Hasan Pulur * Bugün Size Bir Bilim Adamını Tanıtacağız

Daha doğrusu, bir bilim adamını yine bir bilim adamından naklen anlatacağız.
Tanıtacağımız bilim adamı tıp doktoru Prof. Dr. Alper Demirbaş. Onu bize tanıtan da hukuk doktoru Prof. Dr. Çetin Yetkin…

* * *

PROF. Dr. Alper Demirbaş 40 yaşında profesör olmuş bir bilim adamı. Şu anda 44 yaşında.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra aynı fakültede genel cerrahi uzmanı oldu.
ABD'de Miami Üniversitesi'nde organ nakli ihtisası yaptı. Bunu izleyen yıllarda İngiltere'de Cambridge Üniversitesi'nde ve Japonya'da Kyoto Üniversitesi'nde organ nakli üzerine çalışmalarını sürdürdü. Hemen belirteyim ki, bu üç üniversite de organ nakli konusunda dünyanın en önemli merkezleri.
Türkiye'de çeşitli dernekler tarafından tam 12 kere 'Yılın Tıp Adamı' seçildi.

* * *

2004-2008 yılları arasında DA Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi müdürlüğü yaptı. Prof. Dr. Alper Demirbaş, Akdeniz Üniversitesi'nde de ilk karaciğer naklini gerçekleştirdi. Türkiye'de ilk defa böbrek-pankreas nakli programını başlattı.
Doku uyumsuz böbrek nakli programını ilk başlatan yine Prof. Dr. Demirbaş oldu. Kan grubu uyumsuz böbrek nakli programını ilk defa başlatan DA bu genç profesör. Müdürlüğünü yaptığı Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi, geçtiğimiz yıl ABD de dahil olmak üzere tüm dünyada en çok başarılı böbrek nakli yapan merkez oldu.

* * *

AKDENİZ Üniversitesi'nde 2000 yılından bu yana 1800 böbrek-pankreas, karaciğer nakli ameliyatı yaptı.
Her yıl bir önceki yıldan daha çok organ nakli ameliyatı gerçekleştirdi.
Almanya, Hollanda, Kanada başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden hastalar Prof. Dr. Alper Demirbaş'ın müdürlüğünü yaptığı Organ Nakli Merkezi'nde ameliyat olmak üzere Antalya'ya geldi.
Yurtdışında en son çalıştığı ABD'de kalsaydı yıllık alacağı ücret 200.000 (iki yüz bin) Amerikan doları olacaktı ama ülkesinde hizmet vermeyi yeğledi.

* * *

PROF. Dr. Alper Demirbaş, gerçekten özverili bir hekim. Öylesine ki tam üç defa, kanamalı hastalara uygun kan bulunamadığı için, kendi kanını bu hastalara vererek ameliyatlarını yaptı ve onları sağlıklarına kavuşturdu. Kendisine hem kan vermek ve hem de aynı hastanın aynı anda ameliyatını yapmak zor olmadı mı diye sorduğumda. 'Tabii güç. Ama beni asıl işin psikolojik yönü sarstı, bir yandan ameliyatı yaparken, aynı anda insanın kendi kanının hastaya verildiğini görmek çok şok edici bir şey…' diyecekti.
O dünyada tanınan ve takdir edilen bir hekim, bir bilim adamı.

* * *

HERHALDE bu bilim adamını yeteri kadar tanıdınız değil MI?
Sonra NE oldu?
Şimdi onu anlatalım…
Biliyorsunuz, Üniversitelerarası Kurul Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın, YÖK'ün gönderdiği listede de birinci aday olmasına rağmen, Cumhurbaşkanı Gül tarafından seçilmedi, yerine bir tarihçi, Prof. İsrafil Kurtcephe getirildi.
Yeni rektör, Prof. Dr. Alper Demirbaş'ı makamına çağırdı. Organ Nakli Merkezi müdürlüğünden istifasını istedi; çok DA nazikti, kâğıdı ve kalemini uzatarak istifasını yazmasını bekledi.
Peki, niçin?
Tarihçi rektör, Organ Nakli Merkezi'nde kendi ekibiyle çalışmak istiyordu, nasıl çalışacaksa!!!

* * *

ÖYLE MI?
Prof. Alper Demirbaş da istifa etti, ama Organ Nakli Merkezi'ndeki görevinden değil, üniversiteden…
Olan kime olacak?
Hastalara!
Ve Sayın Cumhurbaşkanı 'Ben herkesin Cumhurbaşkanıyım!' diyor, takdirleri ortada…