Müslüm Yücel * Vefa

Sen kanatsız bir kuş oldun
Daldan dala uçup durdun

Bir adam, karısının rahmini ovdu
Kurt pisliği ile. Güldüm. Deniz yüzüme

Bir ayıp gibi vurdu dalgalarını. Saçının
Üç telini aldım, üç kibrit çöpüyle yaktım

Büyüm tutmadı. Karganın kanını döktüm
Perdelere yapıştım, dua ettim, dilek tuttum
Diz kapağım, burnumu emdi geceler boyu
Kara bir horozun kanı ve bal denildi

Denedim. Tırnaklarını kes dediler
Ayak uçlarından ayrılmadım
İkimizin tırnakları yandıkça ve kapandıkça
Ayaklarına, biliyordum…

Yeşil kurbağanın dili, uyuyan kadının göğsüne
Sürtününce dili çözülürmüş, benden içre
Denedim. Kırk bir çeşit baharat, kırk bir saat
Tuz yaktım, ekmek kırdım, suyunu içtim kirin

Gitmemen için, Çarşamba sabahı
Yumurtasız kara bir tavuk kestim, olmadı
Üç vakte kadar üç yıldız kaydı
Üç gömlek değişti yılan, ben Üşüdüm

Kanatsız bir kuş olmuştum
Bütün bahçeler senindi

Ölü Evi / Yom Yayınları