Müzik Başarının Neresindedir ?

En beğendiğiniz müziğin nasıl kendinizi daha iyi hissetmenizi sağladığını hiç farkettiniz mi? Yeni araştırma sonuçları müziğin aynı zamanda zekanızı da geliştirdiğini ortaya koyuyor! Kısa bir süre önce Don Campbell tarafından yazılan 'The Mozart Effect' adlı kitap dünya çapındaki araştırmaların belirli müzik türlerinin yararlı etkileri üzerinde yoğunlaşmasını sağladı.
Belirtilen yüzlerce yarardan bazıları şunlar:
Testlerdeki başarıyı artırır
Öğrenme zamanını kısaltır
Hiperaktif çocukları ve kişileri sakinleştirir
Hataları azaltır
Yaratıcılığı artırır, ufku genişletir
Vücudun daha hızlı iyileşmesini sağlar
Daha verimli bir öğrenme süreci için beynin her iki yarısının da entegrasyonunu sağlar
IQ sonuçlarını 9 puan artırır (University of California, Irvine tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre)
1996'da Amerika'da kolejlere giriş sınavı yürütme kurulunca SAT sınavını alan öğrencilerin tümünü kapsayan bir araştırma yapıldı. Şarkı söyleyen ya da herhangi bir müzik aleti çalan öğrenciler testin sözel bölümünde 51 puan daha yüksek alırken matematikte ortalama 39 puan daha yüksek aldılar.
Shell, IBM ve Dupont gibi büyük firmaların yanısıra yüzlerce okul ve üniversite öğrenme zamanını yarıya indirmek ve yeni öğrenilenlerin akılda kalma sürelerini uzatmak için müziği (örneğin belirli Barok parçalarını) kullanırlar.
Kitapta anlatılan araştırmaya göre müzik parçaları, örneğin Mozart'ınkiler stresi yok edebilir, iletişimi geliştirebilir ve verimliliği artırabilir. Yaratıcılık puanları Mozart dinlerken hızla yükselir.
Öğretmen ve anne-baba eğitimi seminerlerimde öğrenme zamanını azaltmak ve öğrencilerin hafızalarına daha fazla bilgiyi almalarını sağlamak amacıyla yıllardır müziği kullanıyorum. Müzik beynin tümünü harekete geçirir ve daha enerji dolu hissetmenizi sağlar.
'The Mozart Effect' kitabının yazarı Campbell çalışma alanında müziğin "stresi ve gerilimi azaltarak, rahatsız edici sesleri gizleyerek ve mahremiyet duygusuna katkıda bulunarak performansı ve verimliliği artırdığını söylemektedir.
Campbell'in müziğin doğru şekilde kullanılırsa ADHD gibi sorunlara sahip çocukları nasıl sakinleştirdiğini ve hatta otistik çocuklara nasıl yardımcı olduğunu gösterecek şaşırtıcı kanıtları var. "Dünyanın en büyük endüstriyel kuruluşlarından 43'ü çalışanlarına müzik dinletiyor" diye belirtiyor. Dupont, bölümlerinden birinde müzik dinleme programı kullanıyordu; bu sayede bölümde eğitim zamanı yarıya indi ve eğitilen kişi sayısı iki katına çıktı. Müziği kullanan bir başka şirket de sekreterlik işlerindeki hataların üçte bir oranında azaldığı sonucuna vardı.
Dr. Georgi Lozanov, ünlü Bulgar psikoloğu, dakikada yaklaşık 60 vuruşluk bir tempo ile barok müziği kullanarak yabancı dilleri öğretme konusunda bir yöntem geliştirdi. Öğrencilerin öğrenmesi normalden çok daha kısa sürdü. Dönem içinde öğretilecek olan normal sözcük bilgilerinin ve deyimlerinin yarısı (1000'e yakın sözcük ve deyim) tek bir günde öğrenildi. Bunun yanında öğrencilerin öğrendiklerini akıllarında tutma oranı ortalama %92'ydi!
