Kudüs * Metin Cengiz

I
İşler on iki kapı. On iki melek çalar bir saat
Hatırla: peygamber soyu uluslar, nadide taşlar
Musa sakalını sıvazlayıp Tanrıyla konuşuyor
Gök kan ter içinde Musa sıkıldıkça
Sallanıyor üstümüzde bir rakkas gibi bir de kanatlı bir at
Muhammet yıldızları bağlıyor şehre ve ay ve güneş
İsa çoğalan bir hayal bir kadim şehir

Gördüm taş taş taş, .. Sultan Süleyman'ın taşları
Taşlar girmiş kol kola zaman işçi bir arı
Suyu gördüm günah çıkarıyor su
Taşa su ile yazılı içimizi kemiren emir

***
Gördüm nasıl yanıp sönüyor yıldızlar
Gördüm üç kök aynı damardan fışkırıyor
Üç öpücük safi güneş
Artık a!fa da benim omega da
Başlangıç da benim son da
Diyorum şiirin tahtına yaslanarak

II
İşte ölüler etrafımda, kitaplar açık
Ölüler ateş içiyor ve açık bir kitap daha
Yaşayanların yaşam dansı yazılı kitapta
Herkesin kitabı rumuzlu bir ışık

***
Kudüs bir gelin gibi süslenmiş
Kaybolan göğün ve yerin beyaz karnı üstünde
Sanki yılan gibi kıvrılan bir dansöz sahnede
Gerçek “bu şehirde bana sunuluyor şiir eşliğinde

III
Bir taşa dokunmak neye yarar
Bir büyüyü bir gerçeğe dönüştürmek
Bir gerçeği yaşayan bir büyüye
Tapınmak sonra dizleri üstünde Allah'a
İçimizde hangi duygu kıpırdar hangisi ölür
Bir taşa dokunmak ve ağlamak sonra
Atası gibi ağlamak, anası gibi
Nişanlısı gibi ağlamak, karısı gibi
Yerimize öleni anlamak sonra
Sonra göğe bakarak namaz kılmak
Ve ölülerin meramını anlamak

Bana toprağın gebe kaldığı meyveleri
Evler uyurken gizli farkı/arı yaşamak
Bir kadının gerçeğine dokunmak ve anlamak düşün
Yaşadığım yoksulluğu ve çıplaklığı
Göğe yükselmek öpücükten bir merdivenle
Önce ölmek sonra dirilmek düşsün bir kasık kasığa
Bütün bunlar bana düşsün
Bütün bunlar dinlerden daha tehlikeli
Bütün dinler birbirinin eksiği

Düşmansız silahsız yaşamak bana düşsün
Yaşamak Kudüs'ü bütün şehirler yerine bana
Yaşamak ısırarak bir başka gerçeği

yasakmeyve, sayı: 17