınlıktan yoksun kalırsa bu yoksunluğu düşlerinde yarattığı ilişkilerle gidermeye çalışabilir. Örneğin hayali arkadaşlar oluşturur. Bu düşleri kimseyle paylaşamadığından yalnız bir çocuk olarak yaşamaya başlar. Sosyalleşmeyi öğrenemediğinden yalnızlığı giderek artar.
“Teknik olarak var, ama psikolojik olarak yok” olan anne-babalar zamanlarının çoğunu bürolarında geçirmekte, sık sık iş gezilerine çıkmakta, akşamları ya da hafta sonlarında çalışmakta, akşamlarını sadece TV izleyerek ya da gazete okuyarak geçirmektedirler. Yapılan araştırmalarda çocuklarıyla nitelikli zaman geçiren anne-babaların çocuklarının, diğerlerine oranla daha etkin, bağımsız, yüksek motivasyonlu, daha uyumlu oldukları ve daha iyi ilişkiler kurabildikleri gözlenmiştir.
Okula giden çocuk henüz sizden tam olarak kopmuş değildir. Sabahları sizin tarafınızdan uğurlanmak, akşamları da dönüşte karşılanmak, o gün okulda öğrendiklerini paylaşmak, olup biteni anlatmak ister. Bu nedenle sizler çocuğunuzla oyun oynamak, sohbet etmek, bilgi alışverişinde bulunmak için zaman ayırmalısınız.
Evde ve okulda problemi olmayan, sorumluluk duygusu gelişmiş başarılı çocuk, anne ve babası işten dönünceye kadar dersini bitirmeye çalışır, anne ve babası gelince de onunla oyun oynamak veya sohbet etmek için fırsat kollar. Evde veya okulda sorunu olan çocuk ise ders çalışma veya ödev yapma işini onların dönüşüne bırakır. Bazı hallerde ders ve ödev yoluyla anne ve babanın dikkatini çekmeye çalışır. Ebeveynin her iki durumda da çocuğun ihtiyaçlarına duyarlı olması, davranışlarını ve zamanını çocuğun ihtiyaçlarına göre ayarlaması gerekir. Bu iki tip çocuğunda anne ve babasından beklediği ilgi ve yakınlıktır. Bu ilgi ve yakınlığı çocuklarımızdan esirgememeliyiz.
Anne ve babasını yeterince göremeyen çocuk dikkat çekmek için bazı yollara başvurabilir. Bu yolların en sık görülenleri, “aşırı yaramazlık”, “başkaldırma” ve “hastalanma” dır. Çocuk bu davranışları gösterdiğinde anne ve babasının olumlu ya da olumsuz olarak kendisiyle ilgilendiğini keşfetmiştir. Yaramazlığı sonucunda dayak bile yese, çocuk bunu uzun zamandır anne ve babasına dokunmak için elde ettiği bir fırsat olarak algılayacaktır.
Sizler çocuğunuzu dinlemesini bilmelisiniz. Çocuğunuz konuşurken onu eleştirmeden, yargılamadan dinlemeli, öğüt vermeden önce düşünce ve davranışlarının altında yatan nedenleri araştırabilmelisiniz.
*Genellikle tüm ailenin birlikte olduğu akşam yemeği saatini çok iyi değerlendirin. Ailenin sofra başında olduğu bu saatin aile bireyleri için iyi geçmesini sağlayın. Bu zamanı, ailenin ortak yaşantılarının konuşulduğu, sevinçlerinin dile getirildiği, herkesin kendi düşüncesini ifade ettiği bir paylaşım saati haline getirin.
*İşlerinizden arta kalan süre içinde çocuğunuzla oyun oynayabilir, sohbet edebilir, ona kuralları öğretebilir, onun ilgi ve yeteneklerini geliştirici faaliyetlerde bulunabilirsiniz. Çocuğunuz için önemli olan, kendisine ayrılan sürenin uzunluğu değil, iletişimin niteliğidir. Saatlerce aile üyelerinden birinin kendi odasında, bir diğerinin mutfakta, birinin de salonda bulunduğu bir aile için “birlikte olmak” değil sadece “aynı çatı altında olmak” söz konusudur.
* İş saatlerinde daha fazla esneklik ve eşlerin işleri paylaşma olanakları gibi toplumsal değişimler hem babalara hem de annelere zamanlarını, ana-babalık ile meslekleri arasında daha eşit biçimde bölme olanağı sağlamaktadır.
