Mustafa Kemal?in Ordusuna Katılmak için Yola Çıkan Nâzım! * 15 Ağustos 2011 – Vatan

Bana, ?Bugünkü çağdaş dünyayı iki sözcükle özetle? deseniz, hiç düşünmeden ?Hafızasız ve nankör? diye yanıtlarım sorunuzu?
Ve ne yazık ki bu dünya gerçeği, bizim ülkemiz için de fazlasıyla geçerli!
İnanılmaz bir hızla yaşayıp tüketiyor ve unutuyoruz?
Yaşanan kötü olaylardan ders almayı bırakın; daha kötülerini yaşıyoruz bu yüzden?
Ve en önemlisi; unutma huyumuz, vefasızlığı da beraberinde getiriyor?
Sadece yapılan iyilikleri unutmakla kalmıyoruz; bizi biz yapan değerleri, üzerinde tepinerek toprağa gömüyoruz?
İnsanlık, özgürlük, çağdaşlık adına hayatlarını ortaya koyanları ya tanımıyoruz ya da sadece ?adları, soyadları ve yaptıkları iş?le sınırlı kalıyor bildiklerimiz?
Bugün en sağdakinden en soldakine herkesin tartışmasız kabul ettiği bir gerçek var ki; o da Türk şiirinin en önemli isimlerinden birinin, belki birincisinin Nâzım Hikmet olduğu?
İyi de Nâzım?ı; komünistliği, cezaevi anıları ve Moskova maceraları dışında ne kadar tanıyoruz?
En entelektüellerimiz bile, birkaç şiirini ezbere okuyup, hayatından birkaç anekdot anlatmak dışında ne yapıyor Nâzım?ı yeni kuşaklara öğretmek için?
İşte ben, yakın tarihimizin, üstelik yaşananlara tanıklık etmiş bir göz, canlı bir hafıza ve usta bir kalem tarafından bugüne taşınmasını bu yüzden çok önemli buluyorum?
Bunu yapabileceklerin sayısının bir elin beş parmağını geçmediği günümüzde, tanıklıklarını gelecek kuşaklara aktarmalarını ?zorunlu bir görev? olarak görüyorum.
Bu işi günümüzde kuşkusuz en iyi yapanların başında da değerli meslek büyüğüm Hıfzı Topuz geliyor. Cumhuriyet?le yaşıt olmasına karşın, bitmek bilmez bir enerjiyle çalışıyor ve arka arkaya her biri bir tarih kitabı değerinde müthiş romanlar yazıyor?
?Hava Kurşun Gibi Ağır?, onun son romanı? Ve bütün romanlarında olduğu gibi karakterlerin, olayların, zamanların, mekânların hepsi gerçek?
Hatta bazı ?tarih, anı ve belge? kitaplarını yalanlayabilecek kadar gerçek!
Bu kitabı henüz bitirmedim; ama yarısını geçtim..
Beni en fazla etkileyen bölüm, 1920?nin işgal atındaki İstanbul?unda genç bir şair olan Nâzım?ın, Kurtuluş Savaşı?na ve Mustafa Kemal?in ordusuna katılmak için Anadolu?ya kaçışının anlatıldığı sayfalar oldu?
Yusuf Ziya, Faruk Nafiz ve Vâlâ ile birlikte çıktıkları bu yolculukta yaşadıklarını, aşırı milliyetçilikten sosyalistliğe yönelişini, Mustafa Kemal?le ilk karşılaşmasını bir solukta okudum.
Daha fazlasını merak ediyorsanız, yapacağınız belli: Siz de okuyacaksınız!
Hava Kurşun Gibi Ağır, sürükleyici, etkileyici, bir solukta okunabilen bir roman?
Hıfzı Topuz, öylesine sade ve genç bir dil kullanıyor ki, her romanına sırf gösteriş olsun diye kimsenin bilmediği 7-8 ölmüş sözcük sıkıştıran genç kuşak edebiyatçılarla adeta ?Ben sizden çok daha gencim? diyerek dalgası geçiyor!
Kitapta gözden kaçan bir iki yazım yanlışı dışında rahatsızlık veren bir hata bulunmuyor.
Beğenmediğim tek tarafı ise kapağı?
Kitap kapakları konusundaki titizliğiyle bilinen Remzi Kitabevi?nin yöneticileri acaba, ?Canım Hıfzı Topuz?un kitapları nasıl olsa satıyor, bir de kapağa masraf yapmak gereksiz? diye mi düşünüyor, bilemem?
Ama bu değerli yazarın kitaplarının çok daha iyi kapakları ve baskıyı hak ettiğine inanıyorum.
*****
Üçüncü sayfa haberlerinin arkasındaki gerçek Türkiye!
Oğuz Kemal Özkan, 31 yaşında henüz genç bir edebiyatçı?
Ancak bu kitabın ?edebi olmak? gibi bir derdi yok?
Yazar Edirne?den yola çıkıyor ve birbirinden ilginç yüzlerce ?üçüncü sayfa haberi?nin peşine takılarak tüm Türkiye?yi dolaşıyor?
Hem olayların geçtiği yerlerdeki yerel hayata ilişkin kısa notlar veriyor, hem de tüyleri diken diken edecek ?Türkiye gerçekleri?ni ustalık işi bir kurguyla, okurun gözüne sokmadan ?roman tadında? anlatıyor.
Aslında; yazarın birer paragrafta geçtiği olayların hepsi, başlı başına bir roman? Ama dedim ya, Oğuz Kemal Özkan?ın bu kitaptaki derdi edebiyat yapmak değil; farklı kentlerde yaşanan yüzlerce örnekten yola çıkarak, ?bir siyasi kültürün topluma yansıması?nı anlatmak?
Yazar bunu yaparken akıcı ve son derece sade bir dil kullanmış, adeta konuşur gibi yazmış? Ve neredeyse sıfır yazım ve noktalama hatasıyla amacına ulaşmış?
Üçüncü sayfa haberlerini okumayı sevmeseniz de? En azından sokakta yürürken başınıza gelebilecekler hakkında fikriniz olması için, bu kitabı okumanızı öneriyorum.