Dr.Lozanov bu sonuçlarla belirli Barok parçalarını kullanarak yabancı dillerin %85-100 verimle normal süreleri olan 2 yıl yerine 30 günde öğretilebileceğini kanıtlamış oldu. Barok müzikle öğrenen öğrenciler dört yıl boyunca kullanmasalar bile %100 doğrulukla ikinci dillerini anımsayabilmişlerdir!
Binlerce öğrenciye sahip olan 'The Center for New Discoveries in Learning' yıllardan beri hem derslerde hem de öğrencilerin ders çalışmalarında müziğin kullanımını araştırmaktadır. Mozart ve belirli Barok parçalar (dakikada 60 vuruşluk tempolarla kaydedilmiş olanlar) kullanan öğrencilerin daha sakin olduklarını, daha uzun çalışabildiklerini, öğrendiklerini daha uzun süre anımsayabildiklerini ve öğretmenlerinden öğrendiğimiz kadarıyla daha iyi notlar aldıklarını gözlemledik.
Doğru tempoda kaydedilmiş bu özel müzik parçaları en yüksek öğrenme/anımsama etkisi için beynin sağ ve sol bölümlerini harekete geçirir. Müzik beynin sağ tarafını harekete geçirirken çocuğunuzun okuduğu ya da sesli söylediği sözcükler sol tarafı harekete geçirir. Araştırmaya göre bu da öğrenme potansiyelini en az beş kat artırır.
Kulağınız düzenli, saniyede bir vuruşluk Barok müziğini duyduğunda kalbinizde tempoya uygun olarak düzenli bir şekilde atar. Bu rahatlamış ve aynı zamanda zinde durumdayken zihniniz daha kolay konsantre olabilir. Müzik, fizyolojik durumumuzu karşılar ve onu etkiler. Ağır zihin çalışmaları gerektiren işlerde nabzımız ve kan basıncımız artar ve genelde bu durumdayken konsantre olmak daha zordur. Barok ve Mozart parçalarından tempoları düşünülerek özellikle seçilmiş olan bazı CD'ler kan basıncınızı ve nabzınızı düşürürken aynı zamanda öğrenme yeteneğinizi artırır.
Ders çalışırken, iş yerinizde ya da araba kullanırken Mozart, Vivaldi, Pachabel, Handel ve Bach gibi bestecilerin müziklerini dinlemenin yukarıda anlattığımız türde sayısız yararları vardır.
Müziğin Zekayı Nasıl Geliştirdiği ve Vücudu Nasıl İyileştirdiği Hakkında Son Haberler
Yeni bir araştırmaya göre müziğin beynin hafıza, motor davranış, zamanlama ve dil için olan farklı bölümlerini daha fazla harekete geçirdiği doğrudan kanıtlanmıştır. Bunun yanında araştırmacılar ilk defa zihinsel aktivitelerin müziğe duygusal tepkiler veren belirli alanlarını buldular.
Montreal'deki McGill Üniversitesinde araştırmayı yürüten sinirbilimci Anne Blood şunları söyledi: "Dinlediğiniz müziğe bağlı olarak beynin farklı bölümlerini harekete geçirebilirsiniz. Müzik sinirsel rahatsızlıklar ya da duygusal bozukluklar yüzünden beynin daha az etkin olan bölümlerini uyarabilir. Zaman içinde beyni bu rahatsızlıklardan kurtarmak amacıyla yeniden eğitebiliriz." Harvard Üniversitesi Tıp bölümü sinirbilimcilerinden Mark Jude Tramo da şöyle diyor "Müziğin bir biyolojisi olduğu inkar edilemez. Müziği işleme konusunda insan beyninde bir özelleşme olduğu su götürmez bir gerçek. Müzik estetik olarak insan hayatının bir parçası olduğu kadar biyolojik olarak da insan hayatının bir parçasıdır."