* Anne ve babanın birbirleriyle uyumlu ve dengeli olarak çocuğun eğitiminde sorumluluk alması, onun kendisi ve dünya ile barışık, mutlu bir birey olabilme yolundaki savaşında en büyük yardımcısı olacaktır.
* Çocuğunuzla birlikte olabilmek için, zaman yaratmanın bazı pratik yolları vardır. Aşağıdaki maddeleri uygularken, size çok faydalı olacaklarını göreceksiniz.
1-“Hayır” diyebilme davranışını öğrenin. İşvereninize, sizin adınıza çalışanlara gerektiğinde “Zamanım yok” demeye hazırlıklı olun. Unutmayın çocuğunuz evde sizi bekliyor!
2- Kısa, orta, uzun vadeli hedeflerinizi belirleyin ve bunları yazın. Sonra her birinden 2?şer tane seçip uygulayın. Ertelenebilecek amaçlarınızın, öncelikli amaçlarınızı engellemesine izin vermeyin. Öncelikli amaçlarınızın başında çocuğunuzun geldiğini hatırlayın!
3- Günlük zaman akışı içine, önceden kestirilemeyen engellemeler ve sorunlar için belirli bir zaman ayırın. Yapacağınız işi makul ölçüler içinde tahmin edin. Koşuşturmayı engellemenin en iyi yolu budur. Çocuğunuzla geçireceğiniz zaman dilimini ise değiştirmeyin!
4-Gün içinde birkaç tane “Sessiz dinlenme” zamanı ayırın. Tükenen enerjinizi yenileyin. Bu zamanlarda sadece kafa dinleyip rahatlayın. Bu şekilde depolayacağınız enerjiyi çocuğunuzla birlikte yapacağınız etkinliklerde harcayın!
5- İş ya da çalışma aralarında ya da beklerken yapabileceğiniz 5 dakikalık işlerin bir listesini hazırlayın. Ama çocuğunuza ayıracağınız zaman, bu 5 dakikalık işler listesinde yer almasın!
6- İki işi bir arada yapmayı öğrenin. Ama çocuğunuza ayıracağınız zaman diliminde ikinci bir işe yer vermeyin!
7- Birden fazla kişinin de yapabileceği işler için bir yakınınızdan çekinmeden yardım isteyin. Ona, yardım etmenin mutluluğunu tattırın. Artan bu zaman diliminde de çocuğunuzla birlikte olmanın mutluluğunu siz tadın!
8- Sabah yarım ya da bir saat erken kalkın. Çocuğunuzla paylaşacağınız zamanı azaltan işleri bu süre içerisinde bitirmeye çalışın!
9- TV?de herşeyi değil bazı şeyleri izleme alışkanlığını kazanın. Unutmayın ki çocuğunuzla TV başında olmak onunla gerçek anlamda birşeyler paylaştığınız anlamına gelmez!
10- “Mükemmel olma” sevda ve inadından vazgeçin. Hata yapmanın insan doğasının vazgeçilmez bir parçası olduğunu hatırlayın. Ama çocuğunuzla olan iletişiminizdeki hataları farkedip, iyileştirme yönünde çaba gösterin!
Değerli Anne ? Babalar;
Zaman hızla akıp geçiyor. Mesleki kariyerler edinince, mali durumunuzu düzeltince, işinizi büyütünce bir de bakacaksınız ki, çocuklarınız büyümüş ve kişilikleri neredeyse değiştirilemez bir biçimde şekillenmiş. Çocuğunuzu ilk gördüğünüz anı hatırlayın, bir de şu anki durumunu düşünün. Ne kadar hızlı büyümüş değil mi? Ya işiniz! Belki ekonomik durumunuz daha iyi ama hâlâ bitirilmesi gereken pek çok yarım işiniz ve gerçekleştirmeyi hedeflediğiniz projeleriniz var. Tıpkı o doğduğunda olduğu gibi.
İnsan bir zaman tüketicisidir. Üstelik bize ayrılan bu zaman oldukça kısıtlıdır. Ama yine de çoğumuz ailemizle ilgilenmeyi sonsuza dek zamanımız varmışçasına erteleriz. Yaşamımız boyunca yitirdiğimiz bazı şeyleri yeniden elde edebiliriz ya da yerine başka şeyler koyabiliriz. Ama çocuğumuzdan ayrı olarak tükettiğimiz zamanı ASLA geri getiremeyiz!