Müslüm Yücel * Gazele

Gazele… hayatıma bir kır ekle
Çöz beni dağların ipiyle, ırmaklara kat
Suskun çay, kanayarak durulansın sende
Kalmanın tadı, gitmenin ağrısıdır. Gazele
Ayrılık geliyor, aşkı öğretiyor bize

Gazele… şiire yakışan, şairi yakan, bakışın
Sunağında kaç kurban. Dönüp durduğum
Cehennemin ağzında köpükten bir ay
Beyaz yakıyor geceyi, sen gelmesen de ayak
Seslerin gelsin yeter diyor Rabia hatun

Gazele toprak tel gibi ses taşıyor, kulağımda nal sesleri
göz kapaklarımı indiriyor uyku, uyu bir yılan biçiminde
Belli değil, bir kalbe dönüp yandığın kimin göğsünde
Sesin kayalara çarpıp dönecek mi geriye?
Metruk bir şarkı, simli bir kovukta yineliyor seni yine

Gazele, sevgilim annesinin yüzünü düşürdü yüzünden
Düze indi. Bir dilim daha olsa neler söylemem.
Hiçliğim bile bir şey anlatmıyor.Ağlıyor, göz yaşları
Kahkahadan öte geçmiyor kalbinde, Kalbi
Toprağa karışımş, kara bir gölgeyi çekiyor üstüne

Nereye dönsem bir sus ku dağı, bir çöl. Kalbimden
Geçen yolları siliyor bir karınca. Hayatım ki dudaklarımın
Arasında. Nereye dönsem bir kaya yüzümü yalayıp
Geçiyor. Sonsuz bir uyku, uyku bir kuyu.
Ne kadar uyusam, o kadar kanatıyor beni su

Anneler çocuklarını asıyor, balkon iki kere yıkanmış
Çamaşır kokuyor. Gazele, desem ki yağmurlar dindi
Desem ki kendini dünya ile örten insan çıplak ve evler
Odalara bölündükçe, bileğe yakın bir el kaldı.
Desem ki korku bitti, anneme benzeyen yüzün yok artık

Gazele, sır çözüldü, perdelerden döküldü sabah
Tanıdın beni, gözlerinle soydun gözlerimi. Gözlerin
Ateşten güller gibi açıldı geceye. Nice kelebek oldum
Döndüm, dudaklarının denizinde. Bir masal gibi
Dinledin beni, bir masal gibi unutuyorsun şimdi

Yüzün kaplan derisi çöl, yüzüm kanın yüzdüğü
Et parçası. İnsan derisinden yüzüme kurduğun çadır
Öldüğüm kulağımdan gitmeyen kahkahayla söküldü
Dallardan boğazıma uzandı bir sürgün, bir sürme dedim
Gazele bütün dünya sensiz yaşayacak, sessizdir kül..

Ruhum gecelerin, kör kuyuların, zamanın Gazele
Esirler sevemez, adım toprakla örtülmüş bir su cesedi
Bir ahu ölüsü, bir avcı diri, bir kök mezarlık,
Bir mezarlık bekçisi, Gazele, dayanamaz, beni de.
Eritir içine sindiğim et ve kemik, terimle mühürlendi derim

Son Kişot, Ocak-Şubat 2004